CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ihaleye fesat karıştırdığı, kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle düzenlenen operasyonla 23 çalışanı gözaltına alınan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e destek için geldiği Eskişehir'de, hesap vermekten korkmadıklarını ve her türlü denetime açık olduklarını söyledi.
Büyükerşen'e, Hazreti Ali'nin 'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' sözüyle destek veren Kılıçdaroğlu, "Hesap vermekten korkmuyoruz. Elbette denetim olacaktır. Yeter ki hesap vereceğimiz kişiler düzgün adamlar olsunlar. Siyasi oteritenin emrinde olmasınlar. Yoksa niye hesap vermeyelim. Demokrasilerde, önce halka sonra her kuruma hesap verilir. Bizim düşüncemiz bu." dedi.
Kılıçdaroğlu, ihaleye fesat karıştırdığı, kamuyu zarara uğrattığı gerekçesiyle pazartesi günü düzenlenen operasyonla 23 çalışanı gözaltına alınan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e destek için partisinin önemli isimlerinden Adnan Keskin, Gürsel Tekin, Kamer Genç ve çok sayıda milletvekili ile Eskişehir'e geldi. Eskişehir girişinde partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu, partisine ait otobüsle Büyükşehir Belediyesi'ne geldi. Başkan Büyükerşen'i makamında ziyaret ederek bir süre görüşen Kılıçdaroğlu, daha sonra belediye önünde partililere seslendi.
Konuşmasına, Başkan Büyükerşen'e övgüler yağdırarak başlayan Kılıçdaroğlu, "Büyükerşen, benim de hocamdır. Eskişehir'i sadece Türkiye'ye değil, dünyaya tanıtmıştır. Eskişehir'de büyük işler başaran Yılmaz Büyükerşen'e ve yaptıklarına güveniyorum ve sonuna kadar destekliyorum." diye konuştu.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına yönelik operasyonu eleştiren Kılıçdaroğlu, CHP ve belediyeleri üzerinde bir oyun oynanmak istendiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: "Belediye başkanlarımızın üstünde de aynı oyun oynanmak isteniyor. Kendi belediyelerine baksınlar. Bir müfettiş bile görevlendiremiyorlar oraya. Biz denetimden korkmayız. Elbette ki denetim olacaktır. Ama bütün mesele önyargıda. Bütün mesele (Seni mahkum edeceğim, seni itibarsızlaştıracağım.) Size söylüyorum, bu operasyon Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın itibarını yükseltmiştir."
Türkiye'de demokrasinin tehlike altında olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, herkesi CHP çatısı altında birleşmeye çağırarak, "Altını çizerek söylüyorum, çok partili hayatı, demokrasiyi hayata getiren CHP, şimdi bütün demokratik güçlerle beraber olmak zorundadır. Bütün yurttaşlarıma söylüyorum. Demokrasiyi, özgürlüğü, kadın erkek ilişkisini istiyorsanız, evrensel hukuk istiyorsanız, hukukun üstünlüğünü istiyorsanız, evrensel bir çatınız var. O çatı da CHP'dir. Herkesi bekliyoruz buraya." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, Başbakan Erdoğan ile yargıyı da eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkenin başbakanı, demokrasiden şikayet eder bir noktaya gelmişse, demokrasiye (ayak bağıdır )diye demeç veriyorsa, konuşuyorsa herkesin düşünmesi lazım. Bunlar şaka gibi sözlerdir. Bunlar rejim yüreğine saplanmış oklardır." şeklinde konuştu.
Herkesi duyarlı olmaya çağıran Kılıçdaroğlu, "Hepimiz duyarlı olmalıyız. Hepimiz hesap veriyoruz. Hesap vermekten korkmuyoruz, yeter ki hesap vereceğimiz kişiler düzgün adamlar olsunlar. Siyasi otoritenin emrinde olmasınlar. Yoksa niye hesap vermeyelim. Demokrasilerde önce halka, sonra her kuruma hesap verilir. Bizim düşüncemiz bu." dedi.
‘Büyükerşen’e Hz. Ali’nin sözüyle destek’
Hazreti Ali'nin sözünü 'deyiş' olarak dile getiren Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve kamuyu zarara uğratmak suçlamasıyla 23 personeli gözaltına alınan Başkan Büyükerşen'e, yine Hazreti Ali'nin, "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum." sözüyle destek verdi. "Ben bir ara büyük İslam düşünürü demiştim. Çok kızmışlardı. Vay nasıl böyle dersin diye. Yine söylüyorum." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Büyük İslam düşünürü Hazreti Ali'nin çok güzel bir deyişi vardır. Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum diyor. O, Eskişehir'de bir harf değil, bizim onbinlerce çocuğumuzu yetiştirdi. 10 binlerce üniversite öğrencisini yetiştirdi. Onlar bugün 81 ilde görev yapıyor. Bir harf öğretene 40 yıl kölelik yapmamız gereken bir felsefeden 10 binlerce çocuğumuz eğiten bir hocaya, bir bilim insanına seni nasıl hapse atarım diye düşünüyorlar. Geldiği noktaya bakın. Hocamı seviyorum. Ona inanıyorum. O benim de hocam. Sizin inandığınız gibi, ona güveniyorum sizin güvendiğiniz gibi."