Gündem

Kılıçdaroğlu: Cumhurbaşkanlığı'na aday olabilirim

"KHK ile getirilen sivillere cezasızlık maddesi milletvekillerine sağlanan dokunulmazlıktan daha sağlam bir dokunulmazlık"

29 Aralık 2017 02:17

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanlığına aday olur musunuz' sorusuna 'Aday olabilirim, parti içinde konuşuruz.' diye yanıtladı.

Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı KHK’da yer alan “sivillere cezasızlık” getirilmesine ilişkin maddeye de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Bu af, gelecek için de dokunulmazlık. Milletvekillerine sağlanan dokunulmazlıktan daha sağlam bir dokunulmazlık. Böyle bir rezalet olabilir mi? O olay olduğunda boğazını kesip başında fotoğraf çektiren kişi insan değildir. Bahçeli'nin dediği gibi iblistir o. Bu çocuk bizim evladımız. Ne yapsın. Talimat vermiş gelmişler. Şimdi de bu fotoğrafı savunur noktaya savruluyorsunuz” diye konuştu.

Anayasa Mahkemesi’nin OHAL KHK’larının denetlenemeyeceği yönündeki kararını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Anayasa Mahkemesi, anayasanın askıya alınmasına yol açmıştır. Anayasa Mahkemesi diyor ki; 'Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler KHK ile değiştirilirse ben buna bakmam' diyor. Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerine sormak isterim, 'Kış lastiğinin, taşeronun, afların, ihale yasasının OHAL ile ne ilgisi var?” ifadelerini kullandı.

Habertürk TV'nin canlı yayınında soruları yanıtlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Amerika diyor ki bana güvence verdiler. Hangi güvenceyi verdiler. Bizi rahatsız eden bu. İki devletin çelişkili açıklamaları.

(BYLock mor beyin) bir hatadan dolayı Kaç kişi haksız yere içeride bilmiyoruz. Devletin kuurumlarının sağlıklı çalışmadığını gösteriyor. Siz bunu yeni mi keşfettiniz. Birilerinin bunun hesabını vermeli. Masum insan FETÖ'cü diye suçlandı, yeri geldi biz suçladık. Bu insanın onuruyla oynadık. Aile huzurunu bozduk. Birilerinin bunun hesabını vermeli. Aradan 17 ay geçti neden geç kalındı. Neden bu insanlar mağdur oldu. Bu insanların aileleri sokağa çıkamaz oldu. Bir insanı derinden sarsan bir olayın muhatabı oldular boşu boşuna.

Ben şunlar Bylock kullanıyor demedim. AK Parti' de var mı kullananlar var. Elbette vardır. Var biliyoruz. Ben şunu söyledim 'Bu hükümetin yetkilileri ellerindeki bylock listelerini açıklasın, her şey bilinsin'

Bylock kullananların tamamının isimlerinin kamuoyuna açıklanması lazım. Bunun çok az bir bölümü açıklandı."

696 sayılı KHK

"Biz Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Demokrasiye aykırıdır. Bunun iptal edilmesini istiyoruz. Hukukun gereği neyse, hangi, yetkileri verdiyse bize biz bunları kullanıyoruz. Binali bey, Anayasa Mahkemesi'ne sorsun bizim dilekçemiz orada, ulaşamıyorsa biz başvuru dilekçemizin bir örneğini göndeririz."

KHK ile sivillere ceza muafiyeti getirilmesi

"Demokrasiye bir kasıt olursa vatandaşların direnme hakkını kullanması gerekir demiştim. 15 Temmuz darbe girişinden sonra konuşma yaptım. Hukuku ve demokrasiyi katledenlere karşı direnme hakkı demiştim. Direnme hakkını kullananlar hiçbir zaman suçlanamazlar.

Kimse direnme hakkını kullananlara karşı sen haksızsın diyemez. Gelelim oraya. Bu madde ne diyor. Bu da önemli.

Tankın önüne çıkan, hayatını kaybeden 250 şehit bunlardan hangisi suçlandı, hiçbiri suçlanmadı. Sorun nerede, sorun şurada. Köprüde askerler linç edildi. Şimdi rütbesiz bir askerin günahı nedir? Komutanı emir vermiş. Komutanın emrini tartışmaya açarsanız orada askerlik bitmiş demektir. Siz konutana bir şey yapmıyorsunuz ama eri linç ediyorsunuz.

