CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kasıtlı olarak şeker üretiminin düşürüldüğünü, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şeker fabrikası kurmayan tek hükümet olduğunu söyledi. Çorum’daki “Şeker vatandır, vatan satılmaz” mitinginden Türkiye’ye seslenen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a, “Senin ne gücün, ne feriştahın gelse kapattırmayacağız” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun Çorum Saathane Meydanı’nda yaptığı mitinginden şu mesajları verdi:
"Parti değil, vatan mitingi"
"Bu miting bir parti mitingi değildir. Bu miting bir alın teri mitingidir. Her partiden insanın alın terine, şekere değer verdiğine inanıyorum. Her partiden insanın Türkiye’nin her yanında fabrikalar olsun, insanlar çalışsın, evlerine akşam huzur içinde dönsünler diye düşüyorum. O nedenle diyoruz; şeker vatandır vatan satılmaz."
"Milliyetçilik emekle olur"
"Türk Liramız ne zamandan beri milli bankalarda basıldı? Osmanlı’nın tüm dönemini alın, 1930 yılına kadar. Bizim paramızı yabancı bankalar basıyordu. 1930’da Merkez Bankamızı kurduk ve ilk kez bu topraklarda kendi paramızı milli bankamızda bastık. O nedenle milliyetçilik sözle olmaz. Eylemle, fabrikayla, emekle, çalışmayla olur. Yabancının ürettiğini tüketmek milliyetçilik değildir. Benim fabrikalarım çalışacak, üretim olacak. Benim fabrikalarımdan dünyanın her yanına ürün satılacak. Milliyetçilik budur, bu toprakların ruhunda bu olmak zorundadır."
"Şeker fabrikası kurmayan tek başbakan"
"Şeker fabrikalarını cumhuriyet döneminde kurduk. Yumurta, tavuk satarak, toprak bağışlayarak ‘aman buraya fabrika kurun’ diyerek. Tüm başbakanlar şeker fabrikası kurmuş. Kurmayıp da başbakanlık koltuğuna oturan bir kişi var, onu da zaten siz biliyorsunuz. Bir tek şeker fabrikası kurmamıştır."
"Hazmedemiyorlar"
"Hayatında şeker fabrikası kurmayan şimdi ‘Satacağım’ diyor. Kime, neden satacağız? Bakın o yoksulluk içinde, şeker fabrikaları kurduk. Bir kilo şeker bile dışardan geliyordu. Şimdi dünyanın her yanına eğer çalıştırırsak şeker ihraç edebiliriz. Şeker pancarı üretiminde Türkiye dünya beşincisi. Bunu hazmedemiyorlar. Nasıl olur da şekeri bitiririz, ondan sonra biz size şeker satarız diyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Hangi partiden olursa olsun vatanını seven vatandaşımın şeker fabrikalarının satışına karşı çıkması lazım, çünkü şeker vatandır, vatan satılmaz."
"Kapattırmayacağız"
"Şeker fabrikaları stratejiktir. Van’ın Erciş ilçesinde tek fabrika var. Esnaf, çiftçi, işçi kazanıyor. Şimdi diyorlar ki orayı satacağız, sattıktan sonra da kapatacağız. Bu ‘ben Erciş’i yok edeceğim’ demektir. Senin ne gücün, ne feriştahın gelse kapattırmayacağız. Karadeniz’in fındığı, Rize’nin çayı, Zonguldak’ın kömürü nasıl stratejikse şeker de bu ülkenin stratejik ürünüdür."
"Yüzünüze, gözünüze, dizinize dursun"
"Her evde şeker var. Gerçi birilerinin sarayında şeker yok. Şeker kilo aldırıyormuş, onun yerine bal; buğday unu yerine badem unu kullanıyorlarmış. Badem sütü ile besleniyorlar. Sizin yüzünüze, gözünüze, dizinize dursun. Millet bir liraya, asgari ücrete muhtaç. Sen önce ‘Ben şeker fabrikalarının satışını durdurdum’ de. Vallahi de billahi de gelip tebrik edeceğim."
"Fabrikaları tefeci için satıyorlar"
"Eğer bir ülkeyi yönetenler yakalarını tefeciye kaptırmışsa her şeyi yaparlar. Son 15 yılda dışarıdan özellikle Londra’da bir avuç tefeciye, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ödediği faiz, vergilerle 150 milyar dolar. Bu fabrikaları işte bunun için satıyorlar. İçerdeki tefeciye son 15 yılda 675 milyar lira faiz ödendi. Burada bir kadın kardeşim ‘Para yok’ diyor. Ankara’daki beylerde var. Taşmış hatta."
