CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'En sıra dışı CHP'li' manşetimize konu Konya İl Saymanı Raziye Demir için 'Kimsenin özel hayatıyla ilgili değiliz' dedi. Kılıçdaroğlu, sosyal konumu nedeniyle Demir'in istifasının gerektiğini düşünenleri hatırlattığımızda 'Sanmıyorum böyle bir şey istemiş olsunlar. Olur mu öyle şey?' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün manşetle gündeme taşıdığımız 'En sıra dışı CHP'li' haberine konu Konya İl Saymanı Raziye Demir için 'Kimsenin özel hayatıyla ilgili değiliz' dedi.
Kılıçdaroğlu'na haberin CHP Konya İl Örgütü'nde yol açtığı hassasiyet nedeniyle 'istifa' spekülasyonlarını hatırlattığımda ise 'Sanmıyorum böyle bir şey istenmiş olsun. Olur mu öyle şey?' yanıtını verdi.
Şimdi, dar vakitte sorsak da CHP Genel Başkanı'ndan aldığımız bu net yanıtın perde arkası öyküsünü aktaralım:
Raziye Demir aradığında sesi kötü geliyordu. Haberimiz Konya'da geniş yankılanmış; telefonları sekiz buçuktan bu yana susmuyordu. Gelen telefonlardan bir-ikisinin 'Artık istifa etmesi gerektiğini söylemesi' -böyle ifade etmese de- gururunu incitmişti. Hayal kırıklığına uğramış bir ses tonuyla 'Kimseden bir şey saklamadım ki ben bugüne kadar' dedi.
Birkaç dakikalık konuşma ortaya çıkardı ki, Konya İl Örgütü'nün gözü kulağı, CHP Genel Merkezi'nin bu konuda alacağı tutumdaydı.
Benim içinse konu, bir vicdan hesaplaşmasına dönüştü. Gazeteciliğin gerekleri ile iyi bir haberin sonuçlarının insan hayatına etkileri sorunuyla, kim bilir kaçıncı kez baş başa kaldım.
Telefon görüşmesi sürerken, ilginç bir şey oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV ekranlarında Murat Akgün' ün sorularını yanıtlamaya başladı.
NTV'nin bürosu bizim büroya, otomobille beş altı dakika mesafede. Kılıçdaroğlu, yayının ardından Deniz Baykal ile Antalya uçağına binmek üzere yola çıkacaktı.
Genel Yayın Yönetmenimiz İsmail Küçükkaya ile görüştüm. CHP Genel Başkanı'na haberimizle ortaya çıkan gelişmeyi, sıcağı sıcağına sormak konusunda mutabık kaldık.
Foto muhabirimiz Raşit Aydoğan ile arabaya atladık. Yayın sürerken, NTV Ankara Haber Müdürü Uğur Şefkat bizi konuk etti. Uğur'un odasına, az sonra Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in basın müşaviri Rüçhan Akıncıoğlu da geldi. Kılıçdaroğlu'nun hemen ardından, Çiçek çıkacaktı çünkü yayına.
Sohbet genişlerken gözüm ekranda, aklım Raziye Demir'deydi.
Kılıçdaroğlu'na ayrılan süre bitti. Aşağıya indik.
Önce Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay çıktı. O anda kapıdan Çiçek giriyordu. Selamlaşıp el sıkıştılar. Hal hatır sordular.
Az sonra da Kılıçdaroğlu göründü. Murat Akgün, CHP liderini uğurlarken, 'İzninizle bir dakikanıza talibim. Bugünkü manşetimizi gördünüz mü?' dedim.
'Haberim var, arkadaşlar söz etti' dedi Kılıçdaroğlu.
'Nasıl değerlendirdiniz?' diye sürdürdüm. Sakin bir biçimde 'Kimsenin özel hayatıyla ilgili değiliz' dedi.
Konya İl Örgütü'nün, 'partiye zarar verme ihtimali nedeniyle' genel merkezin yaklaşımına odaklandığı ve belki Demir'in 'istifasının gündeme gelebileceğini' söylediğimde ise 'Sanmıyorum böyle bir şey istemiş olsunlar. Olur mu öyle şey?' yanıtını vererek 'iyi günler' diledi ve otomobiliyle uzaklaştı.
(Çiğdem Toker - Akşam - 7 Eylül 2010)
