CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadına yönelik şiddetin giderek tırmandığını belirterek, kadın örgütlerinin beş acil talebini aktardı. 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan bağışlar hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, "15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerin ihtiyaçları için 340 milyon civarında yardım toplandı. Bu parayı şehit yakınları ve gazilere neden ödemiyorsun? Bu paraya el koydunuz, ben bunu da biliyorum" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında gündem ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Bugün herkesin gözü önünde Ege adalarına gelip silahlı kuvvetleriyle gösteri yapanlara ses çıkarmayanlar bizim milliyetçiliğimizi sorgulayamazlar. İdlib'de 33 askerimiz şehit oldu, hesabı soruldu mu? Koşa koşa gidip Putin'in önünde esas duruşa geçtiler.
Gazeteciler kalemlerini satmadıkları, saraya itaat etmedikleri için tutuklanıyorlar.
Erdoğan'ın dünyaya meydan okuduğu falan yok nereden çıkarıyorsunuz, dünyanın önemli liderlerinden talimat alıp gereğini yerine getiren adamdır. Erdoğan 33 asker şehit olduğunda Putin ayakta bekletmedi mi? Sandalye bile vermediler.
Fındığa verilecek fiyat 25 liranın altında olamaz. Asıl bizi üzen nokta şu: Son beş yılda kilo başına 11.77 dolardan 6.35 dolara düştü. Aradaki farkı kim yedi, kim götürdü?
Kadına yönelik şiddet giderek tırmanıyor. Bu konuda hepimizin duyarlı olması lazım. Kadın için yeri geldiğinde en güzel sözleri söylüyoruz, hakkını hukukunu savunuyoruz ama lafla. İktidarın kadına yönelik şiddetin neden arttığını araştırması gerekiyor. Hayatın her alanında mücadele eden kadın. İşkenceye gelince, kötü muameleye gelince öldürülen yine kadın. Geçenlerde kadın dernekleriyle bir toplantı yaptık. 306 kadın örgütünün temsilcileriyle yaptık. Bana önemli talebiniz nedir diye sordum. Beş acil talebi var kadınların.
1- Kadınlarla erkeklerle eşit olduğunu kabul edin. Eşit temsil için somut adımlar atın.
2- Şiddeti önlemeye yönelik İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme tartışmasından vazgeçin, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanununu uygulayın.
3- Kız çocuklarını örgün eğitimin dışına iten 4+4+4 sistemine son verin.
4- Kamu ve özel sektör istihdamında, yönetimde eşitliği sağlayacak pozitif ayrımcılık önlemlerini devreye sokun.
5- Kadınların kazanılmış yasal haklarını tehdit eden söylem girişimlerden vazgeçin.
Milletvekilleri haksızlığa, hukuksuzluğa izin vermezler. Ama beni derinden yaralayan bir şeyi geçen hafta yaşadık. Grup Başkanvekilleri Serik'te yolsuzluk için önerge verdi. '500 bin liralık rüşveti kim aldı?' dedik, 'AK Parti ve MHP araştırmayın' dedi. Bunlar milleti temsil edemezler.
Devletin hafızası bürokrasidedir. Osmanlı arşivi bir dünya arşividir. Osmanlı liyakat olmadığı için battı. Bunların olması başlangıçta umursanmazsa bu devlette çürümeye yol açar. Bu adım adım bütün alanlara yayılır.
Devleti yönetmek liyakatli atamalara bağlıdır.
"Ben kandırıldım" diyen kişinin devlet yönetiminde ayrılması lazım. Erdoğan 27 Şubat 2014'te FETÖ'den bahsederken, "Aldatılıyoruz, aldatıldık, ben dahi aldatıldım" dedi. Çocuk muydun? Sen bilerek yaptın."
50 bin dolarlık çanta ile hava atanlar dönüp vatandaşa diyor ki, "Sana bir yıl ücretsiz izin veriyorum bide kıyak yapıyorum 1168 lira veriyorum her ay günde 39 lira, krallar gibi yaşa." Neresi sosyal devlet?
Sendikalara da soruyorum neden sesiniz çıkmıyor, kıdem tazminatına çıkıyor bunda da çıksın. Sendika başkanları da ayda 1168 lira alsınlar bakalım çoluk çocuk nasıl besleniyor, ev kiraları nasıl ödeniyor?"
Diyelim ki çalışırken ayda 5 bin lira alıyor, ailesini böyle geçindiriyor. Ücretsiz izin aldığında 1168 lira alacak. Hayat standardındaki düşüşü görüyor musunuz? Ne yapacak işveren, en çok aylık verdiğini bir yıl ücretsiz izne çıkartacak.
