Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan Kilis Valisi Süleyman Tapsız, “Bu yılın Nobel Barış Ödülü Kilis’e verilsin” önerisine ilişkin, “Biz ödül almak için yapmadık bu çalışmaları. Ancak bu ödül Kilis’e verilirse bir hakkın teslimi olur” dedi.
90 bin nüfusu olan Kilis, Suriye’de iç savaşın başladığı yıldan bu yana 120 bin Suriyeliye kapılarını açtı. İnsan Haklarından Sorumlu AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, mültecilere kapılarını açan Kilis’e “Nobel Barış Ödülü verilsin” önerisinde bulunmuştu. NTV canlı yayınında konuşan Tapsız da öneriye dair “Nobel Barış Ödülü Kilis’e verilirse bir hakkın teslim edilmesi olur. Ancak biz bu çalışmaları ödül almak için yapmadık. Ödülü alamazsak dahi çalışmalarımızdan vazgeçmeyerek canla başla devam edeceğiz” diye konuştu.
"130 mülteciyi tek başıma evimde misafir ederim"
Milliyet’e de açıklamalarda bulunan Tapsız, Suriye’den gelecek olası bir göç dalgasına karşı hazırlıklı olduklarını söyledi. Süleyman Tapsız, sınırın diğer tarafındaki kamp çalışmalarını anlatırken, “Bir Avrupa ülkesi 130 mülteci kabul edebileceğini ifade etmiş. Çok güldüm, ben tek başıma bu sayıyı evimde misafir ederim” dedi.
“70 bin Suriyeli daha gelebilir”
Tapsız, Suriye’nin Halep kentinde rejim güçlerinin yoğun bombardımanından kaçan ve sınırın diğer tarafındaki kamplara yerleştirilen Suriyelilerin Türkiye’ye alınmasına şimdilik gerek olmadığını ancak içeriye alınmaları ihtimaline karşılık tüm hazırlıkların yapıldığını söyledi. Tapsız, Kilis bölgesine 70 bin Suriyeli’nin daha gelebileceğini belirterek sınırın karşı tarafında dokuz kampın faaliyete geçirildiğini, yeni kurulan 10. kampın 450 dönüm üzerine kurulduğunu kaydetti. Mültecilere kucak açılması konusunda AB ülkelerine de sitem eden Tapsız, “İsim vermeyeceğim, bir ülke 130 mülteci kabul edebileceğini ifade etmiş. Çok güldüm, ben tek başıma bu sayıyı evimde misafir ederim” dedi. Kilis ve Öncüpınar sınır kapısıyla ilgili Milliyet’in sorularını yanıtlayan Tapsız, Halep ve kırsalından yaklaşık 35 bin kişinin karşı taraftaki kamplara yerleştirildiğini söyledi.
"Halep-Türkiye arası kapalı"
Yeni gelen haberlere göre Rus uçaklarının Tel Rıfat tarafını bombaladığını, PYD’nin de koordineli olarak etrafını sardığını belirten Tapsız, “Böylece Rejim ve PYD, Halep-Türkiye arasını kapattı. Buna paralel olarak buradan göçmen akını beklemiyoruz. Halep’in kuzeyindeki insanlar zaten geldi. Yaklaşık 50 bin göçmen barındırırken son gelenlerle bu sayı 80-90 bine ulaştı. Geneli bilmem ama Kilis bölgesinde biz artı 70 bin göçmenin daha gelebileceği tahmini yürütüyoruz. Hükümet yetkililerimizin söylediği ‘600 bin insan gelebilir’ tahmini sadece burası için değil Hatay, Urfa gibi illerimizi de kapsıyor olabilir. Sınırı açmıyormuşuz gibi haberler de yayınlanıyor ve bunlar kafa karıştırıyor. 2.7 milyon Suriyeliyi barındıran Türkiye, 100 bin insanı mı alamayacak? Şu an için Suriye’nin içindeki kamplarda imkânlar müsait olduğunda gelenleri bu kamplara alıyoruz” dedi.
