CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve AKP'deki görevinden istifa eden Ahmet Edip Uğur'un tehdit edildiği yönündeki iddialarla ilgili, "Sarayda oturan zata sesleniyorum, bir belediye başkanının ailesine nasıl baskı yaparsın?" dedi.
"Devlet mafya yöntemi ile idare ediliyor, racon kesiyorlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Kimin raconunu kesiyorsunuz. Aileyi tehdit etmek mafyanın yöntemidir. Devletin makamında oturan mafya yöntemine başvuramaz. O koltuktan ayrılacaksın" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Rusya'ya yönelik domates ihracında sadece 4 firmanın adının yer aldığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde domates ihracatı olacakmış Rusya'ya. Sadece 4 firmadan alacaksın diyorlar. 5'inci firma olmayacak. Biz bunu Rusya'nın yaptığı açıklamadan duyuyoruz. 4 firmanın adı nedir diye sorduk ismi vermiyorlar. Öğreneceğiz ve buradan açıklayacağım. Sen domates üreticileri arasına nifak koyamazsın" diye konuştu.
Hükümetin kendisine yönelik "Dolardan size ne" açıklamalarıyla ilgili de Kılıçdaroğlu "Sen Türk Lirası'na güvenmiyorsun da onun için. Rüşvet bile bunların döneminde dolarla alındı. Doların yeşiline tapıyor bunlar. Asgari ücreti niye dolara endekslemiyorsun onu da endeksle. Bir ara daireleri bile dolar üzerinden satıyordunuz. Dolardan size ne diyorlar? Bu gerçekleri bütün topluma anlatmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Hepimizin, hangi görüşten, hangi inançtan olursak olalım bir ortak paydamız var, gazilere, şehit yakınlarına saygı duymak. Biz bütün gazi, şehit ve şehit yakınlarına saygı göstermek zorundayız. Eğer bu ülkenin sokaklarında, caddelerinde rahat çalışıyorsak şunu düşünüyoruz, birileri bizi koruyor. Onları toplumun en itibarlı kesimleri olarak anmak hepimizin görevi. Bir haksızlığı anlatacağım sizlere. Türkiye Şehit Dul ve Yetimler Derneği'nin yöneticilerinden İrfan Bayar. Bu kardeşimiz intihar etti. Bir gazi terörle mücadele ederken neden intihar etti. 93-98 yılları arasında asayiş özel harekatta görev yaptı. Gazi olduktan sonra Kastamonu'ya yerleşiyor. Sen neden çocuğunu FETÖ okuluna gönderiyorsun deniyor. FETÖ'cü diye suçlayıp ifadesini alırlar, Kastamonu'da da aynı şekilde suçlanır. Ağırına gider. Ben Kuzey Irak'ta gazi oldum der. Gelen tepkiler bir noktaya gelir ve gazi intihar etmek durumunda kalır. Bu hükümete soruyorum. Bu gazinin ne günahı var? Bir ülke böyle yönetilemez. Bir devlet böyle savrulamaz. Bu bayrak için canlarını ortaya koyan insanların hayatı bir kurşuna teslim edilemez. Bütün annelere sesleniyorum; sizin çocuklarınızın hakkını savunuyoruz biz. Ben sadece sizin çocuklarınızın hakkını savunuyorum. Kimsenin boşu boşuna mağdur edilmesini istemiyoruz. Adalet olsaydı bunlar olmazdı. Düne kadar Pensilvanya'dan talimat alan hakimler şimdi saraydan talimat alıyorlar. Mağdur olan bu ülkenin gariban insanları.
