Gündem

Kılıçdaroğlu, TTB'nin o bildirisini TBMM kürsüsünden okudu: Niye alınıyorsunuz?

"Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür"

30 Ocak 2018 23:04

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Tabipleri Birliği (TTB)  Merkez Konseyi üyelerinin “Savaş bir halk sağlık sorunudur” ifadelerini taşıyan açıklama sonrası "terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek" iddiasıyla gözaltına alınmasına tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Terörist seviciler” eleştirisine neden olan TTB bildirisini partisinin Meclis grup toplantısında okuyan Kılıçdaroğlu, "Bu dramı yaratan Suriye’deki savaş değil mi? Buna dikkat çekiyorlar. Niye alınıyorsunuz? Demokrasi olsun deniyor, özgürlük olsun deniyor. Daha ne olsun? Vay sen misin bunları diyen, alın, sabahın köründe basın, gözaltına alın" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ilgili bölümü şöyle:

“Bu sabah da bir baktık TTB’ye operasyon yapılmış. Gözaltına alacaksanız, yazı yazarsınız gelirler. Bu insanlar kaçacak insanlar değil, hepsi doktor, hoca. Sabahın köründe baskın yapıp gözaltına alıyorsunuz. Neymiş? Bir bildiri yayımlamışlar. Sanırsınız ki bildiri zehir zemberek ve iktidar partisini en ağır eleştiren bir bildiri.

Okuyorum:

‘Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi!’

Yanlış mı, doğru. Bana söyleyin, hangi savaş doğada ve insanda tahribat yapmadı? Toplumsal yaşamı tehdit eder mi, eder. İnsan eliyle mi üretiliyor, evet. Her savaş insani dram getiriyor. Gözümüzün önünde Suriye var. Hadi Suriye’yi görmüyorsunuz, 3.5 milyon mülteci var ya Türkiye’de. 30 milyar dolar harcadıklarını söylediler, emin olun 3 milyar dolar bile harcamadılar. Suriyeli çocukların sokaklarda nasıl dilendiklerini de biliyoruz. Bu dramı yaratan Suriye’deki savaş değil mi? Buna dikkat çekiyorlar. Niye alınıyorsunuz? Doktorlar insanları yaşatmak için mücadele ederler. Bir de yemin ederler. Dünyanın her tarafında bütün doktorlar aynı yemini ederler. Hastanın kimliğine bakmaz, siyasi görüşüne, yaşam tarzına bakmaz. Hastaysa tedavi eder. Doktorun görevi budur. Aklı başında hangi insan hayatı savunmaz? Bunlar da bunu söylüyor. Adil düzenden, demokratikleşmeden, eşitlikçilikten, özgürlükten ve barışçıl bir dünya yaratmaktan kim rahatsız olabilir? Demokrasi olsun deniyor, özgürlük olsun deniyor. Daha ne olsun? Vay sen misin bunları diyen, alın, sabahın köründe basın, gözaltına alın.

Bu tür davranışlar, sizin yaptığınız ve toplumun tümünün desteklediği Afrin operasyonuna gölge düşürür. Çünkü şu algıyı beslersiniz. “Bir yerde bir hata yapıyoruz, birileri bu hatayı görmesin.” Ortada hata falan yok. Neden yapıyorsunuz bunu? İnsanlar görüşlerini özgürce ifade edebilirler. Bu demokrasilerde olan bir şey değil. Bütün dünyanın ilgisini farklı bir yere çektiniz. Şu gerçeği kimse unutmasın, asker bile dağda terör örgütü mensubunu yaralı yakaladığında ekmek veriyor, su veriyor ve helikopterle hastaneye götürüyor. Bu ordunun saygınlığı açısından çok önemlidir. Siz doktorun düşüncesini açıklamasına tahammül edemiyorsunuz. Baskı kuruyorsunuz. Türkiye’nin itibarını zedeliyor bütün bunlar.”

Ne olmuştu?

TTB Merkez Konseyi üyeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik düzenlediği "Zeytin Dalı" harekâtına karşı bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride "Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi" denmişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise bildiriye imza atan TTB üyelerine "sözde tabipler" diye seslenmiş; "Bunlar terörist seviciler" ifadesini kullanmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gözaltılara ilişkin olarak şu açıklama yapıldı:

"Türk Tabipleri Birliği yetkilileri hakkında 3713 sayılı kanun uyarınca yapılmakta olan soruşturma kapsamında, 11 yönetici hakkında gözaltı kararı verilmiştir."

Evleri polis tarafından baskına uğrayan TTB üyeleri şöyle:

TTB Başkanı Raşit Tükel, Merkez Konsey üyeleri, Sezai Berber, Sinan Adıyaman, Selma Güngör, Hande Arpat, Ayfer Horasan, Şeyhmus Gökalp, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş, Nazım Yılmaz.