"Yönetmek için koltuk ittifakı"
"Artık Türkiye’yi yönetemiyorlar, yönetmek için koltuk ittifakı kuruyorlar. Biz şeker, vatan, bayrak, millet ittifakı kuruyoruz. Biz koltuklara mahkûm değiliz. Biz alın teri dökenin hakkını vermek istiyoruz. Vatanı vatan yapan Rize’nin çayı, Zonguldak’ın kömürü, Karadeniz’in fındığı, Yozgat’ın kokulu yeşil mercimeğidir. Kimse unutmasın. Vatanı vatan yapan bir şey daha var. Kendi ülkesinde gidip askerliğini yapandır, vatanı vatan yapan. Ankara’daki beylerin çocukları askere gitmeyecek, garibanın çocuğu askere gidecek."
"Bu millet ne istediniz de vermedi"
"Son 15 yılda milletin vergileriyle yapılan fabrikalar satıldı. Şeker fabrikaları, Sümerbank, ETİ, MKE, petrol tesisleri satıldı. 60 milyar dolar aldılar. Sizden vergi aldılar yetmedi, dünyanın borcunu aldılar yetmedi, şimdi sıra şeker fabrikalarına geldi."
"Oy verdiniz başımın üstüne"
"AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim. Oy verdiniz, iktidara getirdiniz başım üstüne. Ama bir iktidar kendisine oy veren vatandaşa ihanet ederse o vatandaşımın önce dur demesi lazım. Ne demek ya Sudan’da arazi kiralıyorsun, orada üreteceksin. Ne demektir bu, hükümet kendi çiftçisiyle rekabet ediyor demektir. Devlet kendi çiftçisi ile rekabet eder mi?"
"Satışa ‘Emredersiniz’ diyorlar"
"Dışarıdakiler diyor ki ‘Şeker fabrikalarını sat’, ‘Emredersiniz’ diyorlar. Petrokimya tesislerini sat, emredersiniz, Et Balık Kurumu’nu, SEKA’yı, TEKEL’i sat, emredersiniz diyorlar. Allah aşkına bana söyler misiniz yem sanayini sattılar, yüzde 50’sini dışarıdan alıyoruz. Sizin hiç aklınıza gelir miydi saman ithal edeceğimiz. Bu ülkenin vicdanına sesleniyorum, saman ithal eden bir ülkedeki yöneticilerden hayır gelmez. Diyorlar ki bu fabrikalar zarar ediyor. İnanıyor musunuz? Vallahi de billahi de zarar etmiyor. Sizi kandırıyorlar. Zarar ettiriliyorlar. Alpullu, Ağrı, Balıkesir, Samsun şeker fabrikaları son dört yılda fabrikayı tamir etmediler, üretim yapmıyor. Üretim yapmayan yer kâr eder mi? Kim üretim yaptırmıyor Ankara’daki beyler. Milleti kandıracaklarını düşünüyorlar."
"Sattırmayacağım"
"Kapatıyorsun dört fabrikayı, genel müdürü, işçiler var, her ay para ödüyorsun. Sen zarar ettiriyorsun, sen. Şimdi de diyorsun ‘Ben satacağım’. Sana sattırmayacağım şeker fabrikalarını. Türk Şeker dünyadaki bütün şirketlerin önde gelen, ilk 14’üncü sırada. Senin kaç fabrikan var 14. sırada. İş kazalarında dünyada birincisin. Saman ithal ediyorsun. 2002’de Türkiye 280 bin ton şeker ihraç ederdi, şimdi ithal ediyoruz. Fabrika var niye çalıştırmıyorsun?"
"Egemene teslim olmayacağız"
"Şeker pancarı üretimi kasıtlı olarak engelleniyor. Sizden son isteğim. Türkiye’nin 5 temel sorunu var. Dış politika, ekonomi, eğitim, beslenme gıda. Bu 5 temel sorunu aşmak zorundayız. Aşmanın yolu da üretimden geçiyor. Üreteceğiz. Satarak bir şey elde edemeyiz. Biz kendi sorunlarımızı çözmek için kendimiz çaba harcayacağız. Egemen güçlere teslim olmayacağız. Şimdi cumhuriyeti demokrasi ile emekle taçlandıracağız. Cumhuriyeti ayrılık gayrılık yapmadan yan yana gelip, konuşarak taçlandıracağız.