CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bana yaptıklarını Adnan Menderes’e de yapmaya çalıştılar” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Adnan Menderes’i kullanıyor. Sakın ola ki, o insanı ağzına alma. Adnan Menderes’in çocuklarının evlerinde 1 milyar dolar çıkmadı. Bakanlarının evlerinde 7 kasa çıkmadı. Ona bu millet asla hırsız demedi, ama sen meydanların sesini duy” dedi.
CHP Genel Başkanı Muğla’da konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
Ortadoğu’ya örnek olan tek ülkeyiz. İslam dünyasına örnek olan tek ülkeyiz. Demokrasiyi taçlandıran tek ülkeyiz. Demokrasi ayaklarımızın altından kayıyor. Bu zata diktatör diyordum, neden diktatör diyorsun diyorlardı. Kadınlar kaç doğum yapacak, hangi gazetecinin işine son verilecek o karar veriyor, oğlunun evine Bilal’in evine 1 milyar dolar nakit para bırakılacak, o karar veriyor. Yeni bir diktatörümüz var. Bu diktatörden kurtulmak istiyor musunuz? Söz, mücadele edeceğiz .Demokratik yollarla beraber vereceğiz mücadelemizi. Ayın 30’unda kol kola, omuz omuza, barış içinde, birlik içinde sandığa gideceğiz ve bir demokrasi şöleni yaratacağız. Ben de söz veriyorum, beraber çalışacağız.
Yatağan özelleştirilmeyecek
Yatağan işçileri aramızda biliyorum, onlara saygım var ama onları tepeden yönetenlere saygım yok. İşçi kardeşlerimizin çok güzel bir sloganı var, “susma sustukça sıra sana gelecek” diye. Sıra kendilerine gelince bağırdılar, soruyorum. CHP’nin iktidarında Yatağan özelleştirilmeyecek. Benim sözüm. Hiç kimsenin aşıyla işiyle uğraşmadık. Kendi inancımıza da aykırı buluruz, ahlakımıza da aykırı buluruz. Görüşü, kimliği ne olursa olsun herkes evine helal lokma götürsün ve mutlu bir hayat sürdürsün.
Bu zat, diktatörlerin birden fazla özelliği vardır. Birinci özellikleri çok rahat yalan söyler. Diyordu ya, camide içki içildi. İmam diyor ki vallahi içilmedi, ben nasıl yalan söylerim. Diktatör diyor, hayır içildi.
Alo Mustafa esas duruşta
Başörtülü bir kadına 50-100 kişi saldırdı. Ortaya çıktı ki, o da yalan. Düne kadar başörtüsü üzerinden siyaset yapıyordu. Onu elinden aldım, şimdi söylüyorum. Uygar bir kente söylüyorum, ister başı açık olsun ister başı kapalı olsun, bütün kadınların benim başımın üstünde yeri var. Hiçbir zaman başörtüsü üzerinden siyaset yapmadım, o yapıyordu. Yeni ses kayıtları internete düştü. Yandaş bir gazetenin patronuna telefon ediyor. Eskiden Alo Fatih vardı şimdi ekarte ettiler, Alo Mustafa çıktı. Alo Mustafa da esas duruşta. Telefonda esas duruşa gerek yok diyoruz da, kalkmış. Senin gazetede başörtülü bir yazar var diyor, onun işine son vereceksin diyor ve işinden attırıyor.
Başörtülü kadınlara sesleniyorum
Başı örtülü bütün kadınlara sesleniyorum. Sizin başörtünüz üzerinden siyaset yapan bu diktatör, bir başörtülü kadının gazetede yazı yazmasına tahammül edemiyor v eonin işine son verdiriyor. Sandığa giderken, elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa öyle gidin. Sizin başörtünüzü asla siyaset konusu yapmayan, sizi ayırmayan, ötekileştirmeyen bir parti var. Adı halkın partisi. Adı Cumhuriyet Halk Partisi. Sizi CHP şemsiyesi altında bekliyorum.
