T24 Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX Tv'de gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Türkeş anmasına yapılan saldırıya ilişkin olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı hedef göstermesine tepki gösteren CHP lideri, "Aslında şöyle ifade etmek isterim sayın bahçeli uzun yıllardır Türk siyaset sahnesinde olan böyle bir olayı araştırmadan doğrudan Yavaş'ı hedef alıp onu suçlama yönüne girmesi doğru değil. Mansur Yavaş gerçekten de siyasi tartışmalardan uzak duran biri. Neden böyle bir suçlama yapıldı akıl alır bir şey değil" dedi.
"Kuran tilaveti sırasında bu baskın yapılıyor. Yani arkadaş siz neden böyle bir şey yapıyorsunuz? Alparslan Türkeş Türk siyaset tarihinin önemli aktörlerinden biridir. Siz neden Türkeş'i anıyorsunuz diyerek baskı kurmak hiç doğru değil. Ellerinde sopalarla polislerin bir anlamda korumasında oraya baskın yapılması doğru değil" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerinin devamında da, "Bahçeli'nin o baskını düzenleyenleri partiden atacağım demesi lazımdır. Eğer siz bir siyasi partinin genel başkanı olarak kendinizi başka bir partiye vakfetmişseniz, yani AKP Parti'nin altında kendinizi bir yerde konumlandırmışsanız ve AKP Parti kazansın diye kendi patinizi ve ülkücüleri tamamen feda etmeye takınmışsanız, siz artık siyaset üretemezsiniz. Bahçelinin düştüğü pozisyon budur. İnanın Bahçeli'nin düştüğü pozisyona üzülüyorum" ifadelerini kullandı.
MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in 104. doğum günü için geçtiğimiz pazar günü düzenlenen, eski MHP Genel Başkanı Muhittin Çolak, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici ile eski MHP Milletvekili Ali Uzunırmak’ın konuşmacı olarak katıldığı anma töreninde olay çıktı. MHP Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ'un "Ülkücüler mukaddesatımızı ayaklar altına alanların partimize, başbuğumuz Alparslan Türkeş'e, liderimiz Devlet Bahçeli'ye ihanet edenlerin başbuğumuz Türkeş'i anmasını asla kabul etmez, ilelebet de etmeyecektir" diyerek hedef gösterdiği etkinliğe, yaklaşık 50 kişilik grup baskın düzenledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısı çıkışında gazetecilerin hafta sonu Ankara'da düzenlenen ve Ülkü Ocağı üyeleri tarafından yapıldığı iddia edilen saldırıyla gündeme gelen Alparslan Türkeş'i anma toplantısına ilişkin sorusuna, "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Beyin elinin altında geliştiği kanaati hâkim. Bundan sonra Mansur Bey dikkat etsin. Arkasında bir ülkücü nefes var" yanıtını verdi.
TIKLAYIN - Alparslan Türkeş anmasına saldırıyı değerlendiren Bahçeli, Mansur Yavaş’ı hedef aldı: Bundan sonra dikkat etsin, arkasında bir ülkücü nefes var
|
BAE açıklaması
Öte yandan Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında ifade ettiği, "Buradan Erdoğan'a ve BAE veliahtına sesleniyorum; ordunun HAVELSA'nına ROKETSAN'ına ASELSAN'ına el koyarsanız, satarsanız fitil fitil burnunuzdan getiririm" sözüne açıklık getirdi. CHP lideri, şunları kaydetti:
"Tank alet fabrikası Türkiye'nin göz bebeği fabrikalarından biri. Değerinin 20 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bunun bir kısmını Katar ordusuna verdiler. Benim bilmediğim sırrı onlar biliyor. Daha önce 5 model tank yapıldı, fakat birden bire bir şey oldu Katar'lılar devreye girdi ondan sonra olay başka bir yere gittiler şimdi Türkiye tank üretemiyor. Siz seri üretime geçme konumuna gelmişken neden bunların tamamını çöp sepetine attınız? Bunu para için yaptılar. Birleşik Arap Emirlikleri geliyor, niye? Hani bunlar darbe girişimine en büyük desteği verenlerdi? Nasıl olur da TC'nin Cumhurbaşkanı şerefsiz dediği biriyle tokalaşır? Neymiş 10 milyar dolar para getireceklermiş, yahu nedir 10 milyar dolar ya! Şimdi geldiler gazetelerde "HAVELSA, ROKETSAN, ASELSAN'ı alacaklarmış gibi haberler gazetelerde yayımlandı .Bekledim hükümet kanadından bir açıklama yapılsın. Dün TRT'de katıldı bir programa karşısındaki gazeteciler arz edeceklerine sorsalardı. Onlar da bu soruyu soramıyorlar. Şimdi böyle olunca da ben mecburen böyle haberler var bunu yaparsanız, sizin burnunuzdan fitil fitil getiririm dedim, v getiririm de böyle bir rezalet olamaz. Bu halka vaadimdir tank paleti ordumuza teslim edeceğiz."
Kılıçdaroğlu, açıklamalarının devamında da şunları kaydetti:
"Sedat Peker'in söylediklerinin tamamı doğru. İşin içinde olan biri. Siyasetçi dese siyasetçi duyduğunu söyler ama bu işin içinde. İçişleri Bakanlığı'nın bulamadığının fotoğrafını yayımlıyor. Ve engellediler. Niye konuşmasın Sedat Peker, niye rahatsız oluyorlar? Yalansa çıkar bunların hiçbiri doğru değildir dersiniz. Hiç kimse yalanlayamıyor.
SBK tepkisi: En büyük korkuları Amerika'da itirafçı olması
"(SBK açıklaması) Tam bir rezalet. Çağırıyorsunuz Sezgin Baran Korkmaz'ı sen yurt dışına git diyorlar. SBK Amerika'dan bu kişiyi tutuklayın bize teslim edin deyinceye kadar zaten devletin bütün kurumlarıyla ilişki içindeydi. Aldılar tutukladılar önce sonra serbest bıraktılar sonra mal varlıkları üzerindeki hacizleri kaldırdılar, o başsavcıyı AYM'ye üye yaptılar, ödüllendirdiler, kendi talimatlarını yerine getirdiği için ödüllendirdiler. (Soylu'nun devlet operasyonu açıklamasına) Hangi devlet operasyonu? Şimdi niye o zaman SBK'yı bize iade edin diyorsun? Bu ne anlama geliyor yaptıkları bütün çabanın başlarız olduğu anlamına geliyor. Tıptı Rıza Zarrab gibi. En büyük korkuları SBK da Amerika'da itirafçı olursa.
Erdoğan'a: Konuştukça batırıyorsun ülkeyi, Allah aşkına bir sus ya
"(Erdoğan’a) Konuştukça batırıyorsun ülkeyi. Allah aşkına bir sus ya. Bu ülkenin bir sanayicileri çiftçisi konuşsun bir dinle ya. Konuşuyor. Bilerek konuşma bir şey demeyeceğim. Vallahi ekonomi de bilmiyor. Maliye politikasından haberi bile yok.
Erken seçim çağrısı: Gecikilen her günün maliyeti ağırlaşıyor
"Gecikilen her günün maliyeti ağırlaşıyor. Buradan seçimle çıkacağız. Biz niye erken seçim diyoruz? Demokrasilerde halkın iradesinden neden korkuyoruz ki? En büyük hakem halk. Halk seni seçiyorsa başımızın üzerine zaten söyleyecek bir şeyimiz yok. Ama başka birini seçiyorsa buna izin vereceksin sen. Kimse önünü göremiyor. Türkiye üretimden koparılıyor, böyle bir tablo olmaz. Türkiye’yi, fakirleştirelim bu fakirliği satalım Türkiye’ye döviz gelsin. Böyle bir şey yok. Ekonomi bir bilimdir.
"Bakanları dış güçler mi atadı, MB başkanını dış güçler mi değiştirdi?"
"Biz iktidara gelirsek faiz kesinlikle düşer. Güven verdiğiniz andan itibaren her şey çözülür. Güven sorunu var. Konuştukça Türk Lirası neden değer kaybediyor? Efendim 'Bunu dış güçler yapıyor' diyorlar. Hangi dış güç çık söyle. Sen ekonomiyi 19 yıldır yönetip de ekonomiyi bu kadar zayıf hale düşürdüysen kim bunun sorumlusu? Bakanları dış güçler mi atadı, MB başkanını dış güçler mi değiştirdi? Sen yaptın. Bir devlet bir kişinin iradesine bağlanamaz, dünyada böyle bir örneği yoktur, bizde çıktı. Hiç kimse ona itiraz edemiyor kendi işlerinde. Ama biz bu yanlıştır diyoruz. Aslında bu onun lehine. Ekonomide kurtuluş savaşı vereceğiz diyor, işgal mi var bu ülkede. Beş madde saydım, sen önce israfı önle. Sandığı getir milletin hakemliğine başvuralım diyoruz.
"Devletin bütün kurumlarını çürüttükleri gibi TÜİK’i de çürüttüler"
“(Vergi zammına) O da faiz. Bu rakam üzerinden ceza alacak. 36,20 doğru. TÜİK’e talimat veriliyor, enflasyonu düşük göster deniliyor. TÜİK’in de verdiği rakama kimse güvenmiyor. Sonuçta adam pazara gidiyor. Gübre alıyor, süt alıyor bakıyor. Her şeye zam geliyor. Devletin bütün kurumlarını çürüttükleri gibi TÜİK’i de çürüttüler. Oraya getirdiler parti militanlarını, talimat veriyorlar. Ama devlet vergi almaya kalktığı zaman yüzde 26.20 diyor. Cumhurbaşkanlığı yetkisiyle bunu indirebilir, maden faizden şikâyet ediyorsun!
"Geçmişte hatalar eksiklikler varsa bunlarla bir şekilde helalleşelim ama geleceğe bakalım"
"(Helalleşme) Geçmişte büyük yarlarımız var. Siyasetçiler bazen bu yaraları kanırtıyorlar ve bunun üzerinde siyaset yapıyorlar. Bu bizim geleceğe güvenle bakmamızı engelliyor. Ben diyorum ki oturalım bir helalleşelim. Ya bu tür şeyler bir daha olmasın. Biz geleceğe bakalım, geçmişe bakmayalım. Siyasetçilerin elinden bu kozu çekip alalım. Geçmişte hatalar eksiklikler varsa bunlarla bir şekilde helalleşelim ama geleceğe bakalım. Bütün beklentim daha güzel bir geleceği inşa etmek. Hukuk ayrı helalleşme ayrı. Ama geçmişte yapılan hatalarla biz bugün helalleşmediysek o bizim ayıbımız. Eksiğimizi hatamızı da açık yüreklilikle söyleyeceğiz. Hata kavramı insana özgüdür. Hepimiz hata yapabiliriz, hatadan dönmek bir erdemdir. Eğer siz hatadan ders çıkarıyorsanız tarihi tekerrür ettirmezsiniz. Hem sağdaki hem soldakiyle halalleşmek zorundayız. O nedenle diyorum ki eski yaraları kanatmayalım helalleşip bu işi bitirelim, ve geleceğe bakalım, bu milletin bir yüzü gülsün ya.
"Bu konuda adım atması gereken kişi kendisidir"
(Helalleşme kavramınızda Erdoğan da var mı?) Helalleşme tek taraflı olmuyor. Eğer siz Türk Liranızın değerini düşürüyorsanız sizi eleştirmek beni men doğal hakkımdır. Helalleşme olduğunu henüz kavrayamamış. Tartışmayı helalleşme sanıyor. Benim söylediğim; yarayı kanatma kardeşim yarayı neden kanatıyorsun. Gayrı milli diyorsun, kardeşim sen tank palet fabrikasını Katar ordusuna verirsen ben bunu eleştirim. 'Ben seninle helalleşmek istemem' o senin bileceğin iş. Bu konuda adım atması gereken kişi kendisidir. Benim kimseyle özel bir kavram yoktur. Şahsi olarak da bir kavramı alıp bir yerlere taşımam. Kin tutmam. Kibirli asla davranmam.
"(Cumhurbaşkanlığı adaylığına) Bu konuda Cumhur İttifakı adayını belirledi millet ittifakında demokrasi var, henüz bu konuyu masaya getirmiş değiliz. Konuşmadığımız soruyu benim dillendirmem yanlış olur.
"Bütün bu eleştirileri vatandaşlarımız dikkate alsınlar. Ama sakın ola ki kimse umutsuzluğa kapılmasın. Her şey kısa süre içerisinde çözülecek. Umutsuzluğa yer yok. Her birimiz gidişi değerlendiriyoruz, inan iktidar olduğumuzda bütün bu karamsarlığı değiştireceğiz."