18 Aralık 2010 02:00
Değerli yoldaşalarım arkadaşlarım, Cumhuriyet Halk Parti'liler...
Türkiye'nin ekonomisi sıcak para spekülatörlerine teslim edilmiş durumda. Kadınlara, işsizlere sesleniyorum, gelir düşükse, işsizlik varsa bunun temel nedenlerinden birisi burdur.
Biz ekonomiyi üretene teslim edeceğiz. Sanayiciye, çiftçiye, işçiye teslim edeceğiz.
İşsizlik sigortasında büyük para var. İşsizlik sorunun çözülmesinde kullanılıyor mu hayır. Onu da çözeceğiz.
Sizler çalıştınız, ürettiniz, primlerinizi ödediniz, emekli oldunuz veya edildiniz, aylığı aldınız. AKP, "koruyacağım emeklileri" dedi. Gittniz AKP'ye oy verdiniz ve AKP iktidar oldu ve AKP emeklinin başına çorap ördü. Nasıl ördü diyeceksiniz. Yasa çıkardı. Milli gelir artışından pay alamaz dedi. 15 bin dolara çık diyor ya. Hiçbir emeklinin aylık geliri 15 bine çıkamaz.
Esnaf emeklileri, emekli aylığından yüzde 40 destek primi kesilecek dendi. Biz CHP olarak Anayasa Mahkemesi'ne gittik ve iptal ettirdik. Yüzde 15'e düşürdüler.
Çalışan esnaf, destek primini niye kesersiniz. Sizden kesilen sosyal güvenlik destek birimini kaldıracağız. İntibak yasasını da biz çıkaracağız.
9 milyon kişisiniz emekli kardeşlerim. Bir siyasi partisini iktidar yaparsınız. Chp’nin çatısı altına gelin. Emeğin partisinin, alın terin partisinin görevi sizin sorunlarınızı çözmek Chp'nin görevidir.
Çiftçi milletin efendisir dedi kurucu önder. Köylü milletin efendisi durumunda mı 21. yüzyılda? Çiftçilere, yabancı bankaların, kölesi yapanları tanıyın. Sizi tekrar milletin efendisi yapacak CHP'yi de iyi tanıyın. Gelin barışalım artık.
Parayı bulucam diyorsam ben parayı bulurum
Sizin icra dosyalarınız biliyoruz, acıları biliyoruz. Köylü ürünü satacak, alnının terinin karşılığını alacak, düğün derneğini yapacak umutla bakacak. Narenciye dalda kaldı. Şimdi ürününü bile kaldıramıyor.
Biz sorunları dile getireceğiz ve çözecegiz.
Erdoğan, Türkiye'yi gezdi. ÖTV’yi kaldıracağız dedi. Mazotta ÖTV kalkacak dediler. Kaldırdılar mı? Hayır. Biz söz veriyoruz. Ben veriyorum. İşçi Kemal'in sözüdür benim sözüm, emekli Kemal'in, halkını seven Kemal'in sözdür bu.
Erdoğan diyor ki, "ÖTV’yi kaldıracaksınız ama parayı nerden bulacaksınız?"
Ben Erdoğan değilim, Kemal Kılıçdaroğlu'yum.
Parayı bulucam diyorsam ben parayı bulurum.
İşçileri satıyorsunuz
Dayak yiyen işçi kardeşlerime sesleniyorum, Tekel işçilerine sesleniyorum.
Anayasa'da örgütlenme hakkınız var. Ama sendikaya üye olun bakalım, kapıda görürsünüz kendinizi. AKP, halkı kandıran bir partidir. İşçiler bir değil, iki sendika'ya olabileceklermiş. Ama bir sendikaya bile üye olamıyorlar ki ikisine üye olsunlar.
Yandaş sendikacılara sesleniyorum.
İşçileri satıyorsunuz, haklarını korumuyorsunuz, örgütlenmelerini engelliyorsunuz.
İşçiyi satmayın tutun, emekten yana olun, ki CHP de sizi sonuna kadar desteklesin.
Kemal olarak söylüyorum,
Sendikacılığı öldürmek için formül buldular: Taşeraon işçilik. Grev, tazminat, izin hakkınız olmayacak. Yani köle düzeninde çalışacaksınız. Bütün taşeron işçilerine sesleniyoruz, taşeron işçiliği tarihe gömeceğiz, olmayacak.
