T24- Doğum oranları gerilediği için genç nüfusu hızla azalan Almanya'da, torun sevgisi tatmak isteyen yaşlılara çözüm bulundu. Yaklaşık 70 ajans, çocuklara 'ödünç' büyükanne/büyükbaba, yaşlılara da ilgilenip tecrübe aktaracakları torunlar buluyor.
Almanya’da doğum oranlarının gerilemesi, sadece genç nüfusun hızla azalmasına ve toplumun giderek yaşlanmasına neden olmuyor, aynı zamanda pek çok insan çocuk ve torun sevgisinden mahrum yaşıyor. Ama insanlar yaşlandıkça bu yöndeki özlemleri artıyor, hiç değilse çocuklarla iletişim içinde olmak istiyorlar.İşte bu ihtiyacın farkına varan 70 dolayında ajans, çocuklara ‘ödünç’ büyükanne ya da büyükbaba, yaşlılara torun buluyor.
Beş yaşındaki Nijerya asıllı Chika ve kız kardeşi Bucci’nin birkaç aydır yeni bir büyükanne ve büyükbabası var. 58 yaşındaki Regine Duxa ve 57 yaşındaki eşi Rainer Gilgen, haftada bir kez bu iki cıvıl cıvıl kız çocuğuyla ilgileniyorlar. Duxa fikrin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor: “Uzun zamandır anlamlı ve yararlı bir şey yapma ihtiyacı hissediyordum. Sonra bir gün, üstünde ‘Çocuklarla vakit geçirin’ yazan afişleri gördüm ve içimden dedim ki, bu tam benim aradığım gibi bir şey.”
Bu fikir kocasının da hoşuna gidince Duxa, Köln’deki çocuklara büyükanne ve büyükbaba, yaşlılara da torun bulan aracı firmaya başvurmuş. Bu firmanın bulduğu çocukların genelde nene ve dedesi ya ölmüş ya da uzak bir şehirde yaşıyor ve torunlarıyla yeterince ilgilenemiyor. Duxa, organizasyonun amacının çocuklara bir bakıcı bulmak değil, çocukların daha yaşlı kuşaklarla zaman geçirip iletişime geçmesini sağlamak olduğunu söylüyor.
Talep çok yüksek
Günümüz Alman toplumunda gerek torunu olmayan yaşlıların, gerekse büyükanne ve dedesi olmadan büyüyen çocukların oranı yüksek olduğundan, bu organizasyonlara talep de çok yüksek.
O nedenle Duxa ve eşi tanımadıkları çocukların nene ve dedesi olmaya karar verdikten sonra her şey çok hızlı gelişmiş. Aranan şartlar, çocukları sevmek ve yasal olarak sabıkalı olmadığını kanıtlamak. Aracı firmadan görevliler bazı formlar da doldurduktan sonra çifte beklemedikleri bir teklifte bulunmuşlar. Duxa, “İlk anda çok şaşırdım çünkü yabancı uyruklu çocuklar hiç aklıma gelmemişti. Sonra eşim Rainer, bunun daha anlamlı olacağını çünkü onların Alman çocuklarından çok daha fazla ihtiyacı olabileceğini söyledi ve kabul ettik” diyor.
Regine Duxa ve eşi bu kararlarından hiç pişman olmamışlar. Çünkü yeni torunlarını almaya gittikleri çocuk yuvasında yaşadıkları onları derinden etkilemiş.
Kısa sürede sıcaklık
Duxa, “Daha ikinci kez yuvadan almaya gittiğimizde, çocukları bizi bekler bulduk. Görür görmez elimizi tutup bizi oraya buraya çekiştirmeye ve yuvadaki her şeyi anlatmaya başladılar. Bu iki çocuk o kadar cıvıl cıvıl, o kadar sevimli ve hayal dünyaları o kadar geniş ki, onlarla vakit geçirmek gerçekten çok eğlenceli. Bu kadar kolay olacağını hiç tahmin etmemiştim” diye anlatıyor.
Chika ve Bucci’nin Nijeryalı babasıysa çocuklarının Almanya’ya daha iyi uyum sağlaması, Almanya’nın yaşam koşullarını daha iyi tanıması için bu organizasyona başvurduğunu söylüyor. O nedenle Regine Duxa ve eşi yeni torunlarının ev ödevleriyle de ilgileniyor, onlara destek oluyorlar. Hem de bunu seve seve yapıyor ve bu çocuklarla iletişimlerinin daha uzun yıllar sürmesini umuyorlar.