"Türkiye’nin dört bir tarafından yardım akıyor"
Kamplara çadır, battaniye, yatak ve gıda kolileri gönderildiğini kaydeden Tapsız, şöyle devam etti: “Her gün en az 20 bin kişilik sıcak yemek ve 100 bin kişilik ekmeği kampta yaşayanlara ulaştırıyoruz. Mevcut çadırları yavaş yavaş konteynır kente dönüştürüyoruz. İmkânlar ölçüsünde 2 odalı betonarme evler yapıyoruz. Geçtiğimiz gün Avrupa ve dünya ülkeleri, kabul edeceği mülteci sayılarını belirtiyor. İsim vermeyeceğim bir ülke 130 mülteci kabul edebileceğini ifade etmiş. Buna çok güldüm, tek başıma bu sayıyı evimde misafir ederim. Türkiye’nin dört bir tarafından yardım akıyor. Valilikler, Belediyeler ve STK’lar tüm imkânlarını kullanıyor.”
"Koordinasyon, teşvik ve denetim"
Eşine az rastlanır bir çalışmaya imza atarak, yardım için gelen ancak dağınık çalışan STK’ları koordine ettiklerini vurgulayan Tapsız, “Kimin ne yaptığı belli değildi. Ancak biz burada örnek bir dayanışma sergileyerek STK’ları koordine etmeye başladık. Birlikte çalışmaya teşvik etmiş oluyoruz. Koordinasyon, yönlendirme, teşvik ve denetimi biz sağlıyoruz. Birlikte çalıştığımız STK’ların başlıcaları Türkiye’den İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) ve dünyadan IMC International Medical Corps, Uluslararası Mavi Hilal İnsani Yardım Vakfı, NRC Norwegian Refuge Council, Mercy Corps, Maltaser İnternational, World Vision ve Welt Hunger Hilfe WHH olmak üzere sekiz kuruluştan oluşuyor” dedi.
"10. kamp kuruluyor"
Kilis’te çok başarılı bir yönetim sergilendiğini ve sürecin iyi yönetildiğini anlatan Kilis Valisi Tapsız şöyle konuştu: “Suriye içinde dokuz kampı faaliyete geçirdik. Şimerek köyünde yeni kurduğumuz kamp 450 dönümden oluşuyor. Teknik ekibimiz gerekli ön çalışmayı yapıyor. Önce su lazım, bunu da 3 km mesafeden getiriyoruz. Sonra tuvalet, banyo gibi alt yapıyı hazırlıyoruz. Ardından zemini tesviye ederek çadırları kurup yemek işlerini hallediyoruz. Kilis’in merkez nüfusu 90 bin, kamplarla birlikte yaşayan Suriyeli ise 95 bin. Her iki toplum arasında sosyal çatışma olmaması için gerekli sosyal kültürel önlemleri aldık. Eğer zamanında önlemlerimizi almasaydık işimiz kolay olmayabilirdi.”
"Seferber olduk"
Tapsız, sınırın diğer tarafında durumun şu an stabil olduğunu belirterek, “Bugünlerde sakin ancak yarın ne olacak bilemeyiz. Rusya ne zaman bombalayacak, IŞİD ne zaman kafa kesecek bilemeyiz. Türkiye olarak seferber olduk. Bu insanlara yardım ediyoruz, edeceğiz de. Sınırımız onlara kapalı değil ama olağanüstü bir durum olursa, hükümetimiz bir karar alırsa biz de buna uyarız. Orada kalmaları, rahat etmeleri için her türlü ihtiyaçlarını karşılıyoruz” dedi.
"Biometrik kayıt"
Türkiye’ye alınacak Suriyeliler için hazırlıkların eksiksiz tamamlandığını vurgulayan Tapsız, “Suriyeli komşularımızı içeri almamız gerekirse gümrükte önlem aldık. Biometrik kayıt yapıyoruz. Parmak izi, yüz taraması, fotoğraf çekimi, sağlık taraması ve çocukların aşılarını yaptıktan sonra geçici kimlik verip içeri alacağız. Kontrollerden geçip kimliğini almış olanları bir günlüğüne geçici bekleme merkezimize alıp AFAD’ın uygun yerlere yönlendirmesini bekliyoruz” diye konuştu.