CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'a Anayasa referandumu için yeniden çağrıda bulundu. Kılıçdaroğlu, referandum yapıldığında ezici çoğunluğun tarafsızlığı seçeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, 2 Temmuz Sivas Katliamı’nda yaşamını yitirenleri, “Madımak olaylarına gelmek istiyorum. Güzel Türkiye için umudu beslediler. İnsanlar diri diri yakıldı, bunu unutmayacağız. Bir insanı beğenmeyebilir. İnsanlar diri diri yakıldı, bunu unutmayacağız. Bir insanı beğenmeyebilirsiniz ama bir insanı öldüremezsiniz. Kin ve öfke insana yakışmaz, geçmişteki hataları ileriye taşımayacağız” sözleri ile andı.
“12 yıllık üretilen yalan 2019’da çöktü”
Ergenekon davasında verilen kararı da değerlendiren Kılıçdaroğlu,” Türkiye önemli günler yaşıyor. 2007'de Ümraniye'nin çatısında bulunan el bombaları ile Ergenekon ve Balyoz davası başladı. Ne oluyordu Türkiye'de? Bulunan el bombasından orduya, aydınlara, gazetecilere operasyon yapılıyordu. 12 yıllık üretilen yalan 2019'da çöktü. Tamamının yalan olduğu mahkeme ile doğrulandı. Bu süreçte 3 bin kişi hakkında takip yapıldı, 588 kişi hapse atıldı, 7 kişi ifadesini vermeden öldü, 7 kişi kanser oldu, Genelkurmay Başkanı terörist diye hapse atıldı. Toplumun belleği unutmasın diye anlatıyorum bunları” diye konuştu.
"O davaların savcısı olmaktan memnun musun?"
Yargının Ergenekon sanıklarına 12 yıl sonra ‘Pardon’ dendiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “12 yılda bu ailelerin çektiklerinin hesabını kim verecek? Ali Tatar'ın, Erhan Göksel'in, Kuddisi Okkır'ın, Türkan Saylan'ın hakkını kim verecek? 82 milyon için hak, hukuk ve adalet istiyoruz. Mehmet Haberal dünyanın en önemli doktorlarından biri. Hapiste tutuldu. Tuncay Özkan 6 yıl hapiste tutuldu. Ben sık sık tekrar ederim, Türkiye'de kimsenin can ve mal güvenliği yok. Genelkurmay Başkanı'nı terörden alıyorsan vatandaşı da alır. Bütün bu süreç yaşanırken arkasında siyasi güç vardı.” İfadesini kullandı.
Erdoğan’ın o dönem Ergenekon davası için söylediği sözleri de hatırlatan Kılıçdaroğlu, “O davaların savcısı olmasından memnun musun? yoksa hicap mı duyuyorsun? Ya da geriye dönüp 'Bizi kandırdılar' mı diyeceksin?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, “Ergenekon davasında yargılanan aydın, gazeteci ve askerlerin tek özelliğinin bayraklarına bağlı olması” dedi. Kılıçdaroğlu, kendisinin o dönemde bu açıklamayı yapmasının ardından savcılığın hakkında fezleke hazırladığını söyledi.
Hükümetin yakın zamanda açıkladığı Yargı Reformu Stratejisi Belgesi’ne de değinen Kılıçdaroğlu, “Şimdi yargı reformundan söz ediyorlar. Bu ülkede adalet olmadığını gösteriyor. Sayın bakan, 'Yargılamaların makul sürede tamamlanmasıdır amacımız' diyor. 12 yıl sonra 'Pardon' dediniz, bir daha benzeri olmasın. Getireceğiniz adalet paketinde Eren Erdem'in çıkacağına söz veriyor musunuz? Boşu boşuna yatıyor Eren Erdem. FETÖ aleyhine kitap yazmış. Gizli tanık 'Ben bunlardan vazgeçiyorum, senin vergi borçlarını sileriz' dediğini söylüyor mahkemede.
Osman Kavala, Sırrı Süreyya Önder, Nazlı Ilıcak, Selahattin Demirtaş hangi gerekçe ile içeride? Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuruyor, engel yok deniyor. Seçime giriyor ama hapiste kalacak diyorlar. Bu kişi Cumhurbaşkanı olabiliyorsa hapiste ne işi var?” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, adaletin 82 milyon için gerekli olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Adalet sadece bizim için değil 82 milyon için, insanlık, kainat, evren için adalet istiyoruz. Adalet bir kutup yıldızı gibidir o sabit durur evren onun etrafında döner. Bu garibanların hakkını, hukukunu kim savunacak? Hiç kimse merak etmesin onların hakkını, hukukunu Kemal kardeşleri savunacak. Akademisyenler barış bildirisi imzaladılar. Akademisyenler, Cumhuriyet yazarları neden hapiste? Gücü olanın değil hakkı olanın adaletini istiyoruz.” İfadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Trump’ın Osaka’da buluşmasını hatırlatan Kılıçdaroğlu fotoğrafta dikkatini çeken bir meseleye de değindi. Kılıçdaroğlu, Türk heyetinin elinde kalem kağıt olmadığını belirterek, “Trump da diyor ki 'Bu arkadaşlarla Hollywood'ta çok güzel film çevrilir' Trump’ın talimatı ile papazı serbest bıraktılar. Bunun adı adalet olur mu? Diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, çocuklarının adaletini savunan insanlara Erdoğan ve AKP’ye oy vermeme çağrısında bulundu.
