CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "adalet yürüyüşü"nün 17'nci gününde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu "Kortejin İstanbul'a girişine izin verilmemesi durumunda tavrınız ne olur?" sorusuna "İstanbul'a girişimizin engellenmesi gibi bir çılgınlığın yapılacağını düşünmüyorum" yanıtını verdi.
Sputnik'te yer alan habere göre; Kılıçdaroğlu, AKP tarafından yaptırılan bir ankette toplumun yüzde 76'sının 'Türkiye'de adalet olmadığı' görüşünü belirttiği yönündeki haberle ilgili olarak şöyle konuştu:
"Eğer vatandaşların yüzde 76'sı ‘Bu ülkede adalet yoktur' noktasına gelmişlerse 15 yıldır iktidarda olanların oturup düşünmesi lazım. Biz, adaletin ne kadar hayatî bir kavram olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu yürüyüşümüzün asıl teması adalet. Adaletin olduğu yerde gerginlik olmaz, kaos olmaz, güçlü ve vatandaşına hizmet eden devlet olur, yargı bağımsız ve tarafsız olur. Adaletin olduğu yerde iktidar yargıyı sopa olarak kullanamaz."
"Türkiye, tarihinde ilk kez bir sivil darbeyle karşı karşıya"
"Bugün geldiğimiz noktada iktidar yargıyı sopa olarak kullanıyor, bütün muhaliflerini hapse atıyor. İnsanlar açlık grevlerine başladıkları için hapse atıldı. 156'nın üstünde gazeteci hapiste. Pek çok öğretim üyesinin görevine son verildi. Bütün bunlar, 20 Temmuz darbesinden sonra oldu. Şu anda Türkiye tarihinde ilk kez bir sivil darbe ile karşı karşıya. Türkiye aynı zamanda bir parti devletiyle karşı karşıya. Dolayısıyla parti devletinde bir kişinin iradesi geçerli. Ve biz bu acı tabloyla karşı karşıyayız. Bunu değiştirmek için, adalet için yürüyoruz."
Cumhuriyet gazetesinde yer alan haberde, AK Parti'nin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından başlatılan ‘Adalet Yürüyüşü' ile ilgili anket yaptırdığı ve ankette toplumun çoğunluğunun yürüyüşe destek verdiği, halkın yüzde 76'sının ise 'Türkiye'de adalet olmadığı' görüşünü belirttiği aktarılmıştı.
"Sadece adalet istiyoruz"
Kılıçdaroğlu, 'Adalet Yürüyüşü' kortejinin İstanbul'a girişine izin verilmemesi durumunda tavrınız ne olur?" sorusuna ise "İstanbul'a girişimizin engellenmesi gibi bir çılgınlığın yapılacağını düşünmüyorum. Çünkü biz kimseye zarar vermek istemiyoruz. Biz sadece ve sadece adalet istiyoruz" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu öncülüğünde süren ‘Adalet Yürüyüşü'nün, 9 Temmuz Pazar günü Berberoğlu'nun tutuklu bulunduğu cezaevinin yer aldığı İstanbul Maltepe'de yapılacak geniş katılımlı bir miting ile tamamlanması planlanıyor.
Aktüel gazetesi yazarı Ersoy Dede, yürüyüşün İstanbul ayağıyla ilgili olarak şunları söylemişti:
"En iyi ihtimal işlerin çığırından çıktığı istihbaratını alırsa devlet kimseyi İstanbul'a sokmaz.. Olur-biter.. Size tam konum da bildireyim isterseniz… TEM'de, İzmit- Körfez turnikeleri yakınlarında ve Derince geçişindeki Bölge Trafik Müdürlüğü önünde bir de D-100'den TEM'e giriş Dilovası'nda çizgiyi çekerler.. Oradan 'mal mal' bakarsınız Maltepe'ye doğru.. Ne yapacaksınız?.. Yolu kesen güvenlik güçleriyle mi çatışacaksınız?. Cezaevine temsili bir heyet istenir basın açıklaması yapması için, o heyet gider cezaevi önünde açıklamasını yapar, oradan ayrılır.. İkinci bir 'Gezi' denemesi hayal edenler de, böyle bir girişimden endişe duyanlar da, Gezi kalkışması sürecinde yaşananları getirsinler akıllarına… Geçti o günler…"
"Adalet Yürüyüşü" korteji, İstanbul'a 140 kilometre mesafede
Yürüyüşün 16. gününde Sakarya'nın Hendek İlçesi Balbalı Mesire alanına ulaşılırken kortej İstanbul Maltepe'ye yaklaşık 140 kilometrelik mesafede bulunuyor.
Yürüyüş esnasında yol boyunca çok sayıda vatandaşın korteji alkışlarla selamladığı ve destek verdiği görülürken zaman zaman yoldan geçen bazı araçlardan AK Parti'nin seçim şarkısı Dombıra'nın çalındığı ve bazı vatandaşların korteje rabia işareti yaptıkları da görüldü.
‘Adalet Yürüyüşü' kortejindeki vatandaşların bunlara çoğu zaman tepkisiz kalırken bazen de el sallayarak yanıt verdiler.
Kılıçdaroğlu, yürüyüşün 14. gününde yaptığı açıklamada İstanbul'a kadar gülerek, eğlenerek ve kararlılıkla yola devam edeceklerini, hiç kimsenin buna engel olmaması gerektiğini ifade etmiş ve "Biz her türlü baskıya ve provokasyona karşı hazırlıklıyız. 12 maddelik bir uyarı metni hazırlamıştık. Katılımcıların tamamı bu genelgeye uydular. Bütün katılımcılara yürekten teşekkürlerimi sunuyorum" demişti.