Köprüde linç edilen askerlerin haklarının aranması lazım. O askerlerin hiç günahı yok. Komutanlara her cezayı verin. Hepsi aynı görüşe, bunun soruşturulması lazım dediler. 16 Temmuz'da TBMM'de direnme hakkını söyledim. AK Partili vekiller alkışladı. Bu dönemi soğuk kanlılıkla, hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekmektedir. Devlet hukuk içinde devlettir dedi. Peki bu nedir? Bu düzenleme nedir? Burada 2 şey var. Cezai sorumsuzluk getiriyorsunuz, af getiriyorsunuz. Bakanlar Kurulu af getiremez.

“Bundan sonraki olayları da kapsamaktadır” dedi Burhan Kuzu. Kendi partisinden eleştiri gelince düzeltti. Siyasal görüş olarak, hükümete yakın ceza hukukçuları da bunu söylüyor, yanlıştır diyor.

Bu af, gelecek için de dokunulmazlık. Milletvekillerine sağlanan dokunulmazlıktan daha sağlam bir dokunulmazlık. Böyle bir rezalet olabilir mi?

O olay olduğunda boğazını kesip başında fotoğraf çektiren kişi insan değildir. Bahçeli'nin dediği gibi iblistir o. Bu çocuk bizim evladımız. Ne yapsın. Talimat vermiş gelmişler. Şimdi de bu fotoğrafı savunur noktaya savruluyorsunuz.

Anayasa Mahkemesi, anayasanın askıya alınmasına yol açmıştır. Anayasa Mahkemesi diyor ki; 'Değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler KHK ile değiştirilirse ben buna bakmam' diyor. Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerine sormak isterim, 'Kış lastiğinin, taşeronun, afların, ihale yasasının OHAL ile ne ilgisi var?'

Bu kararları aldın, sen geçmişte bunları değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddeler dahilinde denetliyordun.

Anayasa Mahkemesi'ne tarihi bir fırsat sunuyoruz. Geçmişte verdiği karardan nasıl döndüyseniz, size doğruya sapma fırsatı veriyoruz. Türkiye'yi bu durumdan kurtarın.

Parlamentonun varlık nedeni ne? Parlamento 15 Temmuz'da bombaların altında görevini yaptı. Neden OHAL'i çıkarıyorsunuz. 4 parti OHAL'e karşı çıktı. Siz FETÖ ile mücadele ettiniz de birisi size karşı mı çıktı? Parlamentoda iç tüzüğün bize verdiği bütün hakları kullanıyoruz. Gönül isterdi ki parlamentonun o nurunu korumak sadece CHP'nin görevi olmasın."

CHP ile FETÖ arasında organik bağ kurulacak deniyor ne dersiniz?

"Fatih Bey Elazığ'dan da milletvekili adayı oldu ama kazanamadı. Fatih Günsur Bylock kullanıyor çalışmayın, diye yazı gelseydi buna rağmen yazı gelseydi o iddia geçerliliğini korurdu.

Develetin parasına bile FETÖ'nün damgasını vurdular. Bunu yapmak alçaklıktır. Devletin kozmik odasını teröre kim açtı? Devletin sırlarını terör örgütüne açtılar.

Kılıçdaroğlu neden konuşuyor? Konuşmasın her kararnameyi çıkaralım alkışlasın. Gereksiz yere aylarca hapiste kalanları kim savunacak? Savunma diyorlar. 'Biz FETÖ ile mücadele  ediyoruz siz engel oluyorsunuz' diyorlar, yapın siz mücadele biz destek veriyoruz. Fehmi Koru'ya cumhurbaşkanının uçağını tahsis edip, Fetullah Gülen'e yalvaran bizi barıştır diyen bunlar değilmiydi?

O kararı veren hakim hakim değildir. Enis Berberoğlu siyasi rehindir orada. Ne suçu var Enis Berberoğlu'nun? Ne devlet sırrı? MİT TIR'larını, bilmeyenler mi var? Cumhuriyet yazmadan önce internette vardı.

