Gündem

Kılıçdaroğlu: Hâlâ gidip o fabrikayı satanlara oy verirseniz size asla ne milliyetçi ne de ülkücü derim

"Toplumu kutuplaştırıp, ayrıştırdılar"

18 Mart 2019 10:55

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Zaferi'nin 104. yılında Ankara'nın ilçesi Etimesgut'ta düzenlenen şehitleri anma toplantısında konuştu. Tank-palet fabrikasının yüzde 49'unun Katar'lılara satıldığını bir kez daha ifade eederek iktidarı eleştiren Kılıçdaroğlu, AKP ile Cumhur İttifakı kuran MHP'nin seçmenlerine, "Hâlâ gidip o fabrikayı satanlara oy verirseniz size asla ne milliyetçi ne de ülkücü derim" diyerek seslendi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"17 yılda ne istedilerse yaptılar. Vergi istediler vergi ödediniz. Özelleştirmeler yaptılar. Bütün fabrikaları sattılar. Ne oldu 17 yılın sonunda? Şimdi ben adalet ve kalkınma partisine oy veren vatandaşlarıma seslenmek istiyorum. 17 yıl sonunda, bu ülkenin insanlarını soğan kuyruğuna sokan iktidara, eliniz verecek mi, vicdanınız verecek mi? Bütün bu gerçekleri görmemiz lazım. Ülkücü diyen arkadaşlarım da var. Milliyetçilik ülkücülük sıradan bir şey değildir. Milliyetçilik vatanseverliktir, milliyetçilik insanımızı sevmektir. 82 milyonu kucaklamaktır. Üretmek demektir, el aleme avuç açmamak demektir. Şöyle bir tarihe bakın. Üzüm sattık cumhuriyetin ilk yıllarında. Buğday sattık, karşılığında fabrikalar kurduk. Şimdi ne yapıyoruz? Fabrikayı satıyoruz domates, patates, soğan alıyoruz.

"Sorun bir partinin sorunu değildir, sorun Türkiye sorunudur. Böyle bakmamız lazım, düşünmemiz lazım. Eğer böyle bakmazsak hepimiz kaybederiz. Nasıl çözeceğiz biz bunu? Üreterek çözeceğiz, üreteceğiz. Her alanda üreteceğiz. Ülkücü kardeşlerime seslenmek isterim. Bana dünyada bir örnek göstersinler. İster Avustralya, ister Japonya, ister Kanada… Bana bir örnek gösterin, kendi silah fabrikasını yabancı orduya satan bir devlet gösterin. Sakarya’daki tank palet fabrikasının yüzde 49,9’unu, yani en büyük ortak Katar ordusu. Ya bu mudur ülkücülük, bu mudur milliyetçilik… Eğer hâlâ gidip o fabrikayı satanların sözcülüğünü yaparsanız, o fabrikayı satanlara oy verirseniz ben size asla ne milliyetçi ne de ülkücü derim.

"Bu vatan hepimizin vatanı. Bayrak hepimizin bayrağı. Bu ülkede beraber, birlikte yaşayacağız. Milliyetçilik sıradan bir olay değildir. Amerika’yı düşünün… Küçük bir koyu bir Arap ülkesi alacaktı kıyameti kopardılar. Nasıl satarsınız? Biz Telekom’u sattık, şeker fabrikaları sattık. Satmadığımız hiçbir şey kalmadı, şimdi sıra geldi silah fabrikasını sattık. Değeri 20 milyar dolar. Fırtına obüslerinin yapıldığı fabrika. Katar ordusunun orada ne işi var? Ve bizim subaylarımız da çalışıyor o fabrikada. Bizim fabrikamızda, bizim subaylarımızı erlerimizin olduğu yerde kim emir verecek onlara? Katar ordusu verecek.

"Çanakkale’den milli kurtuluş savaşına, Kuvay-i Milliye’nin oluşumuna, cumhuriyetin ilanına, TBMM’nin kurulmasına ve şimdi geldiğimiz noktaya bakın. Silah fabrikalarını yabancılara satacağız. Efendim satmadık diyorlar, kiraladık 25 yıla. E Telekom’u da öyle yapmıştık. Bakın sendikalar miting yapmak istediler Ankara’da. Olayı protesto ediyor, o fabrika satılamaz diyor, bu ülkenin namusunu satamazsınız diyor. Karar verdiler neymiş? “Siz miting yapamazsınız” Niye miting yapamıyor?

"Sendikalar miting yapmak istedi, onları protesto ediyor, namusunu satamazsınız diyorlar. Karar verdiler efendim siz miting yapamazsınız. Sen sabah akşam miting yapıyorsun da kendi fabrikasına sahip çıktıkları için mi miting yapamıyorlar?

"(Kılıçdaroğlu, Etimesgut adayını tanıttı) Laf aramızda yakışıklı biri. Sayın başkan sizlerin oylarıyla Allahın izleriyle belediye başkanlığına oturacak, büyün belediyede çalışanlar 2 bin 200 lira alacak. Sizlerden söz isteyeceğim, başkana oy vermenin sözünü veriyor musunuz? Erkeklerin sözü biraz daha gür çıkıyor hanımlar, söz mü? Biz de söz veriyorum, size en güzel en yansız hizmeti verecek. Bütün Etimesgut'u kucaklayacak.