Gündem

Kılıçdaroğlu'nun oğlu askere gidiyor

"Askerliğini bedelli değil, diğer vatan evlatlarıyla birlikte yapacak"

18 Ağustos 2017 12:46

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun askere gitmeye hazırlandığı öğrenildi. Kerem Kılıçdaroğlu, ODTÜ’de Sosyal Bilimler Enstitüsü Asya Çalışmaları alanında yüksek lisans öğrencilerine part-time ders veriyordu. 

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, Kerem Kılıçdaroğlu'nun askerlik yapacağı ilin belli olduğunu aktardı. Öztürk, "İşte Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı" başlığıyla yayımlanan (18 Ağustos 2017) yazısında şunları kaydetti:

"Bunlarla uğraşırken Kılıçdaroğlu'nun da baba olduğunu unutmayalım. Oğlunun askerlik yapacağı il belli oldu. Bedelli değil askerliğini diğer vatan evlatlarıyla birlikte yapacak. Kılıçdaroğlu ailesinde asker uğurlama tatlı telaşı da yaşanıyor."

Düğün askerlikten sonra

6 Nisan'da Habertürk'e konuşan Kerem Kılıçdaroğlu "bedelli askerliği reddettiğini" vurgulayarak "Normal bir şekilde askerliğimi yapmak istiyorum. Dolayısıyla düğünü askerlik sonrası yapmayı planlıyoruz" demişti.

Kılıçdaroğlu, 2019'da aday olmayacak

Saygı Öztürk'ün "İşte Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı" başlığıyla yayımlanan (18 Ağustos 2017) yazısı şöyle:

Belli olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden aday olacağı, belli olmayan ise Erdoğan'ın karşısına kimlerin çıkacağı, seçimin ikinci tura kalması durumunda yarışı kimin kazanacağıdır. Referandumda “hayır” diyenleri bir arada tutmak hatta daha da güçlendirmek için CHP sanki yarın seçim olacakmış gibi hazırlanıyor. Basına yansımasa da karşılıklı ziyaretler yapılıyor, ilkeler üzerinde konuşuluyor, kişiye değil sonuca odaklı çalışılıyor.
Yeni bir sistem için seçim yapılacak. CHP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı adayının parti genel başkanı olmasından yana değil. Koşullar değişmezse Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olmayacak. Anlaşılan adayın seçimden kısa süre önce açıklanacağıdır.

Nasıl bir cumhurbaşkanı?

CHP, nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor? Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istediği kişilerde aradığı özellikler şöyle:
1- İlke olarak cumhurbaşkanı adayları tarafsız ve partisiz olmalı.
2- Cumhurbaşkanı adayları, demokratik, özgürlükçü parlamenter sistemi savunmalı, bu sisteme saygı duymalı.
3- Kuvvetler ayrılığına inanmalı, buna uygun anayasa yapılması için mücadele etmeli.
4- Seçilecek cumhurbaşkanı yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlamalı.
5- Cumhurbaşkanı, yemininin arkasında durmalı.
Kılıçdaroğlu'nun beklentisiyle, mevcut anayasa alabildiğine çelişiyor. İşte, CHP Genel Başkanı da bunu hatırlatanlara şunları söylüyor:
“Bu anayasayı değiştirmemiz, demokratik parlamenter sistemi getireceğimiz, toplumsal uzlaşmayı sağlayacağımız yeni bir anayasa gerekiyor. Türkiye'nin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı var. Toplum karpuz gibi ikiye bölünmüş. Toplumun en az yüzde 50'sinin benimsemediği anayasa değişikliği bu topluma huzur getirmez. Toplumun ortak bir anayasaya, herkesin ‘Bu benim anayasamdır' diyebileceği hukuk normuna ihtiyacı var.”

Yerelde başarı

CHP'nin yaptırdığı değişik kuruluşlar adına yaptırdığı araştırmalarda demokratik parlamenter sistemi isteyenlerin oranı yüzde 60 civarında… Referandum öncesi anlatılanlara inanmayanların, bugün farklı düşündüğü anlaşılıyor ama neye yarar “Atı alan Üsküdar'ı geçtikten” sonra…
Eğer öne çekilmezse 2019'da yerel seçimler, milletvekili seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimi var. CHP de seçimlere göre kendisine yol haritası belirliyor. Ne yapılacağını Kılıçdaroğlu'ndan dinleyelim:
“Yerel seçim olduğu zaman en iyi adayları göstermeye, daha çok yerelde iktidarda olmaya çalışacağız, bunun mücadelesini yapacağız. Milletvekili seçimlerinde aynı şekilde çaba harcayacağız. Asıl kritik olan cumhurbaşkanlığı seçimi. Benim gördüğüm kadarıyla her parti bir aday çıkaracak. Büyük bir olasılıkla sonuç ikinci tura kalacak. İkinci turda da adaylar yan yana gelecek, oturulacak konuşulacak, beklentiler, adayların neyi vaat ettiği, demokratik parlamenter sisteme dönüş, herkesin üzerinde uzlaşılabileceği bir anayasa ve buna benzer taleplerle çıkılacak ortaya… ‘Evet', ‘Hayır' referandumunda olduğu gibi farklı bir yapı ortaya çıkacak.”

Sağ, sol meselesi değil

Cumhurbaşkanlığı seçimine Kılıçdaroğlu, “sağ-sol” meselesi değil “Türkiye meselesi” olarak bakıyor ve penceresinden gördüklerini şöyle anlatıyor:
“Olaya ‘sağ', ‘sol' penceresinden bakarsanız hata yapmış olursunuz. Çağdaş uygarlığı yakalamak için ne gerekiyorsa, demokratik parlamenter sistem, yargı bağımsızlığı, düşünceyi ifade özgürlüğü, kadın-erkek eşitliği, din, vicdan özgürlüğü gibi temel konularda önce uzlaşacağız. Bu temel konularda kimlerle uzlaşıyorsak, hiçbir sorunumuz yok.
21. yüzyıldayız. Özgürlükçü bir demokrasi, özgür bir Türkiye istiyoruz. Benim gibi düşünmeyenin de, düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye istiyoruz. AKP, bunu alıp sağ-sol ekseni üzerinden, muhafazakar ve diğerleri üzerinden götürmek istiyor. Kimse bu tuzağa düşmez. Kendileri söyler, kendileri oynarlar. Nitekim referandumda kimse bu tuzağa düşmedi. Kimse de özel olarak sağ-sol ayrımı yapmadı. Demokrasi bileşenleri bir tarafta oldu, totaliter yapı isteyenler de bir tarafta oldu.”