Ekonomi

'Kiralık işçi' düzenlemesi ne getirecek, ne götürecek?

Hükümet, kıdem tazminatı fonundan sonra kiralık işçilik, taşeron işçilik ve uzaktan çalışma düzenlemelerini de gündeme aldı

26 Temmuz 2012 13:06

İşçisi hastalanan, izne çıkan, askere giden, göz altına alınan, siparişi artan patron, ‘işçi kiralayabilecek.” Sendikaların itiraz ettiği, ‘kiralık işçi’ düzenlemesine ilişkin taslakta sona gelindi. İşverenlere 3 durumda işçi kiralama imkanı getiren düzenleme, 100 kişinin altında işçi çalıştıran iş yerlerinde 'kiralık' sınırlaması öngörmüyor.

Hükümet, kıdem tazminatı fonundan sonra kiralık işçilik, taşeron işçilik ve uzaktan çalışma düzenlemelerini de gündeme aldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarının hazırladığı yeni taslakla çalışma hayatının esnekleştirilerek işsizliğin azaltılması amaçlanıyor.

Hürriyet.com.tr’den Aysel Alp'ın ele geçirdiği taslakta, sendikaların ‘modern kölelik’, ‘kiralık işçilik’ olarak nitelendirdiği ödünç işçilik konusu ‘geçici iş ilişkisi’ başlığıyla yeniden düzenleniyor. Mevcut yasada sadece holding ve şirketlere verilen kendi işçisini kiralama imkanı, yeni düzenlemede özel istihdam bürolarına veriliyor.

Taslak, İş Kanunu’nun geçici iş ilişkisini düzenleyen 7. Maddesinde büyük ölçüde değişiklik öngörüyor. Buna göre geçici iş ilişkisinin, özel istihdam bürosunun bir işçisini geçici olarak başka bir işverene devriyle kurulacağı belirtiliyor.


İş göremez durumda!


Taslağın büyük tartışma yaratacak olan 3. Maddesinde patronların hangi durumlarda işçi kiralayabileceği hükme bağlanıyor. İlk olarak bir işçinin herhangi bir nedenle iş görme edinimini yerine getirememesi veya işletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması durumunda ‘işçi kiralanabileceği’ belirtiliyor.

- Aralıklı olarak gördürülen kısa süreli işler ile işletmenin günlük işlerinden sayılmayan veya iş güvenliği bakımından acil olan ya da mevsimlik işlerde;

-Temizlik işlerinde ve evde görülen hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetlerinde de geçici iş ilişkisi kurulabileceği öngörülüyor.


Grev kapsama girer mi?


'İş görme ediniminin yerine getirememesi’ ifadesi daha şimdiden sendikaların tepkisine neden olmuş görünüyor. Sosyal güvenlik uzmanları ve bakanlık bürokratları bu ifadenin ‘işçinin kendi isteği dışında gelişen hastalık, doğum, askere gitme, göz altına alınma’ gibi durumları ifade ettiğini belirtiyor. Ancak Türk-İş, Hak-İş ve DİSK bünyesinde görev yapan hukukçular ‘bu cümle grevi de kapsar’ yorumunda birleşiyorlar.


Grev, istisnası yok!


Mevcut yasadaki “İşçiyi geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise, işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında çalıştırılamaz” hükme yeni taslakta bulunmuyor.

İşte sendika hukukçuları, ‘grev durumunda da kiralık işçi çalıştırabilecekler’ iddialarına gerekçe olarak bu hükmün kaldırılmasını gösteriyorlar. Ancak bakanlık bürokratları ve bağımsız sosyal güvenlik uzmanları , böyle bir şeyin asla olmayacağını, Türkiye’nin ILO başta olmak üzere uluslar arası sözleşmelere imza attığını vurguluyorlar.


100 işçinin altında sınır yok!


Taslak, 100’ün üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde kiralık işçi sayısını, yüzde 20 ile sınırlandırıyor. Ancak 100’ün altında işçi çalıştıran işyerleri için herhangi bir sınır öngörülmüyor.


En fazla 6 ay


Mevcut yasada geçici iş ilişkisi süresinin 6 ayı geçemeyeceği, gerekli durumlarda bu sürenin 2 kere uzatılabileceği hükmü bulunuyor. Ancak taslak işçi kiralama süresini 3 aya düşürüyor. Sözleşmenin 6 ayı geçmemek üzere en fazla 3 defa yenilenebileceği öngörülüyor.

Süre sonunda 6 ay geçmedikçe işverenin yeniden işçi kiralayamayacağı hükme bağlanıyor.

Ayrıca patronların, kendi işçisinin işten ayrılmasından itibaren 6 ay geçmedikçe ‘kiralık işçi’ olarak çalıştıramayacağı düzenleniyor.


Ayrım yapılamaz!


Taslakta patronların, kendi işçileri ile emsal işi yapan kiralık işçi arasında ayrım yapamayacağı öngörülüyor. Ancak bu ayrımdan ne kastedildiği belirtilmiyor.