Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile Halkın Partisi (HP) koalisyon hükümeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından onaylandı.
Onaylanan Bakanlar Kurulu'nda, Başbakan Ersin Tatar, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Maliye Bakanı Olgun Amcaoğlu, Turizm Bakanı Ünal Üstel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu, Sağlık Bakanı Ali Pilli, Tarım Bakanı Dursun Oğuz, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan oldu.
KKTC'de hükümet krizi 4'lü koalisyon hükümetinin dağılmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Akıncı da, hükümeti kurma görevini ülkenin en büyük partisi UBP'ye verdi. UBP ile HP arasında bir haftadır devam eden koalisyon görüşmelerinde, yeni bir hükümetin kurulması kararı çıktı.
İki parti liderleri ilk önce Cumhuriyet Meclisi'nde hükümet protokolünü imzaladı. İmza töreninde konuşan UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, iki parti olarak toplumsal bir sorumluluk aldıklarını söyledi. Halkın ihtiyaçlarını öncelik olarak ele alacaklarını anlatan Tatar, "Hepimiz özveride bulunacağız. Ülkemizin gerek ekonomi, gerek siyasi gerekse de Kıbrıs konusunda içinde bulunduğu hassas dönemi dikkate aldık" dedi.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay ise, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunlar düşünüldüğünde yapacakları çok şeyin olduğunu söyledi.
Farklı model vurgusu
Hükümet protokolünde Kıbrıs sorunu konusuna da önemli yer ayrıldı. Ankara'nın son dönemde Kıbrıs için savunduğu görüş protokolde yer aldı. Protokolde, “Koalisyon ortaklarının Kıbrıs konusunda ortak bir paydada buluşmalarına olan ihtiyacın gereği olarak; Kıbrıs sorunu konusunda yarım asırdır devam eden sonu gelmez müzakere süreçleri, federal ortaklık modelinin tüketildiğini ve mevcut şartlarda gerçekçi olmaktan uzak olduğunu göstermiştir. Bu nedenle Kıbrıs’ta daha gerçekçi ve gerçekleştirilebilir farklı modellerin artık masaya gelmesi gerekmektedir" denildi.
Rumlara doğalgaz uyarısı
Protokolde Ada'daki doğalgaza da önemli yer veriliyor. Protokolde, “Kıbrıs adası etrafındaki hidrokarbon zenginliklerinin sadece Kıbrıslı Rumlara değil aynı zamanda Kıbrıslı Türklere de ait olduğu bilinciyle bu kaynaklarla ilgili olarak Adadaki iki tarafın işbirliği yapması ve bu kaynakların hakça ve adil bir biçimde paylaşılması önemlidir. Bu bağlamda KKTC Hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti ile tam bir işbirliği ve dayanışma halinde Doğu Akdeniz bölgesindeki meşru hak ve çıkarlarını koruyacak ve imkan olan her uluslararası platformda bu konudaki haklılığını gündeme getirecek” denildi.
"Bakanlar ticaret yapamayacak, görev süresince varsa kazanç getirici faaliyetlerine son verecekler" şartı da getiren protokolde, "Kamu arazilerinin kiralanması bakanlar kurulunun bilgisi dahilinde olacak, iki tarafın uzlaşısı aranacak. Devlete her türlü istihdam Başbakan ve Yardımcısının bilgisi ve oluru ile yapılacak. Bu prensip terfilerde de geçerli olacak" ifadelerine yer verildi