"Mizah dergilerinde bile inandırıcı olmaz"
20 Temmuz sivil darbesi oldu. Neydi amacı, FETÖ'yle mücadele. Şimdi geldiğimiz rol şudur, kim saraya muhalifse onlar hesap verecek deniyor. Sözcü gazetesinin, Cumhuriyet gazetesinin başına gelenlere bakın. Sözcü gazetesinin sahibiyle ilgili suçlamalar yapıldı. Silahlı terör örgütünü yönetme, terör örgütü propagandası yapmaktan yargılanıyor. Sözcü gazetesinin FETÖ ile ne ilgisi var? Hiç akılları başlarında falan değil bunların. Aklını saraya ipotek eden savcı bu gerçeği göremez. FETÖ'nün anlı şanlı dönemlerinde THY'ye Zaman gazetesi serbestti, Sözcü yasaktı. Sen bunu görmüyor musun savcı? Örgüte nasıl yardım ediyorlar, hiç belli değil. Bu iddianameyi arkadaşlar bana verdiklerinde dedim ki, mahkeme reddeder. Baktık bir süre sonra mahkeme iddianameyi kabul etmiş. Ben bu mahkemeye de hayret ediyorum. Burak AKbay'ın bütün para hareketlerini incelemişler. FETÖ'yle hiçbir bağlantısı yok, ispat edemiyorlar. Hiçbir şey yok ama olsun diyor. Dava açıyorlar. Yeni bir suç icat ediyorlar. Kanunsuz suç olmaz. Suç varsa kanunda yerinin olması lazım. Cumhurbaşkanı'nın yerini haber yapmak suçunu ben ceza kanununda görmedim. Cumhurbaşkanı'nın nerede olduğu dünyanın her yerinde haberdir. Sen haber yaptın, o zaman FETÖ'cüsün. Ne istediniz de vermedik diyen baş FETÖ'cü sen değil misin? Tanıkların ifadesine başvurduk diyorlar. Tanık kim, kesin FETÖ'cü. Suçlananların hiçbiri FETÖ'cü değil. Böyle bir iddianame belki mizah dergilerinde yer alır ama o da inandırıcı olmaz. Devletin çivisi çıkmış. Kapanın elinde kalıyor.
Torba kanun, 15 yıllık dönemde gündeme gelen bir kanun türü. Torba kanunların şöyle bir özelliği var, topluma duyurmadan toplum aleyhine düzenlemeyi nasıl yerleştiririz diye. Zonguldak'ta 170 yıldır kömür çıkarılır. Zonguldak için stratejik üründür. Kara elmas denir. Türkiye Taşkömürü Kurumu var, o bölgedeki havzayı işletmekle görevli. Torba kanunla bölecekler parçalayacaklar ruhsatlandıracaklar birilerine peşkeş çekecekler. Zonguldaklı kardeşlerim iyi dinlesinler. İşçinin, esnafın derdini tek anlatan parti CHP'dir, bunu unutma. Bize sahip çıkan yok mu diyorlar. Sana sahip çıkan CHP'dir. Sırf o ocakları kapatmak için 50 numara çektiler. 2001'de ithal kömür 8 milyon tondu, 2014'te 29 milyon ton. Türkiye'de kömür mü yok var. Bu ithalat niye yapılıyor? Kimin için yapılıyor? Besmelesiz eti de ithal ediyorlar. Ne millete yediriyorsunuz. Yılda 4 milyar dolar kömür ithalatına para veriliyor. Sendikaya da seslenmek istiyorum. İşçilere sahip çıktığınız sürece biz sizin arkanızdayız. Sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağız. İşçi mi yok niye kömür çıkarılmıyor. Bütün işsizlere sesleniyorum. Bu hükümet size iş bulmaz kardeşim. Herkes aklını başına almak zorundadır.
Mazota ve benzine yeniden zam geldi. Benzin 6 liraya yaklaşıyor, mazot 5 lira olacak. Hala hükümet akaryakıta yapılan zammın nerelere ve nasıl yansıyacağını bilmiyor. En yetkili makamda oturan kişi vatandaşla dalga geçiyor. Bu Maliye Bakanı Naci Ağbal. Şöyle diyor, millet doların seviyesine bakacağına otursun işine gücüne baksın. Millet 6 ay sonra dolar kuru ne olacak, sanki falcılar bunu yaparak ekonomistim diyenlere şaşırıyorum. Sen bu bakanlığı nasıl yapıyorsun asıl ona şaşırmak lazım. Asgari ücret dolara mı endeksli, taşeron işçisinin ücreti dolara mı endeksli. Ama benzin, mazot dolara endeksli. Çiftçi düşünmeyip de ne yapsın? Traktörün mazotu, köprüden geçiş ücreti, doğalgaz, tüpgaz dolara endeksli. Memurun maaşı dolara endeksli değil, işçinin aylığı değil. 3. havalimanı ihalesi dolar üzerinden, Avrasya Tüneli ücreti dolar üzerinden. İhaleyi yapan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ihaleyi alan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Kim yerli, kim milli? Neden dolar üzerinden ihale yaparsın? Sen Türk Lirası'na güvenmiyorsun da onun için. Rüşvet bile bunların döneminde dolarla alındı. Doların yeşiline tapıyor bunlar. Asgari ücreti niye dolara endekslemiyorsun onu da endeksle. Bir ara daireleri bile dolar üzerinden satıyordunuz. Dolardan size ne diyorlar? Bu gerçekleri bütün topluma anlatmak zorundayız.