Siz de toplu sözleşme yapacaksınız, kıdem tazminat hakkınz olcak.
2 milyon taşeron işçisi, sizin umudunuz CHP olsun. 4B/4C ucubesini de kaldıracağız. Köle düzeninde çalış, yine hiçbir hakkın yok. Yeri gelince demokrasi diyoruz ama uluslararası çalışma haklarını ters yüz ediyoruz. CHP anayasaya yedirecek bunları.
Eğitimi yapılandıracağız
Hepimiz çocuk sahibiyiz, çocuklar çocuklarını yaşamıyorlar. Çocuk oyun dahi oynamıyor, hayatı test olarak görüyor. At yarışına döndürdük çocukların eğitimini. Bakan değişiyor, politika değişiyor. Çünkü partinin politikası değişiyor. Böyle politika olur mu?
Eğitimi yapılandıracağız. Çocuk, çocuklugun yaşayacak. Aileler dershaneye mahkum edilmeyecek. Geleceği sorgulayan bir eğitim, gençlik yetiştireceğiz. Çünkü umudumuz onlar.
YÖK denen ucubeyi kaldıracağız
ÖSYM vardı. KPSS yaptılar, milleti perişan ettiler. Soruları çaldılar. Başka işleri yok mu Allah aşına. Bunu yaparken de kendilerini haklı göstermek gibi becerileri var. Gerçekleri göstermeliyiz, anlatmalıyız. Maskeleri indirmeli, halka göstermeliyiz.
Üniveristelerimiz, ne durumda? Referandum yapıldı. Bir ülkenin anayasası değişir de yabancı dostlara da hatırlatıyorum, üniversiteler sus pus olur mu? Onlara soruyorum çağdaş modern bir ülke olur mu böyle bir ülke?
Karabasan gibi çökeceksiniz, öğrencileri coplayacaksınız. Sonra çıkıp savunacanaksınız. Öğrenci ülkesi için mücadele ediyor. Suskun üniversite öğrencisi olur mu? Tesbih gibi dizilmiş üniversite rektörleri olur mu? Bilim özgürlüktür üniversiteyi üniversite yapan, onun gençliği, donanımıdır. Ama sus, yürüme, eyleme yapma, dersini çalış, sınava gir, zaten orda da torpil var... Bu mu üniversite?
Üniversite gençliği, YÖK denen ucubeyi kaldıracağız. Sızı olarak duruyor.
12 Eylül'le hesaplaşacaklardı bunlar? YÖK'ü neden kaldırmıyorsun? Tutan mı var? Ama olmaz. Daha köleleştircekler üniversitelileri. Biz üniversiteleri yeniden ayağa kaldıracağız. Bilimsel özerklik getireceğiz. Kendi dekanların seçecekler. Mali özerklik de getireceğiz, dilenci olmayacak öğretmenler.
Harçları kaldıracağız
Türkiye faşizme doğru gidiyor. Tek partiye doğru gidiyor.
Her şeyi çözdük CHP'yi çözemedik diyorlar. Burayı çözemezsin Erdoğan!
Burası Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatıdır.
Halka ulaşacağız ve bu düzeni yıkacağız. Temiz dürüst siyaseti beraber kuracağız.
Harçları kaldıracağız. Arkadaşlar çalıştı bütçedeki rakamlara baktık. İnandık ki kaldırılabilir. Harçları kaldıracağız.
Yurt sorunu çözeceğiz
Sadece bu mu? Hayır. 18 yaşında gencimizi idam ediyoruz. Ama üniversiteye gelince öğrenciye yönetimde söz vermiyoruz. Biz söz veriyoruz üniversite yönetiminde hakları olacak, karar alma süreçlerinde hakları olacak.
Yıllardır çözülemeyen yurt sorunu çözeceğiz, iki yıl içinde yurtsuz kaldım demeyecek hiç bir öğrenci. Bunu kaldıracağız.
TOKİ'ye görev vereceğiz, bütün kampüslerde 2 kişik odalar olacak. Çağdaş yurtlar olacak. Aileler tasalanmayacak. Sosyal devletin koruması içinde yurtta kalıyor diyecek aileler. Çocuğu karanlıktan kurtarmak da CHP'nin görevi olacaktır.
