Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Fırat Kalkanı açıklaması: Türkiye'nin geleceği için belli acılara katlanmak gerekiyor

"Keşke hiç şehidimiz olmasa ama..."

23 Aralık 2016 16:01

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son olarak El Bab'da 16 askerin şehit olduğu Fırat Kalkanı Harekâtı'na ilişkin olarak, "Keşke hiç şehidimiz olmasa ama eğer Türkiye kendi geleceğini güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa, belli acılara katlanmak gerekiyor" dedi.

AA'ya konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin izlediği dış politikanın doğru olmadığını kaydederek, dış politikanın "milli" olması gerektiğini söyledi.

Dış politikada "iktidar-muhalefet" ayrımının olmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, geçmişte dış politikada yapılan hataların olduğunu savundu.

 

"Keşke hiç şehidimiz olmasa ama..."

 

Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehitlerin olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Şehit haberlerini almak, gerçekten hepimizi üzüyor. Keşke hiç şehidimiz olmasa ama eğer Türkiye kendi geleceğini güvence altına almak açısından böyle bir operasyon başlatmışsa, belli acılara katlanmak gerekiyor. Türkiye olarak bütün şehitlerimizi anıyoruz, Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyoruz. Umarız bundan sonraki operasyonlarda şehitler gelmez, Türkiye bölgesinde etkin ve güçlü bir ülke konumunu sürdürmüş olur." diye konuştu.

"Dış politikada bir düzelme var, özellikle Suriye konusunda. Geç kalmış bir düzelme var. 'Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı' sözleri iktidar yetkilileri tarafından dile getiriliyor, biz bunu öteden beri dillendiriyorduk." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"IŞİD'in, El Nusra'nın terör örgütü olduğuna dair Dışişleri Bakanının imzaladığı bir metin var. Oysa, daha önce El Nusra'dan, 'Türkiye telefon etsin de Halep'ten çekilsin bunlar.' diye Putin'in yaptığı ricalar vardı. Türkiye üzerinden bunlar yapılıyor ve bu Türkiye'nin El Nusra'yı desteklediği anlamına geliyor. Bu çok acı bir gerçek. Umarız bütün bu acılar unutulur, bütün bu yanlışlardan dönülür ve Türkiye, Ortadoğu'da eski günlerde olduğu gibi barışın egemen olduğu, sözünün dinlendiği saygın bir ülke konumuna yeniden kavuşmuş olur."