Gündem

Kobani davası | Figen Yüksekdağ: Tanıkların yaptığı tek tanıklık bu davanın ölmüş olduğuna dairdir

"Cüretinizi selamlıyorum ama bu kadar tahammül etmek zorunda değiliz!"

08 Nisan 2022 14:03

Kobani davasının 11’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda devam ediyor. Eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, "Tanıkların yaptığı tek tanıklık bu davanın ölmüş olduğuna dairdir" dedi.

Davada konuşan İsmail Şengül, "İddia makamı son 2 mütalaasında Figen Yüksekdağ hakkında verilen AYM kararını tutuklama gerekçemiz sayıyor ama AİHM Büyük Daire Demirtaş kararını hatırlamıyor. Bu da iddia makamının hukuktan  ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. 2014 üzerinden 8 yıl geçmiş gizli tanık çıkıyor, bir takım beyanlar alınıyor. Böyle ciddi iddialar şimdi mi keşfedildi? Somut delil yok. Mesele dönüp dolaşıp HDP MYK üyeliğine geliyor. HDP’de yönetici olmak kriminal hale getiriliyor bu hukuki değil ahlaki de değil." dedi. 

"Biz ne söylersek söyleyelim, mütalaaya ezberlenmiş bir şeyler yazılıyor"

Şengül'den sonra söz alan Günay Kubilay, "HDP’ye kumpas kurmak isteyenler tanık Sami Baran’ın rahatsızlığını fırsat bilerek, istismar ederek, kullanmış ve açıkça suç işlemiştir, sorumlular hakkında derhal suç duyurusunda bulunulmalı. Biz ne söylersek söyleyelim, mütalaaya ezberlenmiş bir şeyler yazılıyor. Ya kanıtını dosyaya koyacaksınız ya da suçları çıkaracaksınız. Ezbere gerekçe istemiyoruz, somut gerekçe yazın, durumumuzu bilelim ya da evimize gidelim." diye konuştu. 

"Ne kadar gizli, açık tanık getirselerde dava boşa çıkıyor"

Zeynep Karaman, "Ne kadar gizli, açık tanık getirseler de dava boşa çıkıyor. Savcı, Kerem Gökalp’in konuşmasını öyle bir keyifle izledi ki neredeyse uçacaktı. Aslında Kerem Gökalp’in ne dediğini anlasaydı bu kadar sevinmezdi. Ne sorulduysa bilmiyorum dedi ve kimseyi teşhis edemedi." ifadesini kullandı. 

Figen Yüksekdağ şunları kaydetti:

"Tanıkların yaptığı tek tanıklık bu davanın ölmüş olduğuna dairdir. Tanıklar beyanları bu davanın ölmüş bir dava olduğunu gösterdi. Suni teneffüslerle, dışarıdan müdahalelere hayatta tutulmaya çalışılan bir dava Savcının tanık dinletmesi ardından MYK’da kim vardı, tweeti kim attı gibi sorulmayacak sorular sordunuz. Hakikatle ilgisi olmayan, davanın seyriyle ilgisi olmayan, bir tweet etrafında dönen bir mantık. Ben yazdım ben attım diyorum. Buna niye odaklanmıyorsunuz?

Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin MYK üyesine o partinin MYK’sına suç karargahı gibi anlam vererek, sorular sormaya cüret ediyorsunuz. Cüretinizi selamlıyorum ama bu kadar tahammül etmek zorunda değiliz!"