AKP mahkemelerini kaldıracağız
12 Eylül referandumu yapıldı. Uzlaşma olmadığını gösterdi. CHP olarak özgürlükçü, çağdaş anayasa için kolları sıvadık. İktidara gelince göreceksiniz 12 Eylül'ün izleri, yargı bağımsızlığı, güçler ayrılığı ilkesinin yer aldıgı toplumsal uzlaşmayı yeniden yapcagız. Hukukun üstünlüğünü sağlayacağız. Kendini hukukun üstüne çıkaranlara izin vermeyeceğiz.
Özel yetkili mahkemelerini kaldıracağız. Eski DGM mahkemelerini kaldırcaz. AKP mahkemeleri bunlar. Savcı kim? Erdoğan. Böyle mahkeme mi olur?
Askeri Yüksek İdare Mahkemelerini kaldıracağız. Yargı siyaset değil adalet dağıtacaktır. Temel hedefimiz budur. Bunlar anayasayı değiştirdiler. Darbevileri ağırladılar. Düğmelerini iliklediler. Bunlar 12 Eylül'de bedel ödediler mi? Bizim partimiz kapandı, yöneticiler hapse girdi. Analar ağıt yaktı.
Kim oluyorsun sen? 12 Eylül faşizminin hesabını soracaksın?
Ah Ankara Ankara
17 yaşındaydı kıyılır mı Erdal'a
Bunlar 12 Eylül'de yaşadığımız acıları sömürdüler. Birilerinin çektiği acıyı sömürmeleri ağır geliyor. Sen ne bedel ödedin?
Birileri gitti postal yaladı, gençler idam edilirken, metriste, Diyarbakır'da işkence olurken...
Sen yeşil kuşak projesini nasıl hayata geçiririm diye çaba harcamıyor muydun?
O dönem orada acıları çekenler şöyleydi.
Ezilir on geliriz,
Bir gider yüz geliriz diyorlardı.
Acı bedelleri ödedik.
Kim oluyorsun sen de 12 Eylül faşizminin hesabını soracağım diyorsun? Hesap sorucam dedin nerde bu darbeciler?
Yürümek zorundayız. Beraber biz binlerce geleceksek beraber çalışacagız.
İnsan olmanın inaçlı olmanın ülkesini sevmenin bir yolu da vasiyetlere sahip çıkmaktır. Kişi öldü, yakınlar tarafından vasiyet yerine getirilir. Bizim bir kurtarımız vardı, Mustafa Kemal.
O, 7 düvele savaş açtı. Bugün bu ülkenin minarelerinden ezan okunuyorsa baksınlar Mustafa Kemal'in yüceliğine. Onun vasiyetini 12 Eylülcüler çiğnedi. TDK, kapatıp devlet dairesine dönüştüler. Kim düzeltecek bunu? Halkın partisi.
Vasiyete sahip çıkacağız. Hukuka sahip çıkacağız. Yeni bir anayasa, güçlü demokratik halk ve özgürlükleri koruyan güvence altına alan çağdaş bir anayasa yapacağız.
Erdoğan'ın kulakları duysun!
Sadece bunu mu yapacağız?
Kapatılan öğretmen derneğinin mallarını aynen iade edeceğiz.
Siyasi partiler yasası Türkiye'de demokrasi önünü tıkıyor. Milli irade diyoruz. Hangi milli irade? Liste yapıyorsun, vatandaşın önüne koyuyorsun. Ya oy verirsin ya vermezsin diyor. Bu milli irade değildir. Söz, milletvekilini vatandaş kendisi seçecek. Halkın iradesini milletvekilleri parlamentoya yansıtacak.
Bir daha söylüyorum, Erdoğan'ın kulakları duysun!
Yüzde 10 seçim barajı ucubesine son verceğiz.
Şimdi değerli yoldaşlarım, anketler var. 2 yurtdaştan biri yolsuzlukların arttığını söylüyor. Demokrasi mi istiyorsunuz, temiz siyaset mi, hesap sorulmasını mı istiyorsunuz, gelin CHP‘ye. Söz veriyorum. Temiz siyaset bizim de arzumuz. Ahlaklı siyaset, hesap vermek bizim görevimiz.
Ahlak yasasını çıkartacağız
Siyasi ahlak yasası çıkaracağız. Ahlakı getireceğiz. Türkiye'de bir çocuk doğduğu andan itibaren vergi verir. Kaydı olsun olmasın. Demokrasi istiyorsanız, ödediğim vergiler nereye gitti diye sorma hakkınız var. Bu hakkı kullanın diyorum tüm yurttaşlarıma. Ahlak yasasını çıkartacağız.
Seçimle gelen herkes mal varlığını internet sitesine koyacak. Sahtekarlık yap, çık siyasette memleketi yönet. Yedirmeyeceğiz bunu. Temiz siyaseti getireceğiz. Biz bunu nasıl getireceğiz biliyor musunuz? Bir komisyon daha kuracağız, bütçe kaynaklarının nereye harcandığını sormamız lazım: Yerinde mi zamanında mı kullandı para. Başkan da ana muhalefet partisinden biri olacaktır.
Söz veriyoruz. Her şeyin hesabını veririz. 5 kuruşun dahi hesabını vermek onurlu bi görevdir ve siyasetin finansmanını da düzenleyeceğiz, kara parayla siyaset olamaz. Dışarıda param varsa sizin olsun diyordu ya senin kara parana ihtiyacımız yok.
Bu yolsuzluklar 21. yüzyıla yakışmıyor. Ayıbı kaldıracağız. Düşünceyse başımın üstüne, ama vatandaştan ne farkın var? Köşeyi dön diye yapmadı ki seni milletvekili vatandaş. Hizmet et diye yaptı.
Türkiye'nin sorunu var, CHP'nin bin çözümü var
Güneydoğu, çözülemeyen sorun. Kabahati siyaset kurumundadır. Bu önemli sorunu görmezlikten gelmesi, "asker ne istediyse verdik" demesi işi baştan savmaktır. En doğru parti bu konuda CHP'dir.
90'da yazdık raporu. Yeniden yazıyoruz. Çözüceğiz toplumsal uzlaşmayla. Cumhuriyet değerleriyle, Lozan var tapu senedi. Ordan yola çıkacağız. Başımızın üstüne yüreğimizde sahip çıkacağız Lozan'a.
Özgürlük, barış, emek ekseninden yola çıkacağız. Türkiye'nin sorunu var, CHP'nin bin çözümü var.
Fırat'ın doğusu da batısı da bizim
Modern hapishane yapacağız demeyeceğiz size, Güneydoğu'ya gidip onları öyle görmeyeceğiz. Doğu, güney, kuzey, batı... Bütün renkleri izledik. Bu oyunlar bizim oyunlarımız bizim insanlarımız. Sorunu çözmek bizim görevimiz. Cumhuriyete sahip çıkarak, yurtdaş haklarına sahip çıkacağız.
Fırat'ın doğusu da batısı da bizim. Berivan da Hakan da bizim. Rojin de Agop da bizim. Memozin de bizim Ferhat da Şirin de.
Biz Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıyız.
Kurutluş Savaşı'nı beraber verdik. Ayıramazlar bizi.
Kimlik temelinde siyaset yapmayacağız. İnanç temelinde yapmayacağız. O 19. yüzyılın politikası. İnsan temelinde siyaset yapacağız. Önce insan diyeceğiz.
Topraksız köylülere toprak vereceğiz
12 Ağustos 2005'te Diyarbakır'da, Başbakan mitingte konusuyor. Genç, fabrika istiyoruz diyor. Başbakan duymamazlıktan geliyor. Bir daha söylüyor, duymuyor... Sonunda cevap veriyor. "Bak kardeşim fabrika yapmayacağız, bedavacılığa alışmayın" diyor Başbakan. Kim fabrika yapacak. Kim istihdam sorununu çözecek? Orası da Türkiye'nin bir parçasıdır" diyecek. Fabrika değil hapishane sözü veriyor.
Özel sektorüde özendireceğiz, kimse gitmezse devlet olarak biz gideceğiz, fabrika yapıcaz.
Güneydoğu'da mayınlar temizlendikten sonra, toprak reformu yapıcaz. Topraksız köylülere dağıtacağız ve oralar modern tarım işletmesi olacak Doğu'daki yurttaşlar için.
