Dünya

Kırgızistan'da son durum

Kırgızistan'da bir yandan ölenlerin anısına yas ilan edilirken diğer yandan da elektrik ve ısınma zamları geri çekildi.

09 Nisan 2010 03:00

T24- Kırgızistan'da iktidarın devrilmesiyle başa gelen geçici hükümetin Başbakanı Roza Otunbayeva çatışmalarda ölen kişilerin anısına yas ilan etti. Kırgızistan'ın geçici hükümeti çatışmalar başlamadan önce yapılmış olan elekrik ve ısınma zamlarını da geri aldı.


Başkent Bişkek'te önceki gün çıkan olaylarda verilen son rakamlara göre 75 kişi ölmüştü. Roza Otunbayeva, ülke genelinde cenaze törenleri yapılacağını, hayatını kaybedenlerin ailelerine birer milyon som (yaklaşık 33 bin TL), ayrıca yaralılara farklı miktarlarda para yardımında bulunulacağını açıkladı.


Tek yanlı olarak ilan edilen geçici hükümetin lideri Roza Otunbayeva, ülkede genel seçimlerin altı ay içinde düzenleneceğini açıkladı.

Muhaliflerce göreve getirilen İçişleri Bakanı ise ofislerde ve dükkanlarda hırsızlık olaylarının artmasının ardından, yağmacıların görüldükleri yerde vurulması talimatını verdi.


Bişkek'i yağmacılardan korumak amacıyla oluşturulan ekipler ile polis ve askerlerin durumu kontrol altına aldığı görülüyor. Başkentte zaman zaman duyulan silah sesleri de kesildi. 


Öte yandan iki gün süren gösteriler ve yağmalama olaylarının ardından başkent Bişkek'te durum bugün normale dönüyor.


Yaşanan olaylar nedeniyle kapanan başkent Bişkek'teki Manas Havalimanı da kullanıma açıldı.

Meclis binasında hükümeti kurma çalışmalarında bulunan geçici hükümetin Maliye Bakanı Temir Sariyev, yaptığı açıklamada, özelleştirilen şirketlerin tekrar devletin himayesine alındığını ve elektrik ve ısınmaya yapılan zamların iptal edildiğini açıkladı.


BANKA HESAPLARI GÖZDEN GEÇİRİLECEK

Asya Universal Bankası, Issık Göl Bankası, Kırgızistan Kredi Bankası, Manas Bankası ve Akıl Bankası çalışmalarının 7 gün süreyle durdurulduğunu belirten Sariyev, bu banka hesaplarının gözden geçirileceğini ve yurt dışına paranın kaçırılması için bir tür önlem aldıklarını ifade etti.

Bu arada ülkenin kuzeyinde bankalar bugün açılmazken, döviz büroları da çalışmıyor.


İHALELER AYDINLATILACAK

Geçici Başbakan Roza Otunbayeva da, üstü kapalı yapılan ihalelerin aydınlatılması için çalışma grupların kurulacağını ve son dönemde işgal edilen kurumların revize edileceğini kaydetti. 


Rus ve ABD üsleri

Bu arada, Rus ve Amerikalı diplomatlar, her iki ülkenin de Kırgızistan'da askeri üsleri bulunması nedeniyle Kırgızistan'ın denetimini ele geçiren muhalefetle temaslarda bulundu.

Rusya, Bişkek dışındaki askeri üssünün korunması için bölgeye 150 kişilik bir paraşüt birliği gönderdi.


ABD savunma bakanlığı Pentagon'un bir sözcüsü ise son olayların ardından kendi üslerinde "sınırlı bir faaliyet" bulunduğunu söyledi.


Pentagon sözcüsü, Afganistan'daki askerlere malzeme tedariki için kullanılan üssün kısa süre içinde faaliyetlerine tümüyle devam edebileceğini umduklarını söyledi.


Süreci yorumlayan uzmanlar ülkenin geldiği nokta hakkında, önümüzdeki günlerde ülkeyi nelerin beklediğini şimdiden kestirmek oldukça güç olduğunu ancak ülkenin uluslararası imajını düzeltmesi için daha önünde uzun bir yol olduğu konusunda ortak bir görüşe sahipler.


1991’de Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan eden Kırgızistan’ın demokrasiye geçiş süreci kolay olmadı. Ülke 2005 yılına kadar Devlet Başkanı Askar Akayev yönetimindeydi. Akayev iktidarına yönelik iddiaların listesiyse oldukça uzun.


Fakirlik, eşitsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik ve muhaliflere yönelik baskılar, dönemin başlıca şikâyet konularındandı. İskoçya St. Andrews Üniversitesi Orta Asya uzmanı John Anderson’a göre, ülkedeki sorunların ideoloji eksikliğiyle de ilgisi büyük.


Anderson, “Kırgızistan'daki politika, ideoloji ve ortak çıkarlardan ziyade daha çok kişiler ve gruplara yoğunlaşma eğiliminde. İnsanlar, kendileri ve küçük gruplar dışında kimseyi temsil etmiyor. Aile ve eş dostu ödüllendirme eğilimi hâkim. 1991’den 2005’e kadar yönetimde olan eski devlet başkanı göreve çok temiz bir başlangıç yaptı ancak zamanla eşi ve çocukları da politikaya karışmaya başladı. Onların çıkarlarının gözetildiği, yolsuzlukların yapıldığına dair söylentiler ortaya çıktı. Haklarındaki tüm iddialar belki doğru değildi ama neticede bu tür söylentiler vardı.” diyor.


