Ekonomi

‘Kızlı Sardalya’nın yaşam mücadelesi

Gelibolu’nun 80 yıllık markası ‘Selahattin Kızlı Sardalya’ yaşam mücadelesi veriyor. 10 yıl öncesine kadar bakkallarda satılan, ihracat yapan markanın sahibi Aygül Kemerli, fabr

28 Ağustos 2008 03:00

Gelibolu’nun 80 yıllık markası ‘Selahattin Kızlı Sardalya’ yaşam mücadelesi veriyor. 10 yıl öncesine kadar bakkallarda bile satılan, ihracat yapan markanın sahibi Aygül Kemerli, kent içinde kalan fabrikasını taşımak için yer arıyor.

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da yapılan Kadın Girişimciler Kongresi, yaşam mücadelesi veren yerel markaların sorunlarını konuşmak için de olanak sağladı. Kongreye katılan 800'e yakın kadın girişimciden biri de Aygül Kemerli'ydi.

Yaklaşık 80 yıllık bir markanın, Gelibolu’da üretim yapan ‘Selahattin Kızlı Sardalya’nın hikâyesine ve firmanın ikinci kuşak kadın temsilcisi Aygül Kemerli’nin baba yadigârı bu ulusal markayı yaşatma mücadelesine Referans Yazarı Jale Özgentürk 28 Ağustos 2008 tarihli yazısında yer verdi:

Kızlı sardalyanın yılmaz savaşçısı

Gelibolu'da Selahattin Kızlı Sardalya'nın ikinci kuşak kadın temsilcisi Aygül Kemerli, bu markanın yaşaması için mücadele veriyor. Kent içinde kalan fabrikasını taşımak zorunda olan Kemerli, yer konusunda destek istiyor.


Ankara'daki Kadın Girişimciler Kongresi'ne katılan 800'e yakın kadın girişimciden biri de Aygül Kemerli'ydi. Çanakkale'nin Gelibolu ilçesi ile özdeşleşen sardalya üretiminde üç markadan birinin sahibi Kemerli. Markasının adı Selahattin Kızlı Sardalya...

Gelibolu'da sardalya üretiminin tarihi 1900'lere kadar uzanıyor. Rumlar, Yahudiler tarafından yapılan sardalya üretimine 1928'lerde Alaettin Kemerli de giriyor. İlk kez Alaettin Kızlı Sardalya markasıyla üretim başlıyor. Daha sonra ise aynı aileden Selahattin Kemerli kardeşinden ayrılarak kendi markasını oluşturuyor. Selahattin Kızlı Sardalya ile üretim yapıyor.
O yıllarda bu sektörde ağırlıklı olarak kızlar çalıştığı için markalarda da hep kız resimleri var. Konserve kutularının kapaklarını kendi kızlarının resmi süslüyor.
Aygül Hanım babasının ölümünden sonra işi üstlenen annesinin izinden giden bir kadın girişimci. Yani iki kuşaktır kadın olarak balıkçılık gibi bir sektörde mücadele veriyor.

İşler 10 yıldır kötü

Ancak bir zamanlar tüm bakkallarda bulunan ve ihracat bile yapılan sardalyada işler 10 yıldır kötüye gidiyor. Markalar yaşam mücadelesi veriyor. Çünkü Avrupa Birliği (AB) standartları nedeniyle kentin içinde küçük binalarda yapılan üretimin sonuna gelinmiş durumda. Fabrikaların taşınması ise uygun bir yer gösterilemediği için gerçekleşemiyor.
Aygül Kemerli işte yıllardır bu sektörün sesini duyurmaya çalışıyor. Nerede bir kadın girişimciliği toplantısı varsa orada oluyor. Biz de hemen hemen her toplantıda karşılaşıyoruz. Her yakaladığında bu sorunu anlatmaya çalışıyor ve destek istiyor.
Ankara'daki toplantıda da yine sorunlarını anlatmaya çalıştı Kemerli. Derdi aile geleneği olan bu markanın yaşaması. Aygül Kemerli, 17 yaşından beri sektörün içinde. Anlattığına göre bir zamanlar yüzlerce kişinin çalıştığı bir işkolu bu. 20 ton sardalya konservesi, ançuez, çiroz ve lakerda üreten fabrikasında 5-50 arasında işçi çalıştırıyor.

İşi kızına devredecek

Fabrikasının kent içinde kalması ve ihracat için AB standartlarını yakalayamaması yüzünden taşınmak zorunda olduğunu söylüyor.
Taşınması için ise uygun bir yer gösterilmesi gerekiyor. Bu alanda organize sanayi bölgesi yok. Aygül Hanım, "Sardalya bir kültür. Bu markalar Türkiye'nin markaları" diyor ve butik bir fabrika kurmak istediğini anlatıyor.
Toplantıda yakaladığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcıları Halim Mete ve İlhan Parseker'e dert yanan Kemerli, "500 bin YTL kredi bulamıyorum. Esnaf da sanayici de sayılmıyoruz. Bize kim destek olacak" diye soruyor.
Annesinin başlattığı yoldan giden Aygül Hanım şimdi de işini kızına devretmek istiyor. Tabii fabrikasını yaşatmayı başarabilirse...

Hisarcıklıoğlu samimi, iş kadınlara düşüyor

Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içinde kadın istihdam oranının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Çalışabilir yaştaki nüfusun yüzde 50,5'ini oluşturan kadınların ancak 4'te 1'i istihdam ediliyor. Kadın girişimci sayısı ise kesin olarak bilinmese de 72 bin civarında.
Bu kötü tablo tam üyelik konusunda kadın erkek eşitliğini kriter haline getiren AB'de sık sık Türkiye'nin önüne çıkarılan bir sorun.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun öncülüğünde başlatılan kadın girişimciliğini teşvik projesi işte bu tabloyu değiştirmek amacında. Pazartesi günü Ankara'da 800'e yakın kadının katılımı ile yapılan Kadın Girişimciler Kurultayı bu konuda önemli bir adım oldu. Siirt'ten, Hakkari'den, Bitlis'ten, İzmir'den yani 81 ilden "iş dünyasında biz de varız" diyen kadınlar Ankara'yı aydınlattı, gelecek için umut verdi.
Hisarcıklıoğlu'nun öncülüğü, İlhan Parseker'in organizasyonu ile erkeklerden omuz alan sanayici Aynur Bektaş'ı rol model seçen kadınların önünde durulması artık çok zor.

Bektaş örnek girişimci

Hisarcıklıoğlu, durumdan memnun. Toplantı sonrası yaptığımız sohbette "Daha çok kadının aramızda olmasını istiyoruz" diyor ve kadınların oda ve borsa seçimlerinde meclis ve yönetimlerde aktif rol almaları için harekete geçmelerini istiyor. Bektaş gibi rol modellerin artması gerektiğini, başarılı girişimcileri görünce genç kızların örnek alacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Kadınlara büyük iş düşüyor. Millet olarak kadının iş dünyasında oluşuna alışkın değiliz. Meclis seçimlerinde 'bu kadınlar nereden çıktı, bizim yerimizi alır mı', diye kaygılar olacak. 'Meclis başkanı olur mu' diyecekler. Sonuna kadar mücadele gerek" diyor.
"TOBB'un başında bir kadın başkan görür müyüz?" sorusunu ise "Neden olmasın?" diye yanıtlıyor. Hisarcıklıoğlu samimi. Ama iş yine kadınlara düşüyor. En çok da Bektaş'a. Aynur Hanım'ı oda meclislerinde görmeyi heyecanla bekliyoruz!