CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıklara ilişkin olarak, "Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin dokunulmazlık dışında bir güvencesi yok" açıklamasını yaptı.
Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Birileri gibi cebimizi düşünmüyoruz, birileri gibi belli çevrelere kaynak aktarmıyoruz. Bu memlekette herkes huzur içinde yaşasın istiyoruz. 19 yıl geçmiş hâlâ insan haklarını düşünüyorlar. Yeniden toplantı yapacağınıza dünya kadar yayın var. Bunların dünyadan haberi yok. Niğde-Ulukışla-Aksaray yolundan şikâyet ettiler, Kanal İstanbul’la uğraşacağına yapsana demiryolunu. Aksaray esnafı perişan, orada da büyük işsizlik var. Anadolu’ya bir yüzünü çevir ya." dedi.
Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
Sandık gelecek, seni bu hale düşüren iktidara oy vermeyeceksin. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ek ders karşılığında çalışan personelin çok ciddi sorunları var. Bana gelen metni okuyunca bunun grup toplantısını aştığını gördüm. Bu insanların iş güvenliği yok, her talimata uymak zorundalar. Özlük hakları yetersiz.. Meclis araştırmasında dile getireceğiz. Hangi partiler sorunlarına sahip çıkıyor, vatandaşlarımız görsün.
71 yerde patates üreticimiz var. Ekim- kasım ayında hasatlar yapıldı, 4 aydır depoda tutuyor üretici." Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifi kurumlarımız var, patates üreticilerinin sorunlarına eğilsinler. Patatesininizi hükûmet almazsa sandığa gittiğiniz zaman bu konuda iktidara dersini vermelisiniz.
Eğitim konusunda pek çok sorunu dile getirdim. Çocuğunu okula gönderen hiçbir anne ve baba eğitim sisteminden memnun değil. Eğitim sistemini deneme tahtasına dönüştüren bu iktidara bütün anne babaların ders verme zamanı geldi, geçiyor. Sadece ve sadece çocuklarınız için iktidara ders verin. 20 bin öğretmen ataması yaptılar.
Eğitimde tasarruf olmaz. Eğitim sınıf atlatılır. Eğitim için iktidarın fedakârlık yapması lazım. Kanal İstanbul için inat edeceğine eğitim için inat et. Çinden 1 milyon doz aşı bedava alındı mı? Bedava alınan aşı 12 dolardan 12 milyon dolara fatura edildi mi? Cevap veriyor: Bu kesinlikle doğru değil. Biz anlaşmamızı doğrudan Sinovac ile yaptık. Aracı olan firmanın adını açıkladım. Koca'dan yanıtı şunun için istedim: Size aracı yok diyen kişiyi iyi tanıyın. Doğru bilgi vermiyor. Sana doğru bilgiyi bu kardeşin veriyor. Erdoğan sana doğru bilgi vermiyor. Aldatıyor. O anlaşmayı ben sana gönderebilirim. Sayın bakanın unutmaması gereken bir şey var. Rantın olduğu yerde akbabalar vardır. 1 milyon doz aşı bedava geldi ve devlet malzeme ofisine 12 milyon dolara fatura edildi.
Devlet Malzeme Ofisi’yle Sinovac’ın yaptığı anlaşma benim elimde var, senin bulamadığın o anlaşmayı ben sana gönderebilirim. Keymen İlaç, DMO’nun istediği teminatı vermiyor, veremiyor. Bunu da Sinovac da teyit ediyor. Sayın Bakan’ın bundan haberi vardır herhalde. DMO, Hazine ve Maliye Bakanı’na bağlı, onun açıklaması lazımdı. Sağlık Bakanı’nın sırtına yıkıyorlar. 1 milyon doz aşı bedava gelseydi, CHP iktidarda olsaydı Filistin’e gönderirdik. Havuz gazetesine seslenelim, bütün belgeleri veririz.
Erdoğan'a 5 soru
128 milyar dolar… Bunu uzun süredir dile getiriyorum. Erdoğan, 128 milyar doları kime sattın? “2020 yılı para ve kur politikası” Merkez Bankası’nın sitesinde var. Merkez Bankası, 'Döviz kurunu politika aracı olarak kullanmıyoruz' diyor.
Erdoğan’a 5 soru soruyorum:
- Bu satış hangi yöntemle yapıldı? Merkez Bankası yaptığı bütün satışları kamuoyuna duyuruyor. 128 milyar dolarla ilgili hiçbir duyuru yok
- Bu satış hangi tarihlerde yapıldı?
- Hangi kurdan, ne kadar döviz satıldı?
- Bu ticaretin alıcıları kimler?
- Bu satış işleminin altında kimlerin imzası var?
128 milyar dolar yurt dışına kaçmak isteyen yabancılara verilen paradır. Rüşvettir. Adamlar yurt dışına çıktı. 83 milyon alın teriydi.
Çiftçi kardeşlerimizi, esnafınımız büyüme var mı? Tam tersi oldu. Esnaf, emekli, çiftçi perişan. O zaman soru şu: Kim büyüdü? Saray ve beslemelerinin tamamı büyüdü. Onlar o kadar lüks içinde yaşıyorlar ki… 5 ayrı yerden maaş alıyorlar.
Beşli çete büyüdü. Bankada dövizi olanların durumu iyi. Devlete dolarla altınla borç verenler var. Bütün bunlar olurken yerli ve milliyiz ayaklarıyla yapıyorlar. Sayın Bahçeli bu tablonun neresi yerli ve milli?
Dokunulmazlık açıklaması
Dokunulmazlıkları gerçek anlamda kaldırılabilmesi için Türkiye’de yargı bağımsızlığı olması lazım.
Yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkede milletvekilinin dokunulmazlık dışında bir güvencesi yoktur. Milletvekilliğinin dokunulmazlığını kaldırmak için sayısal yeterliliğiniz var. Bu teminatın, bu güvencenin kalkmaması lazım.
Milletvekilliği dokunulmazlığı kaldıracaksak tarafsız yargı olmalı. Dokunulmazlıklar siyaseti kendi arzularına göre dizayn etme alanı değildir. Aradan 6-7 geçmiş şimdi Millet İttifakı’nı nasıl bozabiliriz diye yola çıkıyorlar. Fezlekeleri getirelim, CHP zor durumda kalsın. CHP haksızlıklar karşısında susmaz.
Bir milletvekilinin dokunulmazlığı bir kişinin iradesine terk edilemez. Talimatla el kaldırıyorsanız burada irade yok demektir. Beyefendi kararını vermiş zaten. Sonra bu memlekette adaletten söz ediyoruz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytansa o şeytan asla olmayacağız."