Gündem

Kılıçdaroğlu, İnce'yi mi işaret etti: Koltuk sevdalılarının CHP'de yeri yok!

Muharrem İnce, "Yürü önümüzde' derlerse ben varım" demişti

26 Haziran 2018 17:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran'da yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin açıklanmasının ardından ilk kez bugün (26 Haziran 2018) kameralar karşısına geçti. Gazetecilerin "İstifa edecek misiniz" şeklindeki sorusunu yanıtsız bırakan Kılıçdaroğlu, AKP Sözcüsü Mahir Ünal'ın "Muharrem İnce, CHP'nin doğal lideri hâline gelmiştir" şeklindeki açıklamasıyla ilgili olarak "Kendi partisine baksın", "Partide ne olacağına partililer karar verir" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, sözlerinin devamında "Koltuk sevdalısı olan, bireysel çıkışlarla görev arayan kişilerin bu partide işi yoktur" ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu'nun söz konusu açıklamalarını İnce'nin adını telaffuz etmeden, gazetecilerin soruları üzerinden yapması da dikkati çekti. 

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce dün (25 Haziran 2018) "41 yıl sonra 30 barajını geçmişiz. 30 barajını yıktık, 50 barajını da yıkacağız. Ben buradayım, bana derlerse ‘Yürü önümüzde’ ben yürümeye hazırım" demişti. Partililerin, Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısında bulunduğu iddia edilmişti. 

"Beklentinin altında kaldı"

Kılıçdaroğlu, İnce'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek karşısında aldığı yüzde 30.79'luk oy oranının da beklentilerinin altında kaldığını söyledi. 

"Biz tüm çalışmalarına destek verdik ve performansını yerinde bulduk. Çalıştı, mücadele etti, mitingler yaptı bunların hepsi doğrudur" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine "CHP'den fazla oy almasından daha doğal bir şey olamazdı" diye devam etti.

İnce'nin, yeniden cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ı telefonla arayarak tebrik etmesine de atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, "Bir diktatörün nesini tebrik edeceğim" ifadesini kullandı. 

Sonuçların açıklanmasından  iki gün sonra kameralar karşısına geçen Kılıçdaroğlu'nun açıklaması şöyle:

"Bir seçimi atlattık. Bütün arkadaşlarıma, bizim sesimizi, bir şekliyle önce kendi mutfaklarına sonra Türkiye'ye duyuran muhabir arkadaşlara teşekkür ediyorum. Kameraman arkadaşlara da teşekkür ediyoruz. Oy kullanan, hangi partiye mensup olursa olsun, oy kullanan bütün vatandaşlarıma demokrasiye sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bir başka teşekkürüm gönüllülere, demokrasi savunucularına, hiçbir şey beklemeden demokrasi adına binlerce gönüllü görev yaptı. Ve tabii teşekkürü, asıl kendi örgütlerimize yapıyoruz. Bütün baskılara, şantajlara, tehditlere rağmen, bu tehditlerle karşı karşıya olmalarına rağmen yüreklice görevlerini yaptılar. Yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun hepsine teşekkür ediyorum.

"Bütün baskılara rağmen..."

Bakın arkadaşlarım, bütün baskılara ve şantajlara rağmen dedim. OHAL vardı, baskılar vardı, bıçaklanan arkadaşlarımız vardı. Gece sabaha karşı CHP bayraklarını asan kardeşlerimiz vardı. Bunlar yılmadan görevlerini yaptılar. Karşı tarafta devletin bütün imkanları kullanılıyordu. Valisi, radyoları, medyanın yüzde 95'i öbür tarafın, iktidarın kontrolündeydi. Bütün bu baskılara rağmen CHP'liler, gönüllülerle birlikte önemli görev üstlendiler. Geçen seçimlerde İçişleri Bakanı görevini bırakırdı, valiler taraflı davranmasın diye. Adalet Bakanı istifa ederdi, adalete gölge düşmesin diye. Seçimin tarafsızlığına gölge düşmesin diye. Onlar da istifa etmediler. CHP örgütlerinin hangi koşullarda bir zoru gerçekleştirdiğini dünyanın bilmesini isterim.

