Husi lideri Abdülmelik el Husi de İsrail ile ilişkili gemileri daha kararlılıkla hedef almaya devam edeceklerini açıkladı.
Saldırılarının gerekçesi olarak, 7 Ekim'de İsrail'e saldırı düzenleyen, 1.200'den fazla İsrailliyi öldüren ve 240'tan fazla kişiyi rehin alan Hamas'a destek vermeyi gösteriyorlar.
Gazze'deki savaşın halihazırda daha geniş bir bölgeye yayıldığını savunan Bowen, Husiler durdurulsa bile Irak ve Suriye'deki İran yanlısı milislerin ABD güçlerine karşı saldırı başlatmak için cesaretlendirilebileceğini söylüyor.
ABD Ordusu'nun Yemen'deki eski ataşesi Adam Clements, Husi saldırılarını caydırmak niyetiyle Yemen'e yapılan saldırıların istenen etkiyi sağlayıp sağlayamayacağı konusunda "oldukça kötümser" olduğunu da belirtiyor:
"Husiler Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonla uzun soluklu bir savaş yürütüyorlar; mühimmatını saklama ve riskleri azaltma konusunda uzun yılların getirdiği bir deneyime sahipler."
Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü (RUSI) Yardımcı Direktörü Malcolm Chalmers, Husilerin misilleme yapmaması durumunda şaşıracağını söylüyor ve bunun bölgede "kısasa kısas" durumuna yol açabileceği konusunda uyarıyor.
İngiltere ve ABD'nin Husi hedeflerine yönelik saldırıları, İran'ın İsrail-Gazze çatışmasına doğrudan müdahalesine ilişkin endişeleri de artırdı.
BBC Farsça muhabiri Kayvan Hosseini, İngiltere'nin geçen hafta Husilere karşı saldırı düzenleme niyetini açıkladığında, İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı medya kuruluşlarının derhal bir İran savaş gemisinin Kızıldeniz'e konuşlandırıldığını bildirdiğini belirtiyor.
Ancak bunun gerçek bir askeri tehditten ziyade "sembolik bir jest" olarak yorumlandığını da ekliyor:
"İran ile Kızıldeniz'deki İngiltere-ABD ittifakı arasında büyük bir gerilimin yaşanması ihtimali asgari düzeyde" diyor.
Ancak bölgede gerilimin yayılma endişesi halihazırda petrol fiyatlarını artırdı.
Brent petrolün varil fiyatı bu yıl ilk kez 80 doları gördü.
Husi saldırıları bugüne kadar Kızıldeniz'e yoğunlaştı ancak analistler bunların Hürmüz Boğazı'na kadar genişlemesi durumunda enerji fiyatları ve petrol tedariki açısından daha önemli etkileri olacağından endişe ediyor.
ING Bank'ın analizine göre Hürmüz Boğazı'ndan günde 20 milyon varil petrol geçiyor bu da küresel tüketimin yüzde 20'sine tekabül ediyor.
Aynı zamanda nakliye şirketlerinin rota değiştirmesi artık Afrika'nın güney ucundaki Ümit Burnu'ndan dolaşarak sevkiyat yapmaları anlamına geliyor. Bu da yolculuklarını 6 bin km, toplam süreyi de 10 ila 14 gün daha uzatıyor.
Gemilerin rotalarını değiştirmelerinin Asya ile Avrupa arasındaki her yolculuk için fazladan 1 milyon dolara mal olacağı tahmin edilirken, uzun yolculuklar nedeniyle arzdaki düşüşün ve artan sigorta maliyetlerinin de faturayı yükselteceği tahmin ediliyor.