Gündem

Kılıçdaroğlu: Ekonomi baskıyla yönetilmez

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, soğan depolarına yapılan baskınları eleştirerek, "Yarın un fabrikalarını, nohut üreticilerini de basacaklar herhalde

27 Kasım 2018 19:41

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, soğan depolarına yapılan baskınları eleştirerek, \"Yarın un fabrikalarını, nohut üreticilerini de basacaklar herhalde. Ekonomi baskıyla yönetilmez. Ekonomi, ekonomi biliminin kuralları çerçevesinde yönetilir. Ekonomiyi yönetmek için liyakat olması lazım, bilgi olması lazım, birikim olması lazım\" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM\'de partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, hafta sonu 24 Kasım Öğretmenler Günü\'nü kutladıklarını anımsatarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk\'ün de 16 Temmuz 1921 tarihinde Ankara\'da katıldığı öğretmenler toplantısında dile getirdiği öğretmenlerin hayat refahı konusunda aradan geçen yıllara rağmen bir iyileştirme yapılamadığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, öğretmenler için daha önce açıkladıkları 10 maddeyi tekrar hatırlatarak şöyle dedi:

\"Öğretmenler meslek kanunu çıkarılmalı. İnsan onruna, mesleğin onuruna yakışan bir ücret vermemiz gerekiyor. Hiçbir öğretmen yoksulluk sınırının altında aylık almamalı. Öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gerektiğini söyledik. Ama maalesef seçim bildirgelerinde olmasına rağmen, meydanlarda söz vermelerine rağmen AK Parti ve MHP\'li milletvekillerinin oylarıyla, öğretmene 3600 ek gösterge verilmesi reddedildi. Öğretmenler Günü\'nde öğretmenlere birer maaş ikramiye verebiliriz. Sözleşmeli, ücretli öğretmenler var. Ücretli öğretmenler asgari ücretin yarısı kadar ücret alıyor. Öğretmenin ayrımcılığı olmaz. Devletin güvencesinde öğretmen görevini yapar. Sayıştay raporuna göre 153 bin 640 öğretmen açığı bulunmaktadır. Türkiye\'nin bu ayıptan kurtulması lazım. Taşımalı eğitime son verilmeli. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra çok sayıda öğretmenin görevine son verildi. Bir kısmı beraat edip geldiler. Bunlara \'gelin görevinize başlayın\' demiyorlar. Bu öğretmenlerin suçu günahı yoksa atanmaları gerekiyor. Eğitimde devlet okullarına her türlü destek verilmeli, özel okullara devlet desteği geri çekilmeli. 21\'inci yüzyılda Türkiye, ikili eğitim ayıbından kurtulmalı.\"

\'KADINA YÖNELİK ŞİDDET ARTIYOR\'
Kadına yönelik şiddetin giderek arttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, \"Buna karşılık siyaset kurumundan beklenen tepki yeterince gelmiyor. 2018\'in ilk 9 ayında 163 kadın ve 10 çocuk öldürüldü, 50 kadına tecavüz edildi, 162 kadın taicize uğradı. Her 3 kadından birisinin fiziki şiddete maruz kaldığını biliyoruz. 2010 yılında kadına yönelik şiddet konusunda 44 bin dava açılmışken, bugün bu rakam 207 bine çıkmış durumda. Nasıl oluyor da toplum bu hale geldi? Devleti yönetenler şiddet dilini kullanırsa, kadına yönelik aşağılayıcı dil kullanırsa toplumun geldiği durum bu olur\" diye konuştu.

ÇAY VE SİMİT HESABI
Ekonomiye de değinen Kılıçdaroğlu \"Ekonomide işimiz pek parlak değil. Ve görünen şu; durum giderek ağırlaşacak\" dedi ve şöyle devam etti:
\"Erdoğan, daha iktidar olmadan önce meydanlarda çay ve simit hesabı yapıyordu ve şu cümleyi kullanıyordu; \'Senin zalim yönetimin değil bu yiyecekleri, bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile layık görmüyor.\' Geliyoruz, 16 yıllık kesintisiz bir yönetim ve bir Türkiye gerçeği. Çay ve simit hesabını yine yapalım. 1.75 TL simit, 1.75 TL çay. 5 kişilik bir aile, karı koca ve 3 çocukları var. Bunlar hiçbir şey yemese, sabah, öğle ve akşam bir çay ve bir simit tüketseler. 1 kişinin 1 günlük harcaması 10.50 TL. 5 kişinin bir günlük harcaması 52.50 TL, 30 günlük harcamaları 1575 lira. Asgari ücret 1603 lira. Arada 28 lira kalıyor. Vicdan sahibi olan herkese sesleniyorum; 28 lira ile bu insan okul parasını, elektrik, su, yol, doğalgaz parasını nasıl karşılayacak? Şimdi ben bu yönetime, Erdoğan\'ın 2002\'lerde söylediği sözlerle seslenmek istiyorum; Senin bu zalim yönetimin, değil bu yiyecekleri bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile layık görmüyor. 16 yılda geldiğimiz nokta budur.\" 

\'HESABINI SORMAZSAN, YOKSULLUĞA MAHKUMSUN\'
Kılıçdaroğlu, 1 milyon 800 bin kişinin asgari ücretin altında ücret aldığını, 7 milyon kişinin de asgari ücret aldığını söyledi. Asgari ücretin artırılmasını istediklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, \"Ama artırmıyorlar. Memleketi bu hale getiren sarayda oturan zat ve damadı. Hanedan yönetiyor. Damat diyor ki: 1603 lira ile bunlar gül bile geçiniyor. Ağızlarından lokmayı da alsam bana oy verecekler. Ama bu sefer öyle değil. Bu sefer artık bu milletin ciğerine işledi, bırakın cebine. 1603 lirayı reva görüyor; ama kendisi dönüp cumhurbaşkanlığı aylığı bana yetmiyor 74 bin 500 lira aylık vereceksin diyor. İnsaf denen bir şey var. 74 bin 500 lirayı alacak, elektrik parası yok, doğalgaz parası yok, su parası yok, yol parası yok, uçak parası yok. Para yetmiyor beyefendiye. Asgari ücretli kardeşim, hesabını sormazsan bu yoksulluğa mahkumsun demektir\" dedi.

