Artan kira fiyatları nedeniyle ülke genelinde artık ‘yaşanabilir’ kiralık bir daire bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Endeksa'nın megakentin ilçelerinin, konut fiyatlarını ele alan araştırmasına göre, en pahalı semtler arasında Sarıyer, Beşiktaş, Bakırköy, Kadıköy ve Beyoğlu bulunuyor.
Birgün'den Filiz Gazi'nin haberine göre sahibinden.com. gibi sitelere bakıldığında depreme dayanıklı, yaşanılabilir, kentin kültürel faaliyet alanlarına yakınlık bakımından merkezi yerlerde bulunan dairelerin kiralarının ortalama en az 3 bin liradan başlıyor. Türkiye'de asgari ücret 2 bin 825 lira. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2014 verilerine göre Türkiye’deki kayıtlı işçilerin yüzde 41’i asgari ücretle yaşamaya çalışıyor. Türkiye’de asgari ücretli işçi sayısı son yedi yıldır resmi kurumlarca açıklanmasa da DİSK-AR’ın verilerine göre, ülkede asgari ücretle çalışan 3,3 milyon işçi var. Bu sayı, tüm ücretli çalışanların yüzde 17'si. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı 9,7 milyon. Bu da tüm ücretli çalışanların yüzde 50'sine yakın.
İstanbul’da 252 bin 353 adet konut stoku var
Yine sahibinden.com’a göre İstanbul’da kira bedelinin 15 bin liraya ulaştığı semtler var. Gayrimenkul veri analizi platformu Endeksa'nın megakentin ilçelerinin, konut fiyatlarını ele alan araştırmasına göre, en pahalı semtler arasında Sarıyer, Beşiktaş, Bakırköy, Kadıköy ve Beyoğlu bulunuyor. En düşük kira değeri olanlar ise Sancaktepe, Silivri, Sultanbeyli, Arnavutköy ve Çatalca olarak tespit edilmiş. Endeksa.com’a göre, İstanbul’da 252 bin 353 adet konut stoku bulunuyor. İlçeleri içinde konut stoku en yüksek olanlar sırasıyla Esenyurt, Kadıköy, Beylikdüzü, Maltepe ve Bahçelievler, stok adedi en düşük ilçeler ise Eyüpsultan, Beykoz, Şile, Çatalca ve Adalar.
Konut fiyatları ortalama yıllık yüzde 30 oranında arttı
Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, konut fiyatları 2021 Haziran itibarıyla Türkiye genelinde ortalama yıllık yüzde 30 oranında arttı. Bazı bölgelerde bu artış yüzde 100’leri buldu. Cihangir’de emlakçı ofisi olan Yalçın Bayazıtlı, pandemi sonrasında kiraların daha fazla arttığına dikkat çekti ve bu artışın bir sebebinin mülk sahiplerinin ‘fırsatçılığıyla’ ilgili olduğunu söyledi. Bayazıtlı, “İndirim gibi bir şey yok artık, neredeyse kim fazla verirse… Kâğıthane’de en son 3 bin 750 lira kiralık ev verdim. Kâğıthane gibi yerde 2 binin üzerinde kira olmazdı. Hayal bile edemezdiniz.” yorumunu yaptı.
"Talep gün geçtikçe artıyor"
Beşiktaş’ta bir başka emlakçı olan Kürşat Aksu, “Açgözlü emlakçılar var. Kötü haber çabuk yayılır; mal sahipleri de duyuyor sağdan soldan, kiralar artmış. Ev de yok… Yapılaşma az, zaten binalar 3- 5 katlı eski binalar. Bu halde ev fiyatlarının düşmesine imkân yok. Nüfusu patlattılar. Tam tersine talep gün geçtikçe artıyor. Beşiktaş civarlarında 10’un üzerinde üniversite var. Öğrenciler de ev arıyor.” dedi.
Depozito yerine tam altın isteyen ev sahipleri
İstanbul Üniversitesi’nde okuyan Cihan Cihangir, ev arama sürecini şöyle anlattı:
“Geçen sene Şişli’de 2+1, bin 500 TL olan bir ev şimdi 2 bin 500 TL. Her gün bambaşka olağanüstü şaşırtıcı ilanlarla karşılaşıyorum: İki hatta bazen üç depozito isteyen ev sahipleri, bir depozito yerine tam altın isteyen ev sahipleri, dalga geçer gibi kömürlüğe eşya koyup 2+1 evmiş gibi yutturmaya çalışan emlakçılar, metrobüse koşarak 6 dakika yazan ilanlar... Camsız penceresiz, dışarıyla hiçbir bağı olmayan, içeri hava girmeyen karanlık, kapısız, nemli, boyasız evler…”
1 TL’ye maske satarak geçinmeye çalışan İsmail Koran, kaldığı evin kirasının 500 lira olduğunu söyledi. 13 aydır kirasını ödeyemeyen Koran, “Eski evdir, tahta ev, bekâr evidir. İnsanlar eski dolaplarını atıyor, arada sırada tahta falan buluyorum, onları yakarak ısınıyorum. Eylülde hastalandığım için çalışamadım, kiramı ödeyemedim. 13 aylık kiram birikti. Burada oturup, maske satıyorum, uğraşıyorum işte… Bin 200 lira para topladım. Biraz daha toplasam hiç olmazsa kiranın yarısını vereceğim. İnşallah hastalanmam… Kirayı, her şeyi düşünüyorum zoruma gidiyor. Gece uykum gelmez. Kendi kendime utanıyorum. Zabıtaya gittim, ‘yardım yok’ deyince moralim bozuldu, daha hiç gidemiyorum.” dedi.
Üç yıla yakındır aynı yerde mendil satan ve bir süreliğine arkadaşının yanında kaldığını belirten 64 yaşındaki Ayhan Atacan, "Çok zor günler geçirdim, halen de geçiriyorum. 16 yıl sokakta yaşadım. Kuytu yerlerde kalıyordum. Hastane bahçelerinde yattığım da oldu. Nerede bir sıcak görsek orada yatıyorduk. Memleket batmış durumda. Her şey ateş pahası, yemek yesen 50- 60 lira. Güzel bir işim olsun, evim olsun olsun isterdim. Olmadı… Bu saatten sonra da… Kaymakamlıktan üç ayda bir yardım alıyordum, onu da kestiler. Gelirim yok, ayıp değil böyle şeyler. Gün geliyor 60- 70 lira, gün geliyor 20 lira kazanıyorum. Bu kazançla kira ödeyebilir miyim?” diye konuştu.