Bütün dünya ile kavgalıyız. Bu ne ne diyorum, kimseyle kavga etmeyin. Irak'a neden müdahale ediyorsunuz? AB ile kavga ediyorsunuz etmeyin, benim isteğim bu. Faturayı kim ödüyor ihracatçılar, yatırımcılar.

Türkiye dostlarını artırmalı, düşmanlarını azaltmalı. Söylem ile eylem tutarlı olmalı. Siz ilişkileri düzelttiniz de biz karşı mı çıktık, hayır. Siz düzeltin biz destek veririz dedik. Almanya ile kavga ettiler. Ne oldu, orada ki Türkler 2. sınıf vatandaş konumuna düştü. Ne olsa CHP diyorlar. Onların deyimiyle CHAPE.

Zarrab'ın 3  bakana rüşvet verdiği kesin. Delili var mı var. Avukat rüşvet verdiğini kabul etti. Bu ne? Bu davayı yeniden açalım çözelim düşümü? Bu 3 bakanı gönderelim Yüce Divana.

Bu dosyayı açmak Türkiye Cumhuriyeti'nin onurunu korur. Rüşvet alanı yargıladınız. Hangi devlet sizi eleştirir, size yaptırım uygular?

Bankanın genel müdürü hırsızın teki. Halk Bankası'nın avukatı diyorki 'Rüşveti Zarrab genel müdüre verdi.' Rüşvetle filan Amerika'nın ilgisi yok. O konuya girmiyorlar bile. 'BM'nin uyguladığı amborgoyu neden deldiniz?' bunu soruyor.

Erdoğan 'Reza Zarrab benim babamın oğlu değil, ama benim vatandaşım, devletin bir görevi de kendi vatandaşının hukukunu korumaktır' dedi. Linç edilen erin hukukunu neden korumuyorsun?

Ben sizi dünyaya rezil etmiyorum, siz zaten rezil olmuşsunuz. CHP'nin tavrı şu; Reza Zarrab için üke bir tazminata tabi tutulursa, Türkiye Cumhuriyeti'nin 5 kuruş ödememesi gerekiyor. Fakir fukaranın hakkını benim vergimi neden ödeyecekler. Kendi varlıklarını satıp ödesinler. Kadın musluğu açarken 5 çeşit vergi ödüyor. Zarrab için mi ödüyor, Türkiye kalkınsın diye ödüyor.

Tüm eleştirilere rağmen bu ülkede namuslu yargıçlar vardır. Biz onlara güveniyoruz. Bir kişi bile kalsa o bu toplumun umut ışığıdır. Zarrab'ın haklarını koruyorlar. 2 kez nota verdiler. Neden veriyorlar. Gitti orada öttü, herşeyi anlattı. Sen bu adamı neden Türkiye'de yargılamadın, mal varlıklarını geri verdin.

3 bakan Türkiye'de yargılansın itirafçı olur. Onlar yurt dışına da çıkamazlar, çıkamıyorlar da. O açıdan Türkiye'ye düşen rüşvet olaylarının üzerine yürümek, fakirin hakkını korumak."

Man Adası belgeleri

"Süleyman Soylu kim? Benim muhatabım değil. Şu belge sahte desinler. Banka dekontları var mı var, Hem de orjinali. Hangisi sahte? Suç duyurusunda bulunacağız. Merak ettiğim bir şey var. Erdoğan, bu bir şirket satışıdır dedi. Hangi şirkettir bunu bir açıkla. Tık yok cevap veremiyor. Ben bu açıklamayı yaparken kimseye hakaret etmiyorum. Çıkarsın desin bu belge sahte.

Gözlerinden öperek tekrar soruyorum, hangi şirket bu söyle, bana hakaret etmene gerek yok. Ben adada şirket kursaydım, çocuklarım kursaydı yer gök oynardı. 

Türkiye'den vergi kaçıranlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız,

Belgeler sahteyse ellerine en güzel fırsatı verdik. Biz de saklanacak delik arardık. Ama yanaşmıyorlar çünkü onlar da gerçek olduğunu biliyorlar.

