T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa'da Genelkurmay Başkanı'nın görevi ile ilgili bir suç işlediği takdirde Yüce Divan'da yargılanması gerektiğinin yazdığını ifade etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Anayasa’da Genelkurmay Başkanı’nın görevi ile ilgili bir suç işlediği takdirde Yüce Divan’da yargılanması gerektiğinin yazdığını ifade ederek, "Despotluğa sürükleniyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’den ayrılırken basın basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin soruya CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
“Bizim ülkemizin anayasasında Genelkurmay Başkanı görevi ile ilgili bir suç işlediği takdirde Yüce Divan’da yargılanması gerektiği yazıyor. Ama siz özel yetkili mahkemelerde yargılıyorsunuz. Ya anayasa uyacaksınız ya da anayasa yazarsa yazsın ben istediğimi yaparım diyeceksiniz. Bu hukuk devleti ile bağdaşmaz. Anayasanın 90. maddesi de uygulanmıyor. Bir başka örnek de bu. Ayrıca Anayasa’da basın hürdür, sansür edilemez yazıyor ama Türkiye’de medyanın özgür olmadığını herkes biliyor. Ülkede bir anayasa var ama uygulanmayan bir anayasa. Daha despot bir ülke olmaya doğru sürükleniyoruz.” (anka)
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
'Sayın Başbuğ aleyhinde soruşturma açılmasında kanuna aykırı bir durum yoktur. Burada kanuna aykırı olan husus soruşturmayı yürüten özel yetkili savcının ve tutuklama kararı veren özel yetkili mahkemenin hem yargı yolu yönünden görevli olmaması hem de coğrafi bölge açısından yetkili olmamasıdır. Sayın Başbuğ'a atılı suç, niteliği itibarıyla görev suçudur. Bu nedenle Anayasa'nın 148. maddesi gereği soruşturmayı yapma görevi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na, yargılama yetkisi ise Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'ne aittir. Tutuklama kararı ise kamu vicdanını rahatsız etmiştir.'
'Okuduğunu anlamak yeterli'
Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu da Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği görüşü şu ifadelerle dile getirildi:
'Hukuk bilgisine sahip olmasa bile okuduğunu anlama gücü olan herhangi bir kimse bile Başbuğ'a atfedilen suçun 'görevinin verdiği yetkiyle' alakalı olduğunu görebilir. Bir başbakanın veya bakanın yolsuzluk yapması, onun görevi değildir, fakat yaptığında Yüce Divan'da yargılanır. Bir genelkurmay başkanının darbeye kalkıştığı iddiası da o genelkurmay başkanının görevinden kaynaklanan yetkilerini kötüye kullanması iddiasıdır ve Yüce Divan'da yargılanmasını gerektirir.'
Koğuş seçecekSilivri Cezaevi'nde tek kişilik odada bulunan Başbuğ, bugün avukatı İlkay Sezer'le görüşecek. Avukat Sezer, Başbuğ'un hangi koğuşta kalacağına yönelik soruya 'Pazartesi kendisinin yanına gideceğim. Orada itiraz ve koğuşla ilgili konuları görüşeceğiz.' dedi. İkili, fikir alışverişinde bulunacak ve hazırlanacak tutukluluğa itiraz dilekçesi bu hafta içinde verilecek.
Başbakanlık önünde Başbuğ protestosuEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını protesto eden Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri, Başbakanlık önünde eylem yaptı. 'Cumhuriyet değil AKP yıkılacak', 'Millet ordu el ele, tam bağımsız Türkiye', 'Kahrolsun AKP diktatörlüğü' sloganlarıyla Başbakanlık önüne gelen yaklaşık 150 eylemci ile polis arasında, basın açıklamasının yapılacağı yer konusunda kısa süreli gerginlik yaşandı. Sağanak yağmur altında yapılan basın açıklamasında, yargının siyasallaştığı, kişi ve kurumların tarif edilmemiş bir terör tanımı ile suçlandıkları belirtilerek şöyle denildi: 'ABD'ye bağımlı istihbaratla 35 vatandaşımızın ölümüne sebep olan olaydaki siyasi sorumluluk, eski Genelkurmay Başkanı'nın tutuklanmasıyla örtbas edilmeye çalışılmaktadır. Siyasallaşan hukuk düzeninin hedef aldığı tüm Cumhuriyet kurumlarının sonuna kadar savunulması yurttaşlık görevidir. Halkımızı göreve davet ediyoruz.'