"AKP'ye 7 puan kaybettirdiler"

Ne yaptılar, seçimlerle toplumun üzerindeki ölü toprağı kaldırdılar. Korku ve sindirmeyi kaldırdılar. Sonuç şu; iktidara, AKP'ye 7 puan kaybettirdiler. Sıradan bir başarı değildir. Bütün televizyonlara, gazetelere, bütün baskılara ve şantajlara rağmen 7 puan indirdiler. Ben bu arkadaşlara teşekkür etmeyeceğim de kime edeceğim. 49.5 olan oyları, 42.5'a düştü.

"Dünün tek adamı, bugünün topal ördeğidir"

Biz yapabiliriz algısını toplumun her kesimine ve bütün dünyaya anlattılar. Sadece bunu mu yaptılar, bu sonuç parlamentoda iktidar partisinin çoğunluğunu kaybetmesini sağladılar. Dünün tek adamı, bugünün topal ördeğidir. Her istediğini yapamayacak. Parlamentonun itibarını biz koruyacağız. Milletin bize verdiği yetkinin çok büyük olduğunu biliyoruz. Bu milletin demokrasiye özlemi var, birlikte yaşamaya özlemi var, bunu sağlayacak olan bizim parlamentodaki gücümüz olacaktır. Yani özetle duvarın bir kısmını yıktık. Aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.

"Bu seçimin tek kaybedeni AK Parti'dir"

Bu seçimin tek kaybedeni AK Parti'dir. 7 puan kaybetmiştir. Parlamentoda çoğunluğu kaybetmiştir. Kazanan da demokrasidir. Milyonlardır. Bu süreci kolay elde etmedik. Bu sonucu da kolay elde etmedik. Hangi süreçlerden buraya geldiğimizi de herkesin bilmesi lazım. Daha seçime girmeden önce iktidarın demokrasiye kumpas kurduğunu fark ettik. Bir partinin seçime girmesini engellemek için her yolu denediler. Ama bizler bozduk ve bir siyasal partinin önünü açtık. Rakibimiz olan bir siyasal partinin seçime girmesi için elimizden gelen her şeyi yaptık. Bu bizim demokrasiye aşık olduğumuzu gösterir. Bu bizim vatanseverliğimizin tartışmasız olduğunu gösterir. 

"Asla yan yana gelemezler diyenlerin nutuklarını boşa çıkardık"

Sonra anadoluyu barıştırdık. Asla yan yana gelemezler diyenlerin nutuklarını boşa çıkardık. Millet ittifakını kurduk. Toplumun gerginlikten uzak durmasını sağladık. Güzel bir geleceğe bakma hedefini ortaya koyduk. Ve millet ittifakı, bizim tarihimizin en önemli demokratik kurullarından biri olacaktır. Demokrasiden yana tavır alanların bir arada durmalarının ne kadar değerli olduğunu bütün dünyaya anlattık. Daha sonra her türlü baskı, şantaj ve tehdite rağmen namus güvenliğini sağlamak bizim borcumuzdur. Ve örgütümüz sandıklara sahip çıktı. Her oyun üzerine titredik. Her tablonun üzerinde durduk.

Sandık güvenliği

Şu gerçeği herkes bilmeli; sağlıklı işleyen bir demokraside, devletin liyakat esasına göre yükseldiği bir demokraside sandık güvenliğinden söz edilmez. Çünkü herkes görevini yapar. Ama iktidar liyakat sistemini sonlandırıp militanları görevlendirdiği için bu konuya ehemmiyet verdik. Bu süreçte Orta Anadolu'da artık CHP'nin sesi daha gür çıkacak. 

"Yüzde 10 seçim barajını yerle bir ettik"

Uzun süredir milletvekili çıkaramadığımız yerde milletvekili çıkardık. Artık o iller şunu görecek; parlamentoda bir sesimiz var. Bizim sorunlarımızı dile getirecek bir milletvekilimiz var. Görecekler... Sahada vatandaşların sorunlarına nasıl çözüm üretilir, nasıl dinlenir herkes görecek. Millet ittifakı, 12 Eylül darbe hukukunun getirdiği yüzde 10 seçim barajını yerle bir ettik. Onlar seçim barajının arkasına yıllar yılı sığındılar. Önemli bir adım atıldı, darbe hukukunun bir bölümü en azından bu seçimde sonlandırıldı. Kazanan demokrasi oldu. Eskiden iki partili bir parlamento vardı. Şimdi bütün renkleri parlamentoya taşımayı başardık. Yüzde 100 mü, hayır. Ama önemli bir kısmını taşıdık. Bu bizim demokrasiye olan bağlılığımızı gösterir. Biz, bu konuda da bütün barajları yerle bir ettik.

"Sarayın çıkardığı kararnameler sonuna kadar irdelenecek"

Dün arkadaşlarıma şu talimatı verdim. Birincisi; her milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı, gönül birliği içinde beraber milletin hukukunu koruyacağız. Sarayın çıkardığı kararnameler sonuna kadar irdelenecek. Varsa milletin hukukuna zarar getirecek bir düzenleme, nerede mücadele gerekiyorsa orada verilecek. İkinci konu, gazi Meclisimizin itibarını koruyacağız. Bu Meclis sıradan bir meclis değildir. Kurtuluş Savaşı'nı yöneten bir Meclis'tir. Yetkilerinin büyük bir bölümünün kaldırıldığının farkındayız, ana hedefimiz bunların iade edilmesidir. Üçüncüsü; ekonomide yangın var. Mutfakta yangın var. Ve önümüzdeki süreç sıradan bir süreç değil. Tıpkı bu seçimlerin sıradan bir seçim olmadığı gibi. Pek çok bilgiyi kamuoyundan gizleyecekler. Bizim görevimiz, CHP'nin görevi bütün bilgileri derleyip toparlamak ve kamuoyu ile paylaşmak olacaktır. Hepinize teşekkür ederim.

"Tek adam rejimini savunan tebrik edilemez"

Demokrasiye inanmayan bir insan tebrik edilemez. Tek adam rejimini savunan tebrik edilemez. Nesini tebrik edeceğim. Bir genel başkan olarak mahkemelere hakim tayin ediyorsa onu mu tebrik edeyeceğim. Bir diktatörün nesini kutlayacağım ben. 

('Mahir Ünal, Muharrem İnce'nin CHP'nin doğal lideri olduğunu söyledi' hatırlatması üzerine) Mahir Bey kendi partisinde darbe yapıldığı zaman neredeydi acaba. Yüzde 49.5 oy alan bir partinin genel başkanının istifaya zorlandığı zaman neredeydi. Biz hiçbir zaman dış telkinlerle kendi politikamızı oluşturmayız. Biz Kuvayi Milliye geleneğinden geliyoruz. Biz birilerinin talimatıyla el kaldıran bir parti de değildir. CHP'nin bütün üyeleri kendi aramızda konuşup tartışırız. Biz demokrasiye inanan bir partiyiz. Tek adama teslim olan bir parti değiliz. Mahir Ünal herhalde kendi partisinin tek adama teslim edildiğini görüyordur. Dikeni solarsanız adaletsizliği perçinlersiniz. Biz dikeni sulama derdinde değiliz. Dostluk edeceğiniz kişileri iyi belirleyin.

('Muharrem İnce'nin oy oranını nasıl değerlendiriyorsunuz', 'İstifa etmeyi düşündünüz mü' soruları üzerine) Bir, Muharrem Bey CHP'den fazla oy almalıydı zaten. Aksi halde nasıl cumhurbaşkanı adayı olacak. Neden Altı Ok'u çıkarıp Türk bayrağı rozetini taktı? Biz tüm çalışmalarına destek verdik ve performansını yerinde bulduk. Çalıştı, mücadele etti, mitingler yaptı bunların hepsi doğrudur. CHP'den fazla oy almasından daha doğal bir şey olamazdı. Oyunun daha fazla olması lazım, beklentinin altında kaldı. Partide ne olacağına partililer karar verir. Dokuz ay sonra yerel seçimler var, ikinci duvarın kalan kısmını orada yıkacağız. Çok daha güçlü sonuçlar elde edeceğiz. 

"Bireysel çıkışlarla görev arayan kişilerin bu partide işi yoktur"

Koltuk sevdalısı olan, bireysel çıkışlarla görev arayan kişilerin bu partide işi yoktur. Bireysel çıkar peşinde koşup da milletvekili olmadım, hemen şunu eleştireyim diyenlerin, koltuk sevdasına tutulanların partimizde işi yoktur.