Gündem

Kılıçdaroğlu: Arınç TRT'den sorumluyken bizim yayınları keserlerdi, keşke o zaman şikayet etseydi

"Hakan Fidan'ın MİT'e dönmesi asla ve asla doğru değildir"

25 Ekim 2015 02:17

MİT'in bir kanadının doğrudan hükümete servis yaptığını iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bazen Davutoğlu'nu atlayarak doğrudan Cumhurbaşkanına bilgilerin servis edildiğini de biliyoruz" dedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın görevinden istifa etmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Adı bir siyasal partiyle özdeşleşmiş bir kişinin, MİT Müsteşarı olması yanlıştır. Taraflı olduğu zaten belli, bunu belli etti zaten. Dolayısıyla oradan ayrılması lazım. En büyük zararı kime verir? MİT'e verir" diye konuştu.

Bülent Arınç’ın bir televizyon kanalında, “Bana iktidara yakın medya tarafından ambargo uygulanıyor. TRT’ye bile beni çıkartmıyorlar.” şeklindeki sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sayın Davutoğlu’na 2,5 saat verdiler, yayın yaptı. Bize 2,5 dakika bile vermediler. Üstelik o TRT benim ödediğim vergilerle yaşıyor. Bülent Arınç şimdi şikayet ediyor. Geçmişte de aynısı vardı. Keşke o zaman şikayet etseydi. Arınç, TRT’den sorumluyken aynı şekildeydi. Bizim yayınları keserlerdi. Şimdi kendisine satır uğrayınca şikayet etmeye başladı. Ambargo uygularlar çünkü Arınç, AKP’nin bir rant partisi olmasından rahatsız. Arınç, AKP’nin vicdanıdır. Parayla puroyla işi yoktur. Dünya görüşlerimiz farklıdır ama saygın bir siyasetçidir.” ifadelerini kullandı.

CHP'nin koalisyonu kurmakta birinci önceliğinin hangi partiden yana olacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "MHP ile isteriz. İkimiz de muhalefetteyiz. İkimizin de seçimbildirgesinde çok fazla ortak nokta var ve dolayısıyla bir araya gelip hükümet kurabiliriz" yanıtını verdi

FOX TV canlı yayınında Fatih Portakal ile İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, Ankara'daki terör saldırısında hayatlarını kaybeden gençler arasında CHP'lilerin de bulunduğunu ve bu gençlerden bazılarını şahsen tanıdığını anlattı. Olaydan sonra ailelerine başsağlığı dilediğini ve gençlere moral vermeye çalıştığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Bir anne şunu söyledi; 'Biz bu bedeli ödedik. Başka anneler böyle bir tabloyla karşılaşmasınlar. Ne olursunuz bu olayları önleyin' dedi. Biz de onlara söz verdik" dedi.

Tek başına iktidar olmaları halinde terör sorununu çözmeye kararlı olduklarını ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Derlerse ki 'Dışarıdan bize destek verin biz bu sorunu çözelim' ona da hazırız. Türkiye'de hiçbir ananın ağlamasını, terörün olmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

 

"Türkiye'yi kimin yönettiği belli değil"

 

Ankara'daki terör saldırısına ilişkin güvenlik zafiyetinin olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Zaten böyle olmasaydı emniyet müdürünü görevden almazlardı. Siyasi sorumlu kimdir? İçişleri bakanıdır ve gitmesi lazım" dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi kimin yönettiği belli değil. Bu tablo, Türkiye'de kaosun, karmaşanın nedenidir, terörün nedenidir, kutuplaşmanın, gerginliğin nedenidir. Türkiye'nin bu kaostan çıkması lazım, ateş çemberinden çıkması lazım. Bize güvensinler. Siyasetten hiçbir beklentim yok. Sadece ve sadece bu ülkede huzur içinde vatandaşların gezmesini istiyorum. Herkesin karnının doymasını istiyorum. Onun için vatandaşlarımız bize güvensin. Onlara 13 yıl yetki verdiler, tablo meydanda. Ben öyle 13 yıl da istemiyorum. 4 yılda Türkiye'yi hem uygar bir ülke haline getireceğim, hem özgür bir ülke haline getireceğim. Bütün meydanlarında insanlar halay çekecekler. Terör olayını bitireceğim. Bu ülkeye huzuru ve güveni getireceğim."