SOĞAN ELEŞTİRİSİ
Soğan depolarına yapılan baskınları da eleştiren Kılıçdaroğlu, \"Sıkıştılar ekonomide, şimdi gündemin en önemil konusu soğan. Soğan baskınları yapıyorlar. Açıklama yapmış bir de beyefendi; silahlı terörist ile soğanı olan terörist arasında hiçbir fark yoktur. Elinde silah, bomba, bazuka olan teröristi anladık da soğanı olan teröristi yeni duyuyorum. Soğan üreticilerinin gözü aydın. Siz de terörist oldunuz. Soğanı niye depoladınız? Soğanı depolamasa ne yapacak? Tarlada mı kalacak bu soğan, nereye koyacak bu soğanı? En büyük depoyu tahılda Toprak Mahsülleri Ofisi yapıyor. En büyük terörist o zaman o. Bas orayı. Buğdayı da dağıt her tarafa. Neyin ne olduğunu bilmiyorlar. Allah şaşırtmasın. 2 milyon ton soğan üretmesi lazım Türkiye\'nin. Bunun altına düşerseniz, dışarıdan soğan getireceksiniz, buğday, nohut, saman getireceksiniz. Soğan 5 liraya çıktı. Kim getirdi bu hale? Biliyorum diyecek \'Dış güçler\'. İyi de dış güçlerin soğanla ne ilgisi var? Bir şeyi öğrendik. Fakir fukaraya ucuz soğan yedirmek için çiftçiye destek vereceksin. Gübreye, ilaca zam yapmayacaksın, çiftçinin hakkını vereceksin\" diye konuştu.

\'EKONOMİ BASKIYLA YÖNETİLMEZ\'
Kılıçdaroğlu, son 2 yılda köprülere yüzde 157 zam yapıldığını söyleyerek, \"Buna müdahale eden var mı? Nereye gidiyor bu paralar? Bunun adı soygun, vurgun. Sudan\'da 780 bin 500 hektar arazi kiraladılar. \'Daha ucuz üreteceğiz, çiftçiyi bitireceğiz\' diyor. Asıl hedef bu, Türkiye\'de çiftçiyi bitirmek. Bütün bunların müsebbibi sarayda oturan zat ve damadı. Biz yıllar yılı tek adam rejimine karşı çıktık. Şimdi tek adam rejimindeyiz. Bütün bunları tek adam rejiminde yaşıyoruz. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. Ekonomi baskıyla yönetilmez. Ekonomi, ekonomi biliminin kuralları çerçevesinde yönetilir. Ekonomiyi yönetmek için liyakat olması lazım, bilgi olması lazım, birikim olması lazım. Sen kalktın ekonomiden anlamayan damadını ekonominin başına getirdin, devletin kasasının başına oturttun. Olmaz, yürümez bu işler\" dedi.

\'VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA\'
Kılıçdaroğlu, 2002 yılında vatandaşın bankalara 6 milyar 605 milyon lira borcu varken, şimdi 9 Kasım itibariyle bu rakamın 522 milyar 962 milyon liraya çıktığını söyledi. Kılıçdaroğlu, \"Vatandaş borç batağında, evini geçindiremiyor, asgari ücretli perişan. O beyefendi sarayında kilosu 4 bin liralık çay içiyor. Ona göre memlekette hiçbir sorun yok. Çünkü mutfak dolu, her şey var. Halktan kopan yönetimin Türkiye\'yi getirdiği durum budur\" diye konuştu.

\'TEFECİLERİN TALİMATINDAN ÇIKMAZ\'
Kılıçdaroğlu, devletin bu yılın ilk 9 ayında Londra\'da bir grup tefeciye 9 milyar 724 milyon dolar faiz ödediğini söyledi. Son 16 yılda dışarıya ödenen faizin ise 159 milyar 290 milyon dolar olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, \"Bu aynı zamanda iktidarın, gücün, Erdoğan\'ın tefeciler tarafından teslim alındığını gösterir. Tefecilerin talimatından asla çıkmaz. \'Dış güçler\' diye tanımladığı o tefeciler ne isterlerse Erdoğan vermeye hazırdır. Papaz\'ı istediler verdi, gazeteciyi istedi verdi. Talimatından asla çıkmaz\" dedi.
Kılıçdaroğlu, seçmene de seslenerek, \"Son 16 yılda ne istedilerse verdiniz. Dön senin cebinde ne var? Oğlun, kızın iş buldu mu, huzur içinde misin? Ne istediyse sen verdin kardeşim, her şeyi verdin, sende hiçbir şey kalmadı. Soyulmuş soğana döndün. O zaman mart ayı geliyor, buna bir ders ver\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Nursima ÖZONUR-Muhammet BAYRAM/ANKARA, (DHA)-

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir