Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan The Marmara'ya tepki: O otele gidenlerin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir?

20 Haziran 2019 08:09

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de Gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programında 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimlerine ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Küçükkaya'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldiği anlara dair güvenlik kamerası görüntülerini medya kuruluşlarıyla paylaştığı belirtilen The Marmara'ya tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "O otele gidenlerin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Bizim çözümlerimiz diğer partiler tarafından kopyalanıyor."

"(Selahattin Demirtaş’ın Ekrem İmamoğlu'na destek çağrısı) HDP ile bizim bir ittifakımız yok. Ama HDP’ye oy veren kitlenin büyük bir kısmı Ekrem Bey’e inşallah oy verecekler. Tabii sadece HDP değil, AKP tabanından da Ekrem Bey’e oy gelecek. 23 Haziran’da Ekrem Beyin alacağı oylar artacak, mesafe artacak. Çünkü 23 Haziran seçimleri haksızlığa uğrayan bir kişinin hakkını alacağı seçim olacak."

"Ekrem Bey’in bir haksızlığa uğradığını herkes söylüyor. Her gittiğim yerde şunu söylüyorlar; ‘Biz CHP’li değiliz, ama bu seçimlerde Ekrem Bey’e oy vereceğiz. Biz haksızlığa karşıyız.’ YSK, siyasi baskıya direnemedi. 7 üyesi gitti siyasi otoriteden aldığı talimatı yaptı. Bulundukları kurum itibariyle de emin olum çocuklarının yüzüne bakamayacaklar. Bu kadar ağır ve demokrasimize vurulmuş bir darbedir bu."

"Ortada çalma çırpma yok."

"Gidiyorsunuz sandığa. Size dört tane pusula veriyorlar. Her birine tek tek pusu la basıyorsunuz. Gelip sandığa atıyorsunuz. Seçim kurulu aynı, vatandaş aynı. Sayım yapılıyor, sayımda kullanılan üç seçmen pusulası doğrudur, biri yanlıştır. Bunu kimsenin aklı almıyor. Ama YSK bunu iptal etti."

"Kimin oyu burada iptal edildi? Vatandaşın. Şunu bekliyorlardı; CHP’liler sokağa çıkacak, polis biber gazı atacak, insanlar ölecek, sonra Erdoğan çıkacak ve ‘gördünüz mü CHP budur’ diyecekti."

"(İsmail Küçükkaya: İmamoğlu kazanınca ne olacak?) Diyecek kişi İstanbullu kardeşim siz benim irademe kumpas kurdunuz şimdi ben sandığa yeniden gidiyorum ve irademi sağlıyorum. Bu irade haksızlığa uğramış bir kişinin hakkını iade etmesidir. Dünyaya da şu mesaj verilmiş olacak bütün baskılara rağmen kapalı kapılar ardındaki baskıya rağmen İstanbul’da halk sandığa gitti ve iradesini gösterdi. Demokrasi kültürü bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü diyecekler. Türkiye Cumhuriyeti İstanbullular Türkiye siyasetine önemli bir armağan bırakıyorlar."

"(Erdoğan'ın İmamoğlu ile ilgili olarak, "Ordu Valimiz hakaret işini yargıya götürmesi halinde bu konuda yargının vereceği kararı ben bilemem ama yargının vereceği karar bu işin önünü kesebilir" sözlerine) Sana bu yetkiyi kim verdi? Efendim yargı bilmem ne olursa. Nasıl mahkeme bilecek o işi, talimat verecek. Bir şekilde hapse atılacak. Akıl var mantık var sen bir ülkeyi yönetiyorsun, sana bu insanlar oy vermiş. Sana cumhurbaşkanı olma kapısını kim açtı? Biz açtık. Sana açtığımız kapıdan yürüyüp demokrasiyi geliştireceğine, katlediyorsun."

"(Ordu'daki havalimanında VIP tartışması) Valinin yaptığı bir tuzak, kumpastır. Karadeniz’de yapılan o güzel buluşmaya gölge düşürmek için."

"O otele gidenlerin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir?"

"(Küçükkaya'nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldiği anlara dair güvenlik kamerası görüntülerini medya kuruluşlarıyla paylaşan The Marmara'ya tepki) O otele gidenlerin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir?"

"Tam bir komedi. O otelin yöneticilerinin topluma hesap vermesi lazım. Siz zaten görüşeceğinizi bildirdiniz."

"(İmamoğlu ve Yıldırım katıldığı ortak yayın değerlendirmesi) Ekrem Bey’in sinirlerini bozmaya yönelik olarak sık sık çok kaba ifadeler kullanıldı. Ekrem Bey bunların hepsine alıştı bu tür kışkırtıcı söylemleri yok sayıyor. O da tutturdu, güzel, herkesi kucaklayan bir dil. Ekrem Bey bütün söylemleriyle bütün insanlara dokundu."

"(Binali Yıldırım'ın Başbakanlık görevini icra ettiği dönemde kendisine tahsis edilen makam aracını kullandığı eleştirilerine) Siz seçime giriyorsunuz bir arkadaşımız İmamoğlu kendi partisinin imkânlarıyla gidiyor, öbürü devletin imkânlarıyla. Hem dinden imandan adaletten bahsedeceksiniz sonra devletin imkânlarını kullanacaksınız, sonra biz yarışa gidiyoruz diyeceksiniz. Bu yapı aynı zamanda kibirli bir atmosferi ortaya çıkarıyor. Halkı küçümseyen anlayışı besliyor. O yüzden vatandaş artık yeter diyor."

"Bütün ülkücüler Türkiye’nin gidişatından endişe duyuyor"

"(Ülkücülerden İmamoğlu’na destek, Recep Küçükişsiz’in destek açıklaması) Bütün ülkücüler Türkiye’nin gidişatından endişe duyuyor."

"Hangi ülkücü 'iyi yaptınız devletin silah fabrikasını sattınız' diyerek oy verir mi? Siz Londra’daki bir avuç tefeciye teslim ettiniz Türkiye’yi ya. Para dilenen bir Türkiye’ye döndük. 17 yılda buraya nasıl geldik? Ülkücü kardeşim de bunu soracak. Görüşlerimiz ayrı olabilir ama vatan konusunda ortak payda oluşturmamız gerekiyor."

"Sanki biz imam hatip okullarına karşıymışız gibi bir algı var, imam hatipleri kuran parti biziz. Neden karşı olalım? Biz imam hatipte okuyan çocuklarımızın da başarılı olmasını istiyoruz."

"EYT’lilerin haklarını sonuna kadar savunacağım."

"Sayıştay’a da baskı kurdular"

“(Sayıştay raporu tartışması) Sayıştay TBMM adına denetim yapan bir kuruluştur. Bütçe ile ilgili raporların tamamı TBMM’ye gelir. Sayıştay’ın mali raporu gelmeden bütçe kabul edilmez. Bir dönem, 2 dönem öncesinde Sayıştay raporu gelmeden bütçe kabul edildi biz itiraz ettik ama parlamentodan geçti. Şimdi denetçiler namuslu denetçiler. Raporlar önce taslak olarak hazırlanıp ilgili rapora gönderiliyor sonra denetimden geçirilip son şekliyle Sayıştay sitesine koyuluyor. İmamoğlu'nun bahsettiği rapor yayınlanmış bir rapor. İBB’ye adaysınız, siz o raporu okumadım diyorsunuz. O zaman neden aday oldunuz ki? TBMM adına bir kuruluş bir rapor yazıyorsa ve siz o söz konusu kente adaysanız okumanız lazım. Eksiklikleri görmeniz lazım. Burada başka bir şey daha var, bu rapor gündeme geldikten sonra Sayıştay açıklama yaptı. Sayıştay böyle bir açıklama yapamaz, yapmamalı. Kendi tarihine gölge düşürüyor. Sayıştay açıklama yapıyor; kamu zararı yoktur ve buna benzer. Sayıştay’ın yapacağı tek şey var, ben raporumu yazdım, siteye koydum. Baskı kuruluyor. Sayıştay’a da baskı kurdular onlar da açıklama yaptılar."

"Ekonomik kriz var demek suç oldu. Kim? BDDK, Türkiye’nin bilinen pek çok iktisatçısı hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunacaksanız memleketi bu hale getirenler hakkında bulunun bari."

Kılıçdaorğlu'ndan Sisi tepkisi: Eleştiriyorsun ama aynı Sisi’ye bir genci teslime diyorsun

“Biz idama karşıyız onların yapmadığı bir şey yaptık. İdamla yargılandığı zaman Mursi devlette büyük görevler yapmış iki önemli büyükelçiyi gönderdik. Sakın siyasi idam yapmayın dedik. Ben şu sorunun cevabını bekliyorum; Sisi’yi eleştiriyorsun ama aynı Sisi’ye bir genci teslime diyorsun. Bunun hesabını niye vermedin?"