Bu ülkede bütün bu olanları görüp sessiz duramam diyen insan yok mu var. Bize devletin bir çok kurumundan bilgi geliyor. Bunları araştırırız. Doğru mudur, değil midir. Sahte de olabilir ama biz onun orjinalliğine bakarız. Bu işi fiilen yapan insanlarla oturup konuşuruz. Bu belgeler neyi anlatıyor diye. Sahte olsaydı, bunlar meydan meydan gezerdi. Sonra da Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığını kaldıralım, bize iftira atıyor derlerdi. Ama yetmedi suç duyurusunda bulunacağız. Bunlar bize batıdan Amerika'dan servis edilmedi."

"Gizlenecek saklanacak bir şeyimiz yok"

"Biz hayatımızda 1 milyon doları görmedik. Kızım avukat gitmiş küçük bir daire almış. Bu konuda benim, yakınlarımın bütün akrabal

arımın mal varlığını araştırın. Gizlenecek saklanacak bir şeyimiz yok, tertemiz insanlarız. Hatalarımız olabilir."

Ataşehir Belediye Başkanı İlgezdi'nin görevden alınması

"Devletin başında oturan adamın 'daha neler olacak' demesi, bu devleti yönetmek değil, devleti daha nasıl krize sokarım. Zaten bizim belediyelerimiz denetleniyor. Bir müfettiş gider bana o dosyayı verin der, vermezse burnundan getiririm.

Hakkında iddia olmayan belediye başkanı mı var? Belediye başkanı görevinin başındayken, soruşturmayı engellerse ben bunu anlarım. Tüm belgeler veriliyorsa onu açığa almaya gerek yok ki. Belediyeler denetleniyor, gelsinler denetlesinler. CHP'lileri daha çok denetliyor, gelsinler denetlesinler."

CHP'den İyi Parti'ye oy kayar mı?

"Daha seçime çok var. Belediye başkanlarını zorla istifa ettirdiler. Bu doğru değil. Şantajla istifa ettiriliyor. Gelin burada seçim yapalım başkanı halk seçsin. Siz hangi gerekçeyle belediye başkanını şantajla istifa ettiriyorsun. Halk gelsin kendi belediye başkanını seçsin.

Bunlar milliyetçilerse en azından Yunan Savunma Bakanı'na cevap vermeleri gerekirdi. Sen dünya lideriyim diyorsun. Bu konu hakkında hiç bir şey demiyorsun. Bu Ege Adaları Yunanistan tarfından işgal ediliyor. Zarrab ve bu konu hakkında hiç bir şey demiyor."

CHP'nin 2019 planı

"CHP iktidarında çok güzel şeyler yapacağız. Tüm taşeronlara kadro vereceğiz. Aday olabilirim. Yeri ve zamanı gelir, araştırmalar yapılır ve karar verilir."

CHP ve ittifak senaryoları

"O süreç sağ sol süreci değil. O iki yönli bir süreç. Demokrasiden yana olanlar, otoriterden yana olanlar. Demokrasiden yana kim varsa o paydada buluşacağız. Dolayısıyla toplum ikiye ayrılacak. Demokrasiden yana olanların en az yüzde 60'ı sağlaması lazım.

Ülkücüler ve milliyetçiler demokrasiye aykırı değil. Bu partinin ötesinde bir olaydır. Seçmen partide kemikleşmeyi aşacak."

"Türkiye'ye demokrasiyi kim getirecekse başımın üstünde yeri var"

"Partiler arasında ittifak olmaz, kanuna aykırı. İttifak belli bir düşünce çerçevesinde olur. Bir ülkenin üniversiteleri konuşmuyorsa o ülkede kalkınmayı bekleyemezsiniz. Kim demokrasiyi savunuyorsa koşulsuz destek veririz. Türkiye'ye demokrasiyi kim getirecekse başımın üstünde yeri var. Türkiye'de erken seçime bir kişi karar verecek, neden kandırıyoruz birbirimizi?

Demokrasi hızla zemin kaybediyor. Yargı bağımsızlığı gitti. FETÖ yöntemi ile onun yaptığı operasyonun benzerini KHK ile yapıyorlar. Bizden bir partili 'Ben ne olacağım?' diyorsa derhal partiden istifa etmeli. 'Biz ne olacağız' diyorsa başımın üstünde yeri var. Türkiye bu kadar zor koşullar altındayken ben ne olacağım diye siyaset yapıyorsa, ayrılsın derhal."