Adnan Menderes’in adını ağzına alma
Bunlar zaman zaman darbeden şikayet ederlerdi. Sanki darbeden zarar görmüş, darbeden en çok biz zarar gördük. Biz şikayetçi değiliz, beyefendi darbe edebiyatı yapıp gidiyor. Özellikle Adnan Menderes’i kullanıyor. Sakın ola ki, o insanı ağzına alma. Adnan Menderes’in çocuklarının evlerinde 1 milyar dolar. Bakanlarının evlerinde 7 kasa çıkmadı. Ona bu millet asla hırsız demedi, ama sen meydanların sesini duy. Bunun unvanı ne? (Kalabalıktan ‘Hırsız Tayyip Erdoğan’ sesleri) 12 Eylül döneminde, daha sonraki dönemlerde bir sürü insan geldi geçti. Gencecik fidan gibi çocuklarımızı idam ettiler. Darbeden yana değiliz, demokrasiyi savunuyoruz. Özgürlükleri savunuyoruz. Bir dönem, 28 Şubat oldu biliyorsunuz. Başbakanlık’ta Batı Çalışma Grubu vardı. Benim de aleyhime bir çalışma yazmışlardı. Bunların döneminde Batı Çalma Grubu var, başında Başçalan var, bakanlar var, bürokratlar var, altında kirli işadamları var. Siz hiç bir bankanın genel müdürünün evinde ayakkabı kutusunda 4,5 milyon dolar olacağını düşünür müydünüz?
Neden daha çok çocuk istediği anlaşıldı
Bilal oğlanı babasının arayıp sabahın 8’inde paraları sıfırla diyeceğini düşünür müydünüz? Neden daha fazla çocuk istediğini daha iyi anladık. 1-2 çocuk yetmiyor malı götürmeye, daha fazla çocuk istiyor. Bir başbakanın oğlunun evinde bir gün geçtikten sonra, paralar dağıtıldıktan sonra hala 30 milyon Euro kalıyorsa ve vatandaşımız ayın 30’unda sandığa gidiyorsa, ya helale ortak olacaksın, ya harama ortak olacaksın. Neye ortak olacağız? Helale ortak olacağız. Helal olsun size.
Çiftçiye mazot 1,5 TL olacak
Çiftçi kardeşlerim, dünyanın en pahalı mazotunu, elektriğini size satıyorlar. CHP iktidarında, çiftçinin kullanacağı mazotun litresi 1,5 TL olacak. Nokta. Benim sözüm. Diyor ki, aile sigortası için parayı nereden bulacaksınız? Yürüttükleri para 247 milyar Lira. Bu parayı onlardan alacağım, burunlarından fitil fitil getireceğim, paranın tamamını bu millete harcayacağım.
2-B arazileri köylülere verilecek
2-B konusu var Muğla’da onu da biliyorum. Bizim görüşümüz belli, kanun teklifi, verdiğimiz önergeler var. Orman köylüsünün arazisi hiçbir bedel alınmadan köylüye verilecek. Onun dışındaki arazileri, emlak vergisi bedeli üzerinden köylüye verilecek. Rayiç bedel değil. Biz halktan yana bir partiyiz, o arazi onlara babalarından, dedelerinden kalma. Sözümüz sözdür, çiftçiler bunu iyi bilsinler.
Türkiye devletini soyan bir hükümetle karşılaştık
Biz, dünyanın en güzel ülkesinde yaşıyoruz. Bir tarafımız baharken öbür tarafta kar yağar. Bir tarafta yağmur yağarken öbür tarafta güneşimiz vardır. Nehirlerimiz, tarlalarımız, ovalarımız vardır. En güzel güzel insanlarımız vardır. İsteriz ki aşı, işi olsun. Eğer bir evde bir çocuk işsizse anne baba huzurlu değildir. İster ki onu da evereyim, benden daha iyi yaşam koşullarına sahip olsun. Bizim de en büyük arzumuz budur. Bütün bunlar nasıl gerçekleşir? Temiz bir siyasetle gerçekleşir. İnsanını ötekileştirmeyen bir siyasetle gerçekleşir. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy veren saygıdeğer yurttaşlarım, ben hükümeti eleştiriyorum diye sakın bunları üstünüze almayın. Sandığa gidip oy kullandınız, çünkü onlar size söz verdiler. Bize oy verin, hırsızlığı, yolsuzluğu, yoksulluğu önleyeceğiz dediler. Yasakları kaldıracağız dediler. Ama Mevlana’nın düğün gecesinde bir olayla karşılaştık. Türkiye devletini soyan bir hükümetle karşılaştık. Bu gerçeği hiçbir yurttaşımın unutmasını istemem. İftiradır, vs. falan filan. Bunlara inanmayın. Bunlar iftira olsa niye dört bakan istifa etti? Bakanın kolundaki 750 milyarlık kol saati nedir? Haram parayla nasıl Umre’ye gidersin. Bunları sormayacak mıyız? Eğer temiz bir Türkiye istiyorsak, kul hakkı yenmeyen bir Türkiye istiyorsan, eğer bu ülkede herkesin işi, aşı olsun istiyorsan, siyasetçi halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak görsün istiyorsan, elini vicdanına koyup sandığa gideceksin.