Ücretsiz izne çıkartılan yaklaşık 1 milyon 100 bin vatandaşa seslenmek isterim. Sen aynı zamanda bu 1168 liradan yaptığın her alışveriş için vergi ödeyeceksin. Şu soruyu kendine soracaksın, "Neden ben bu durumdayım? Hani Türkiye güçlüydü?" Oradakiler Lale Devri yaşıyor. Herkesin keyfi yerinde. 4 maaş alanlar var. Ayda 100-150 bin lira geliri olanlar var. Para mı yok'. Para var. Nereye gidiyor bu para? Ülke zengin, ülkede para var ama egemen güçlerin taşeronluğunu yapan Saray iktidarı olduğu için bütün kaynakları Londra'daki tefecilere tahsis ediyorlar.
Tek kişilik saray hükûmeti ölü doğmuştur. Bir kişi için, bir aile için 83 milyon çalışıyor. Saray'ın beslemeri için 83 milyon çalışıyor. Beşli çete için 83 milyon çalışıyor. Orta sınıf tamamen yok oldu.
Çok sık 15 Temmuz gazileri ile ilgili bir sürü laflar ettik, "Paralar toplandı, nereye gitti?" diye. Gaziler bile unutmuştu ama biz unutmadık. Onların hakkı, onların hukuku var. Onlar da adalete isteyecek. 251 şehit verdiler, şehit aileleri var. 2 bin 194 gazimiz var. Geçen hafta Rıfat Kayra'yı anlatmıştım gazi sayılmıyor. Yaralandın ama seni gazi saymayacağız diyorlar.
Burada 15 Temmuz ilgili tören yapılırken gazileri almadılar. Niçin? Ya birisi çıkar "Sayın Cumhurbaşkanım bizim hakkımız ne olacak" diye sorarsa. Polis toparladı hepsini aldı götürdü.
Binali Yıldırım 16 Ağustos 2016’da "O meydana inenler tırnağı bile yaralansa gazilik hakkından yararlanacak demişti" Yalan söylemekte bunların eline kimse su dökemez. Bu kadar yalanı nasıl rahat söylüyorlar emin olun bilemiyorum. O yalanları herkes unutur, biz unutmayız. Unutuyorsan biz hatırlatacağız.
Biz bunları söyleyince Erdoğan’ın çok ağrına gitti. 15 Temmuzla ilgili tören yapılırken gazileri anmadılar. Polis toparladı, hepsini gözaltına aldı. Erdoğan şehit ailelerini topladı. "Ortaya attığı safsatalarla şehit ve gazi ailelerin zihnini bulandırmaya çalışıyor" dedi. Ne zihin bulandırması? 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilerin ihtiyaçları için 340 milyon civarında yardım toplandı. Bu yardımı vatandaş verdi. İki sefer biner lira verdik dedin. Sen bunlara sadaka mı veriyorsun. Bir de kalkıp utanmadan bizi eleştiriyorsun. "Sizlerden şehit nedir bilmeyen kifayetizlere kulak asmamanızı rica ediyoruz" dedi. Yani "Kılıçdaroğlu’na kulak asmayın" diyor.
Sen şehitliği parayla satamazsın vatan toprağını sattığını gibi. Eline bayrağını alıp tankın altında hayatını kaybeden demokrasi şehididir. Sen neredeydin ? Marmaris'te saklanıyordun.
"Bu unvanların sorumluluğunu taşımakta zorlananlar olabilir" diyor. Şehit yakınlara açıkça hakaret ediyor. Şehitlik bir unvan değildir. Burası ticari bir firma mı unvan olsun? Bilmiyor şehitliğin ne olduğunu, kutsiyetini bilmiyor. Her şeyi parayla ölçüyor. Hiçbir şehit ailesi bu onuru taşımakta zorlanmaz. Paraya el koyup, vermeyenler zorlanıyorlar, "Nasıl hesabını vereceğiz?" diye. Size cehennem bile lüks gelecek. Siz şehidin parasına nasıl el koyarsınız? Arkadaş, para topladın, bu parayı şehit yakınları ve gazilere neden ödemiyorsun? Bu paraya el koydunuz, ben bunu da biliyorum. Şehit yakınları ve gazileri o kadar çok istismar etti ki. Hangi derneğe verdin 250 bin doları? Tık yok.
15 Temmuz gecesi Harp Okulu öğrencilerini dışarı çıkarıp darbeci diye müebbet hapse attılar. Bir öğrenci Genelkurmay Başkanına mı talimat verir? Harp Okulu 19 yaşındaki Furkan Çetinkaya’nın annesi adalet istiyor. Anne, 7 kişilik koğuşlarda 45 kişi kalıyorlar 28 kişilik yemek veriyorlar diyor. Bunları söylerken polisler çevirip gözaltına alıyorlar, sonra hapse atıyorlar. Bu annenin hakkını soruyor. Bu kadını tanımam ama bu öğrencilerin haksız yere hapiste olduklarını biliyorum.