"CHP'li belediyelerde asgari ücret 1.500 lira"
CHP gelir, AK Partili belediyeleri alırsa oradaki işçilerin işine son verir onun propagandasını yapıyorlar. CHP'li belediye başkanı belediyeyi aldığında hiçkimsenin görevine son verilmeyecek. Herkesin alın terine saygılıyız. Zemin altlarından kayıyor, görüyorlar onu. Bunların bir özelliği daha var, fakirden alıp zengine vermek. Köprü geçişlerini dolar üzerinden yapıyor. Biz ne yapacağız, sözüm söz zenginden alacağız fakire vereceğiz. Asgari ücret vergi dışı kalacak, işçinin hakkını teslim edeceğiz. Asgari ücret net 1500 lira olacak deyince kıyamet kopmuştu parayı nasıl alacaksınız diye. CHP'li belediyelerde asgari ücret en az 1500 liradır. CHP'li belediyelerde gerçekleşen olayı tüm belediyelerde, tüm fabrikalarda hayata geçirmek istiyoruz ve sizden yetki istiyoruz.
"4 firmayı öğrenip açıklayacağım"
Önümüzdeki günlerde domates ihracatı olacakmış Rusya'ya. Sadece 4 firmadan alacaksın diyorlar. 5'inci firma olmayacak. Biz bunu Rusya'nın yaptığı açıklamadan duyuyoruz. 4 firmanın adı nedir diye sorduk ismi vermiyorlar. Öğreneceğiz ve buradan açıklayacağım. Sen domates üreticileri arasına nifak koyamazsın. 4 firmayı tercih edeceksiniz, diğerleri bu ülkenin firması, çiftçisi değil mi?
"Bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir"
Seçimle gelmiş Başbakan kulağından tutuyorlar istifa edeceksin diyorlar. Vatandaşın seçtiği belediye başkanları, istifa edeceksin diyorlar bir süre sonra lanet olsun deyip istifa ediyor. 101 belediye başkanını KHK ile görevlerinden aldılar ve yerlerine yeni belediye başkanları tayin ettiler. Şu anda nüfusun yüzde 41'i kendi seçtiği belediye başkanları tarafından yönetilmiyor. Bu darbe dönemlerinde olur. Bir Allah'ın kulu çıkıp belediye başkanlarının istifaya zorlanması hukuki bir süreçtir desin. Etmezsen gereğini yapacağım diyorsun, şantaj ve tehdidin kullanıldığı bir hukuku düzeni var mıdır dünyada. Balıkesir Belediye Başkanı bir basın toplantısı yaptı. Sarayda oturan zata sesleniyorum; bir kişinin ailesini hangi ahlaki gerekçeyle suçlarsın. Sen bir belediye başkanının ailesine her türlü baskıyı nasıl yapıyorsun? Dün parti sözcümüz konuşmuş faşist diktatör deyince çok alınmış. Bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir.
Kimin raconunu kesiyorsunuz. Aileyi tehdit etmek mafyanın yöntemidir. Devletin makamında oturan mafya yöntemine başvuramaz. O koltuktan ayrılacaksın. Belediye başkanını bıraktın ailesiyle uğraşıyorsun. Her türlü şantajı tehdidi uyguluyorsun. Bu rezaletleri bitirelim diye demokrasinin namusunu koruyalım diye gel erken seçim yapalım dedik. Hodri meydan dedim, Bir daha söylüyorum Erdoğan açıkça milletin önünde hodri meydan diyorum. Benim söylediklerim onun çıkarınadır, hükümetin yararınadır. "