"Reform adı altında istediklerini mi yapmak istiyorlar göreceğiz"
Partisinin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun 6 yıl önce attığı tweet’ler nedeniyle yargılanmasına ilişkin, “Başarılı diye hesabı soruldu” ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, Meral Akşener’e başlatılan ve gizlilik kararı olan soruşturmaya ilişkin, “'Biz adalette reform yapacağız' diyorlar. Reform adı altında yine istediklerini mi yapmak istiyorlar göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Şule Çet’in babasının adalet peşinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bir babanın evladına tecavüz ediliyor, 20. kattan atılıyor. 20. kattan atanların gücü var. Hakkını aramaması için baskı kuruyorlar” dedi.
Kılıçdaroğlu, ODTÜ’lü öğrencilerin mezuniyet töreni öncesi gözaltına alınmasına “Öğrencileri mezuniyet töreninde hükümeti eleştirmesinler diye gözaltına aldılar. İhbar üzerine yaptıklarını söylüyor o zaman mezuniyet töreninden sonra neden bıraktınız? Adalet herkes için olmak zorundadır.” sözleri ile tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, devletin varlık nedeninin adalet olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Saray, Ali Baba'nın çiftliği gibi, her şey var orada. Yüksek İstişare Kurulu neyi istişare edecek?
Baktılar ki yeni parti kurulacak, saraya transfer edeyim dediler. Yüzünüze, gözünüze dursun aldığınız para, neyin istişaresini yapacaksınız? Aylık 18 bin TL'ye çıkarılıyor ve Bülent Bey bu tartışmayı yapanlara ''Edepsiz' deme cesaretini gösteriyor. Sen dönüp vatandaşa edepsiz diyemezsin, diyen insan aynaya dönüp kendine bakacak. Senin aldığın emekli aylığını da vatandaş veriyor. Suyu açarken 5 çeşit vergi veriyoruz, kefen alırken para ödüyoruz. Edep yahu edep. Edepli olmak ne demek bilir misin sen?
Türkiye'yi bu anlayış yönetiyor. EYT'lilere 'Türediler' denmesi gibi. Sen kimin parası ile karnını doyuruyorsun? Erdoğan, 'Tek adam rejimini kuralım Türkiye'yi uçuralım’ demişti. Evet, Türkiye uçuyor ama yokuş aşağı. Damat başka alemlerde, başka dünyalarda...
Erdoğan’ın yetki aldıktan sonra faizleri düşüremediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Mücadele sonunda neler düştü? Büyüme oranı düştü, milli gelirimiz 66 milyar dolar düştü, kişi başına gelir 9 bin 632 dolara düştü, TBMM'nin çalışma kapasitesi düştü, asgari ücret enflasyon karşısında eridi, Türkiye'nin dünyadaki itibarı düştü.
Artışa geçen şeyleri de sıralayalım: Faizler arttı. 82 milyon tefeciye çalışıyor. İşsizlik arttı, gecikme faizi arttı. İnsaf ya. Esnaf, sanayici, çiftçi vergilerini ödeyemiyor. İntihar, fuhuş ahlaksızlık, uyuşturucu kullanımı arttı. Saray sosyetesi fuhuş nerede yapılıyor diye merak ediyorsa bu konudaki uzmanları çağırsın, dinlesin.
Oturup itibarını düşünsün. Açlık sınırı arttı. Tek adam rejiminin Türkiye'ye getirdikleri bunlardır. Her şeye zam geliyor. Emekli kardeşim senin sorunlarını en çok dile getiren CHP. Seni perişan eden iktidara neden oy veriyorsun? Sen de düşün. Çarşamba günü enflasyon verileri açıklanacak.
Kırşehir'de ülkücü bir esnaf, 'Perişanız, bizim derdimizi dile getirin' dedi. Ben senin derdini dile getireceğim ama sen bir de Bahçeli'yi ara o da esnafın derdini dile getirsin dedim kendisine. Tank Palet Fabrikası'nı Katarlılara sattık, ona bile Bahçeli ona bile ‘Çok iyi’ diyor.
Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekir. Cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa devletin sigortası olmaz. Cumhurbaşkanı bir anlamda devletin akil insanı demektir.
Cumhurbaşkanının tarafsızlık yemini etmesi gerek. Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminini kürsüden okumaya devam edeceğim.
"Partili cumhurbaşkanı AYM'ye üye mi seçer?"
Namus ve şeref bizim için en önemli kavramlar. Devletin en tepesinde partinin başkanı olmaz. Cumhurbaşkanının 82 milyon vatandaşı kucaklaması gerek. Cumhurbaşkanının devlet başkanı sıfatı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini temsil etmesi gerek. Partili cumhurbaşkanı devletin birliğini temsil edemez. Cumhurbaşkanı tarafsız olduğu için hâkim tayin eder. Bir partinin genel başkanı AYM'ye üye mi seçer? O zaman siz ‘Yargı bağımsızdır’ diyemezsiniz. Türkiye'nin çivisi çıkmak üzere, adalet, hukuk kalmadı; başvurulacak yer kalmadı. Sen cumhurbaşkanı değilsin ki.
Maddeleri değiştirelim. Tarafsız olacaksın da itiraz mı ettik. Ben tarafsızım diyeceksin. İki takım sahaya çıktığında karşılaşmayı tarafsız hakem yönetir. Senin takımının kaptanı maçı yönetecek, bu adil bir maç olur mu? Referandum yapalım, ezici çoğunluk cumhurbaşkanı tarafsız olsun diyecek."