Etnik kimlikerlinze saygılıyız
Etnik kimlikerlinze saygılıyız. İtiraza hakkımız yok. Biz. inanca, etniğe saygılıyız. Sizin partiniziz. Kucaklayın bizi. Senin derdin var. Çözeceğiz.
19. yüzyıl politikasının arkasında kimse çıkmasın.
Amaç içerde Türkiye'yi çağdaş yapmak, dışarıda güçlü kılmaktır. Cumhuriyetin 100. yılında bölgenin en önemli aktörü olmalı, oyun kurucu olmalı, iç politikaları gerginlikler gibi dış politika üretilemez.
O bilinçle tutarlı yola çıkmamız gerekiyor. Çin'in Hindistan'ın da nasıl geliştiğini görmeliyiz. Köklü ilişkiler kurmalıyz.
Çifte standart uygulamayın
AB'yle sorunlar var, aksaklıkları gidermeliyz. "AB'ye gireceğiz. CHP engelliyor dediler." Gittik anlattık. Ortaya çıktı. Bunu herkese söyleyeceğiz. Kimin engellediğini . 53 gazetecinin hapishanede olduğunu söyledik.
AB yetkililerine sesleniyoruz, çifte standart uygulamayın. AB'nin de aynı tutarlılık da davranmasını isteriz. Kapalı kapı ardında farklı konuşmayın. Biz büyük ülkeyiz. Dinamizmimizden yararlanın.
Halk partililer, sözüm vardı. Parti içi demokrasi getireceğim. Bu sözümün arkasındayım. Önümüzdeki kurultayda tüzük kurultayı gelecek. Göreceksiniz tüzüğü, nasıl çok partili rejimi getirdiysek, tüzükle de parti içi demokrasiyi de getireceğiz.
Korku imparatorluğunu yıkmamız lazım
CHP içindeki bütün demokratik damarları açacağiz.
Vatandaş, para ödemeden CHP kartı alcak. Çünkü biz demokrasi, çağdaşlık istiyoruz. Önce kendi içimizde istiyoruz. Yapacağız. Hak arayanın partisiyiz.
CHP, bürokratik devlet solculuğu yapan parti değildir. CHP'li olmak önemlidir. Üyesi olmak önemlidir. Çünkü çağdaşlığın partisidir.
Sevgili yoldaşlarım, Türkiye’nin bir süreçten geçtiğini söylemiştim. Korku imparatorluğunu yıkmamız lazım. Huzuru, barışı egemen kılmamız lazım.
İşadamları, sanayici, esnaf, kapalı kapılar ardında hükümetin tehdit ettiğini, ceza yağdırdığını biliyorum. Maliyecinin nasıl ertesi gün geldiğini biliyorum
Korkmayın. Memurlar, devletin işini yapacak, partinin değil. Çekinmeyin ayağa kalkın
Çiftçi, "Ananı da al git" dediği çiftçi kardeşime sesleniyorum, Ayağa kalk, CHP saflarına gel. Yürekli ol.
Mehmet Haberal. Biliyorsunuz değil mi? İçerde! Ona rapor verdi diye dört üniversite hocasını özel yetkili mahkeyemeye götürdüler. Başınızı kaldırın. Özgürsünüz siz. Vicdanız özgür sizin. Arkanızda milyonlar var. Sizi destekliyorlar.
Üniversite hocaları, ayağa kalkın, üniversiteleri ayağa kaldırın.
Yargıclar, yürütme organının emrine verilen yargıçlar, barolar, avuaktlar; siz de isyan edin.
Medya, otosansür uygulayan medya, özgür olacaksınız. Biz dahil, herkesi özgürce eleştireceksiniz. Türkiye'de haber nasıl yazılırmış gösterin.
Ve yurtaşlar, unutmayın. Korkaklar her gün ölür, yürekliler bir gün ölür.
CHP'nin onurlu delegeleri, ben burada ayaktayım, iktidar sonrasında da ayakta kalacağım. Siz de ayakta mısınız? Yeter artık diyeceğiz, ezilmeye sömürülmeye hayır diyeceğiz.
Hazır mısınız?
Hepinize en içten saygılarım sunuyorum, ben de hazırım.
© Tüm hakları saklıdır.