Suikast sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, CHP 7'inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu, "Yüreği acı dolu bir anne. Adaletin gerçekleşimesi için mücadekle eden bir anne. Tehdit edenlere şunu söylemek isterim, 'yüreğiniz varsa bir kadınla değil, gelin bizimle mücadele edin.' O adalet istiyor. Başka bir şey istemiyor" dedi.
Silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, kızları Bengisu ve Banuçiçek Ateş ile eski CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu evinde ziyaret etti. Bengisu ve Banuçiçek Ateş, karnelerini Kılıçdaroğlu'na gösterdi.
Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından Ayşe Ateş'e yönelik tehditlere ilişkin, "Adalet isteyen bir anne. Yüreği acı dolu bir anne. Adaletin gerçekleştirilmesi için mücadele eden bir anne. Tehdit edenlere şunu söylemek isterim, 'yüreğiniz varsa bir kadınla değil, gelin bizimle mücadele edin.' O adalet istiyor. Başka bir şey istemiyor. Adalet isteyen herkese sahip çıkmak da bizim görevimiz. Bizim onur borcumuz, namus borcumuz. Biz bunu yapıyoruz sadece" dedi.
Ateş: Kılıçdaroğlu, bu siyasi cinayet dosyası çözülene kadar bizimle olacağını ifade etti
Görüşme hakkında kendi sosyal medya hesabından da paylaşımda bulunan Ayşe Ateş, şöyle yazdı:
"Bugün kızlarım Bengisu ve Banuçiçek'le birlikte CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Hanımefendi'nin hanelerine konuk olduk.
Gayet samimi bir ortamda geçen görüşmede Sayın Kılıçdaroğlu'na geride kalan 18 ay boyunca verdiği koşulsuz destekten dolayı teşekkürlerimi iletip 1 Temmuz günü Sincan'da yapılacak olan ilk duruşmamıza davet ettim. Sayın Kılıçdaroğlu, bizi yalnız bırakmayacağını ve karanlık bir el tarafından sürekli müdahaleye maruz bırakılan bu siyasi cinayet dosyası çözülene kadar da bizimle olacağını ifade etti.
Nezaket, tevazu ve kibarlığın vücut bulmuş hâli olan Kılıçdaroğlu ailesine misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Var olsunlar."
"Adalet gerçekleşinceye kadar takip etmeye de devam edeceğiz"
Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş cinayeti davasının sürecine ilişkin ise şunları söyledi:
"Davanın epey ilerlediğini biliyorum. Bütün baskılara rağmen, savcı değişikliklerine rağmen delillerin önemli bir kısmının toplandığını biliyoruz. Davayı da yakından takip ediyoruz. Adalet gerçekleşinceye kadar takip etmeye de devam edeceğiz. Adalet isteyen hiç kimseyi tehditler yıldıramaz. İstenen ne? adalet. Ortada bir cinayet var. Failler var. Bu faillerin yakalanması adaletin karşısına çıkarılması, varsa cezaları cezalarını çekmeleri gerekiyor. Başka bir şey istenmiyor ki. Adalet istemek ne zamandan beri suç olmaya başladı? Adalet istiyoruz. Eşini kaybeden, yüreği acı dolan bir anne adalet istemesinde ne yapsın? Adalet istiyor, başka bir şey istemiyor ki zaten."
Ayşe Ateş ise Kılıçdaroğlu'nun sürecin en başından beri kendisinin yanında olduğunu belirterek, "Sayın Kılıçdaroğlu, Sinan'ın katledildiği günden beri. Sürecin en başından beri hep yanımızdaydı. Bize hep destek oldu. Sağ olsun. Bundan sonra da yanımızda olmasını istedim. Kendisini duruşmaya davet ettim. Geleceğini söyledi. Bizi çok memnun etti. Kendisine süreç hakkında bilgi verdim. Görüşmelerimden bahsettim. O da kıymetli fikirlerini benimle paylaştı. Kızlarım da Kemal Beye karnelerini gösterdiler" diye konuştu.
"Milletimizle helalleştik, Saray düzeniyle değil"
Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından sosyal medya hesabından yatığı paylaşımda da şu ifadelere yer verdi:
"Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun! Bu akşam evimizde, kızımız Ayşe Ateş ile can parçaları yavrularımız Banuçiçek ve Bengisu'yu misafir ettik. Genç bir kadın, bir anne ve bir eş, adalet için mahkemelere değil de siyasilere gitmek zorunda kaldıysa lanet olsun bu düzene! Lanet olsun bu düzenin kurucularına ve destekçilerine. Ayşe Ateş'i tehdit eden, etme gafletinde bulunan gafillere ve çakallara sesleniyorum; Varsa yüreğiniz, varsa adamlığınız hele bir cesaret edin! Biz canımızı gark etmeye hazırız. Sapla samanı karıştırmamak lazım. Helalleştik dediysek; mazlumlarla ve milletimizle helalleştik, Saray düzeni, kurucuları ve destekçileri ile değil!" (ANKA)