 

"Devleti hukuk zeminine oturtmadığımız sürece, can ve mal güvenliği sağlanamaz"

 

"Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin başında kalabilmesi için yüzde kaç oy oranı hedefi koydunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, oy oranı olarak hedef belirlemediklerini, bir partinin başarısının iktidar olmasına bağlı olduğunu belirtti. İktidar olamamaları halinde ne yapacağının sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Ne yapacağız? Sonuçta kurultay olur, karar verilir, ne gerekirse olur" dedi.

Yasaklar ve yolsuzlukla ilgili düşünceleri sorulan Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"17-25 Aralık olaylarının üzerini kapatmamız zaten mümkün değil. Ben bunu Sayın Davutoğlu'na da söyledim. Böyle bir önerge geldiği zaman biz buna 'evet' deriz. Aksi halde partinin kapısına kilit vururuz. Faili meçhuller, MİT tırları kesinlikle araştırılması lazım. Devleti hukuk zeminine oturtmadığımız sürece, can ve mal güvenliği sağlanamaz. Yabancı sermaye Türkiye'ye gelemez. Gazetecilerin hapse atılması kadar saçma bir şey olamaz. Parlamentoyu etkin kılacağız. Parlamento bir siyasal partinin arka bahçesi olmayacak. Parlamento oturacak kendi işini yapacak. Terör konusunda neler yapılması gerekiyorsa, parlamento karar alacak biz gereğini yapacağız."

 

"Dış politikanın 180 derece değişmesi gerekiyor"

 

"Ahmet Davutoğlu'nun sakin bir üslubu var, siz de sakin bir üsluba sahipsiniz. Biriniz başbakan, biriniz başbakan yardımcısı olsanız nasıl olur?" şeklindeki soruyu Kılıçdaroğlu, "O günün koşulları nasıl olur onu bilemem. İki kişinin anlaşmasından çok daha önemli olan, Türkiye'nin sorunlarının çözümünde bizim anlaşıp anlaşamadığımız. Toplumsal barışımızı dinamitleyen terör konusunda anlaşmamız lazım. Ekonomi çığırından çıkmış durumda, bu konuda anlaşmamız lazım. Dış politikanın 180 derece değişmesi gerekiyor, Türkiye'ye zarar veriyor" diye yanıtladı.

 

"Hakan Fidan'ın MİT'e dönmesi asla ve asla doğru değildir"

 

"CHP olarak dinleniyor musunuz, önlem alıyor musunuz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, CHP'nin saydam bir parti olduğunu, önlem almaya gerek olmadığını, içeride konuştuklarını dışarıda da söylediklerini belirterek, şunları söyledi:

"MİT'in bir kanadının doğrudan hükümete servis yaptığını da biliyoruz. Bazen Davutoğlu'nu atlayarak doğrudan Cumhurbaşkanına bilgilerin servis edildiğini de biliyoruz. Adı bir siyasal partiyle özdeşleşmiş bir kişinin, MİT Müsteşarı olması yanlıştır. Sayın Hakan Fidan'ın istifa edip milletvekili adaylığını açıkladıktan sonra il başkanlığına gidip, oradaki toplantıya katıldıktan sonra tekrar MİT'e dönmesi asla ve asla doğru değildir. MİT'in milli olmasına gölge düşürür. Taraflı olduğu zaten belli, bunu belli etti zaten. Dolayısıyla oradan ayrılması lazım. En büyük zararı kime verir? MİT'e verir."

 

"Yerel yönetim özerklik şartını kabul ediyoruz ama bütün Türkiye'de"

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Diyelim ki HDP ile koalisyon veya azınlık hükümeti kurmaya karar verdiniz. HDP dedi ki 'ben özerklik diyorum başka bir şey demiyorum'. Nasıl olacak?" şeklindeki soruya, Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:

"Olmaz. Biz yerel yönetim özerklik şartını kabul ediyoruz ama bu sadece bir bölgeye özgü değil, bütün Türkiye'de. Neden? Zaten kabul etmişiz bunu, Meclis'ten kanun çıkmış. Uygulama yetkisi Bakanlar Kurulu'na bırakılmış. Biz, İzmir Büyükşehir'in de rahat olmasını isteriz Diyarbakır Büyükşehir'in de... Aynı kuralların ikisi için de geçerli olmasını isteriz. Bir bölgeye farklı hukuk getirdiğiniz andan itibaren Türkiye'yi farklı bir atmosferin içine sokarsınız. Üniter yapı devam edecek."

CHP'nin koalisyonu kurmakta birinci önceliğinin hangi partiden yana olacağı sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "MHP ile isteriz. İkimiz de muhalefetteyiz. İkimizin de seçimbildirgesinde çok fazla ortak nokta var ve dolayısıyla bir araya gelip hükümet kurabiliriz" yanıtını verdi.