Gündem

Kılıçdaroğlu: "FETÖ'yle iş birliği yaptık" diyen Emre Cemil Ayvalı kardeşimi yürekten tebrik ediyorum, gerçeği söylediği için

16 Haziran 2020 14:00

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  "FETÖ'yle AKP kol kola girdiyse şayet, bunu da farklı darbecileri tasfiye etmek için yaptı" ifadelerini kullanan AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Emre Cemil Ayvalı'ya teşekkür etti. Kılıçdaroğlu, "Emre Cemil Ayvalı kardeşimi yürekten tebrik ediyorum, gerçeği söylediği için. FETÖ ile iş birliği yaptıklarını söyledi. Şimdi içeriden ve önemli birisi söyledi bunu. Bir savcı harekete geçti mi?" düşüncesini dile getirdi. 

eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'a cinsiyetçi saldırıda bulunan isimlerin serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Sosyal medyada Başak Demirtaş'a olmadık hakaret edildi. Siz insan mısınız? Bir de madalya taksaydınız, yeşil." dedi. 

Kılıçdaroğlu grup toplantısındaki konuşmasında, "Bütün kadınlara sesleniyorum evinizde huzur yoksa sebebi saray sosyetesi. Devlet yönetimde liyakat dediğimiz bir kavram vardır. İşi ehline vermektir. Bir devlet adalet ve liyakatle yönetilir. Devleti adaletle yöneteceksiniz, işi ehline vereceksiniz. Birdenbire kimse o işin uzmanı olmaz, eğitim gerekir. Ameliyathane girmek için tıp mezunu olmak gerekir. Hırsıza destek veren adam kimdir hırsızdır. " diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu, "Emre Cemil Ayvalı kardeşimi yürekten tebrik ediyorum, gerçeği söylediği için. FETÖ ile iş birliği yaptıklarını söyledi. Şimdi içeriden ve önemli birisi söyledi bunu. Bir savcı harekete geçti mi? Hiçbiri hareket edemez. Tarih not edecektir bunu." düşüncesini dile getirdi. 

Kılıçdaroğlu, "Eski güreşçi arkadaşımız Vakıfbank Yönetim Kurulu'na atandı. Banka yönetiminde ne işi var? Bankalara öyle adamlar atadılar ki ATM'de zor para çekiyorlar. Devleti arpalık olarak kullanmayacaksınız arkadaşlar, yazıktır." görüşünü savundu. 

Kılıçdaroğlu, "Üniversite mezunu nice insan evine ekmek götüremiyor, babalarının ellerine bakıyorlar. Kendilerine gelince Amerikalarda dünyalıklarını yaptılar, saraylarda oturuyorlar. Lafa gelince Müslümanız diyorlar. Müslüman harama el uzatmaz! Kul hakkı yemez! Yandaşa her taraftan para yağıyor, vatandaşa 'Covid-19 var bize para ver' diyorlar. Evine ekmek götüremeyen milyonlar var." ifadesini kullandı. 

Kılıçdaroğlu, "İmam bıraksa kefene cep yaptırır, dolar doldururlar. Vatandaş aldığının hesabını vermiyorsun, bir şeyler çalıyorsun demektir. Kuruşu kuruşuna hesabı verilmeli. İran'dan çay, Bulgaristan'dan gül ithal ediyorlar. Rizeliler oy veriyor devamlı, 'Beni ezebilirsin' diyorlar. Senin emeğin de değerli." yorumunu yaptı. 

Kılıçdaroğlu konuşmasında şunları kaydetti: 

"AK Parti'ye en çok oy verilen illerde tarımı bırakmışlar. 682 bin kişi tarım sigortasından çıkmış. AK Parti'nin size armağanıdır.EYT'lilerin haklarını sonuna kadar savunacağım, unutmuyoruz. 

Bilim Kurulu'nun tavsiyelerini değil otellerini nasıl dolduracaklarını düşündüler. Size bu kumpası kuranlara gerekli cevabı vereceksiniz dedim gençlere. 

Bütün belediye başkanlarına çağrım; gürültülü bir ortam olmasın, mutlaka orada bir aracınız olsun çocuklara ücretsiz maske, dezenfektan, kalem ve su vereceksiniz. 

Hükûmete de sormak lazım. Çocuklarımızın sağlığı hangi koşullarda koruyacaksınız? Bunları bilmiyoruz. Önümüzdeki süreçte göreceğiz.

En büyük fedakârlığı bütün ülkelerde devlet yaptı. Bizde en büyük fedakârlığı taksi, şoförü, emeklisi, çiftçisi, işçisi herkes yaptı ama devlet yapmadı. İstiyorsan borç al' dedi, bir de IBAN verdi. 

Devleti vatandaşa hizmet vermekten çıkardılar. Bu devlet hepimizin devletidir, devleti yönetenlere sorulmalı. 15 Temmuz şehit ve gazi yakınlarının eylemi vardı. 15 Temmuz gecesi 251 şehit verdik, iki binden fazla gazimiz var. Haklarını aldılar, vatandaşlar yardım etti. O dönem 309 milyon lira toplandı. Nereye yatırdılar bilmiyoruz. Nerede bu paralar? Bir sahte adres gösterdiler, arkadaşlarımız baktı burada bir vakıf yok. Murat Emir arkadaşımız en başından beri süreci takip etti. 

Şimdi 15 Temmuz şehit yakınları ve gazilere haklarını sormaya başladı. O helal paraya da el koydular. Polisler coplarla dövmüş. Baskıcı bir yönetimde hak aramanın bedeli vardır. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra hak aramanın maliyeti var. Sizin hakkınız size gelene kadar bunu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Beşiktaş saldırısında ölen 39'u polis 8'i sivil insan için de kampanya açıldı. Nerede bu para? Nasıl bir müslümanlık anlayışı anlamıyorum.

Geçen hafta Antalya'daki 500 bin liralık rüşvet olayı... Bu kez sayın Bahçeli'ye sesleniyorum. Bir koalisyon var önünüzde, görev yapıyor. Bir nokta var ki Bahçeli'nin rüşvet konusunda çok hassas olduğunu biliyorum.

Antalya'da toplantı yapılıyor, toplantının bir aşamasında '500 bin lira ne oldu' diyorlar. Kul hakkı yemiyorsanız, vicdan, toplu iğne ucu kadar allah korkusu varsa 500 bin lirayı kim aldı? Bakan Çavuşoğlu Serik Belediye Başkanı'na 'Senden önceki dönem' diyor. Kime yazıklar olsun diyeceğiz.

Nerede bu 500 bin lira? Kul hakkı yemenin günah olmadığı ne zaman ortaya çıktı. En tepeden en aşağıya kadar hepsi dut yemiş bülbül gibi.

Seçim sistemi üzerinde çalışıyorlar. Seçim barajı kaldıırılsın. Milletin vekilini milet seçsin. TBMM gerçek anlamda vesayetten kurtulur.

Parlamentoda milletin iradesi tam anlamıyla çıkmıyor.  Güçler ayrılığı hayata geçmiş olur. Yürütme organı gerçek anlamında TBMM'ye hesap verecek duruma gelir."