Lale Devrimi ile gelen hayal kırıklığı

2005 yılı Martında yapılan Lale Devrimi’yle Devlet Başkanı Akayev ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Akayev’in yerini dönemin Başbakanı Kurmanbek Bakiyev aldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Orta Asya uzmanlarından Andrea Berg, Bakiyev’in de Kırgızları hayal kırıklığına uğrattığını belirtiyor.


"Bakiyev, 2005 yılında göreve geldiğinde kendisine büyük umutlar bağlanmıştı. Ama ne yazık ki o da Akayev’inkine benzer bir yol izledi; o ve ailesi ellerindeki gücü daha da artırdı. Önemli muhalif liderler ülkeyi tek etmeye zorlandı." diyen Andrea Berg sözlerini,  "Son iki yılda faili meçhul cinayetler, şüpheli trafik kazaları meydana geldi, insan haklarına sınırlamalar getirildi. Kırgızistan uzun bir süre Orta Asya’da 'demokrasi adası' imajı sergilediyse de, son üç yılda durum gitgide kötüleşti.” şeklinde sürdüyor.


Bakiyev günah keçisi mi?


Peki, Bakiyev sistemin kurbanı mı oldu, yoksa gerçekten iktidarını kötüye mi kullandı? St. Andrews Üniversitesi Orta Asya uzmanı John Anderson'a göre bunu değerlendirmek kolay değil.


Anderson, "Sadece sistemin işleyiş biçiminin giderek kötü bir hal aldığını düşünüyorum. Bunun nedenlerini değerlendirmek oldukça güç. Her nesil, yeni hükümetleri yolsuzlukla suçladı. Bu yüzden gerçekten nerede yolsuzluk yapıldığını ya da yolsuzluk iddialarından hangilerinin doğru olduğunu ve hangi iddiaların muhalefetin uydurması olduğunu ortaya çıkarmak oldukça güç.” diyor.


Dikkatler Kırgizistan'da


Kırgızistan uluslararası yardımlarla ayakta kalmaya çalışıyor. ABD ve Rusya’nın ülkede stratejik öneme sahip askeri üsleri bulunuyor. Komşu Çin ise Kırgızistan’la kapsamlı ticari ve ekonomik ilişkiler güdüyor. Bu yüzden özellikle başta bu üç ülke olmak üzere Kırgızistan’daki gelişmeler uluslararası alanda da dikkatle izleniyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden Andrea Berg’e göre ise Kırgızistan’da yaşanan son gerilim ülkenin iç meselesi. 


Berg, "Bundan Rusya, Çin ya da ABD'nin sorumlu tutulabileceğini söyleyemem. Bu daha çok bir iç mesele ve iktidar için bir iç yarış gibi. Fakat aynı zamanda hükümetin, toplanma ve ifade özgürlüğü gibi temel insan haklarını gittikçe daha sert hareketlerle kısıtlaması da bunda etkili." değerlendirmesinde bulunuyor.


Uzmanlara göre, önümüzdeki günlerde Kırgızistan’ı neler beklediğini şimdiden kestirmek oldukça güç. Ancak ülkenin uluslararası imajını düzeltmesi için daha önünde uzun bir yol olduğu konusunda ortak bir görüş hâkim. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün geçen yılki “yolsuzluk raporunda” Kırgızistan 180 ülke içinde listede 162’inci sıradaydı.


KIRGIZİSTAN GERGİNLİĞİNE TARİHSEL BAKIŞ

Mart 2005: Tartışmalı parlamento seçimi sonrasında patlak veren ve Lale Devrimi olarak da anılan protestolar, Cumhurbaşkanı Askar Akayev'in devrilmesiyle sonuçlandı. Kurmanbek Bakiyev, cumhurbaşkanı vekili ve başbakan olarak atandı.

Temmuz 2005: Bakiyev, ezici bir çoğunlukla cumhurbaşkanı seçildi.

Mayıs 2006: Anayasa reformu ve yolsuzlukla daha fazla mücadele talebi ile kitlesel protestolar düzenlendi.

Ekim 2007: Muhalefetin otoriter bir rejime atılan bir adım olarak nitelediği anayasa değişikliği, referandumla onaylandı.

Aralık 2007: Bakiyev'in Ak Jol partisi, parlamento seçimini kazandı, muhalefetin hiç sandalyesi kalmadı.

Temmuz 2009: Bakiyev, gözlemcilerce eleştirilen bir oylamada, yeniden cumhurbaşkanlığına seçildi.

Ocak 2010: Muhalefet lideri İsmail İsakov, yolsuzluk gerekçesiyle 8 yıl hapis cezasına çarptırılınca, muhalifler açlık grevlerine başladı.

Nisan 2010: Polis ve hükümet karşıtı protestocular arasındaki çatışmalarda onlarca kişi öldü.