Spor

Kılıçdaroğlu'ndan, Başbakan'a 'toplumsal uzlaşma' yanıtı

Kılıçdaroğlu ,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın terör konusundaki “toplumsal uzlaşma nedir?” şeklindeki sözlerine yanıt verdi

20 Mayıs 2012 19:09

CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha önce dile getirdiği 'toplumsal uzlaşma' ifadeleri için Başbakan'ın 'toplumsal uzlaşma nedir?' diye sorması üzerine 'Eğer siz toplumsal uzlaşmanın ne olduğunu bile hala bilmiyorsanız kusura bakmayın ama sizin Başbakanlık koltuğunuz her zaman tartışma konusu olur' dedi.

Kılıçdaroğlu, “Bir; terör Türkiye’nin son 40 yıl en temel sorunudur. İki; hükümet programı okunurken mecliste terörle ilgili bir cümle dahi yoktu. Üç; eğer bugün ülkede terör bitmiyorsa bunun tek sorumlusu vardır o da siyaset kurumudur. Kimse kusura bakmasın. Dört; çözüm üretilecekse, terör sorunu bitecekse, bu toplumsal uzlaşma ile çözülür. Bunu biz söylüyoruz. Sayın Başbakan diyor ki; ‘Toplumsal uzlaşma ne demektir?’ Keşke burada olsaydı da toplumsal uzlaşmanın ne olduğunu o da dinleseydi” dedi. 
 
Toplumsal uzlaşmaya örnek olarak TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu örnek gösteren Kılıçdaroğlu , her partiden eşit sayıda milletvekilinin bu komisyonda yer aldığını belirterek, “Ne yapıyoruz, bir toplumsal uzlaşma ile çağdaş, özgürlükçü bir Anayasa yapmak için biraraya geldik. Sivil toplum örgütlerinden görüş alıyoruz, dağdaki çobandan da görüş alıyoruz. Mardin’den, Diyarbakır’dan, Tekirdağ’dan, Rize’den de görüş alıyoruz. Herkesin ortak talebini bir noktada bütünleştirmek istiyoruz ve istiyoruz ki bir vatandaşımız eline Anayasa kitapçığını aldığında ‘Bu benim Anayasamdır’ desin. Peki terör konusunda niye bir komisyon kurmuyoruz mecliste" diye konuştu. 
 
Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: 
 
“Söylüyorum; her siyasi partide terörün sonlandırılmasıyla ilgili gerçekten de akil insanlar var, bilgili insanlar var. Nasıl Anayasa komisyonunda bu konunun uzmanlarını seçiyorsak terör konusunda da her siyasal parti, iki mi, üç mü, dört mü, milletvekili görevlendirir ve parlamentoda uzlaşma komisyonu
kurarız. 
 
Yeter mi, hayır. Bunun ikinci ayağı da var; parlamento dışında ikinci bir komisyon kurulması lazım. Parlamento dışındaki ikinci komisyon yine her siyasal partinin, akil adamlarından, kanaat önderlerinden, üniversite hocalarından oluşan bir heyet. Onlar herkesle, her ortamda görüşme yapabilirler; yurtdışına da gidebilirler, yurt içinde de görüşebilirler. Biz terörle müzakereyi savunan bir parti değiliz. Terörle mücadele eden toplumsal uzlaşmanın ne olduğunu zaten bilemez. Analar ağlamasın deniyorsa, bizim bulduğumuz yolla analar ağlamaz. Herkes, her siyasal parti elini taşın altına koyacak, ‘ben bu sorunu çözerim’ diyecek, masadan da kalmayacak. O sorunu çözmek için masaya oturacak işte toplumsal uzlaşma budur. Eğer siz toplumsal uzlaşmanın ne olduğunu bile hala bilmiyorsanız kusura bakmayın ama sizin Başbakanlık koltuğunuz her zaman tartışma konusu olur. Önce şunu çok iyi bileceğiz; toplumsal uzlaşma. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş nedeni de toplumsal uzlaşmadır, anayasanın değişmesi için de toplumsal uzlaşmayla bir komisyon kurduk. Terör konusunda da siyaset kurumu görevini yapacak.”