Gündem

Kılıçdaroğlu: 34 askerimizin şehit edildiği saldırıdan sonra Erdoğan Putin'le telefonda ne konuştu?

10 Mart 2020 15:11

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Bakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği mutabakata ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ortak basın toplantısında Putin'in, "Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiç kimse Suriye askeri de dahil olmak üzere orada Türk askerlerinin olduğunu bilmiyordu" sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bu esnada tepki göstermemesini eleştirdi. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan bu telefon görüşülmesinde Putin’e ne söyledi, ben merak ediyorum" dedi.

Görüşmeye ilişkin 11 sonuç açıklayan Kılıçdaroğlu, görüşme öncesi Rusya medyası tarafından yayınlanan videoya da, "Yanlış mı yanlış, haksızlık mı haksızlık. Hak ediyorlar mı hayır. Bunu asla kabul etmiyorum ve doğru bulmuyorum" diyerek tepki gösterdi.

Devlet yetkilileri dışında AKP'ye ilişkin isimlerin Moskova'ya gitmesini eleştiren KIlıçdaroğlu, "İşte parti devleti dediğimiz odur. Ne işleri var onların orada? Ağırıma giden Putin’in el işareti ile bizimkileri çağırması. Her biriyle tek tek tokalaşması. Ağırıma gidiyor. Dışişleri Bakanı’nı görüyorsunuz, ter basmış elindeki dosyayı yelleç gibi kullanıyor" siye konuştu.


Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:

Biz Suriye konusunda çok iyi niyetlerle yola çıktık. Söylediğimiz ‘Bizim Orta Doğu bataklığında ne işimiz var’ idi. Sorunu çözmek için evet ama bize danışılırsa. Türkiye’nin böyle bir pozisyonu vardı. Orta Doğu’da bir sorun çıktığında başvurulan ülke Türkiye’ydi. Neden Suriye sınırına mayınlar temizlendikten sonra 49 yıllığına yabancı bir ülkeye vereceğiz, neden? Önce kararname, CHP iptal ettirdi, sonra kanun çıkardılar. Anayasa Mahkemesi’ne gittik. Türkiye sınırına yabancı bir devlet gelip yerleşseydi bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin durumu ne olurdu? Neden Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanlığına soyundunuz? Maşa rolünü size kim verdi? Hiç düşünmediniz mi sana bu eş başkanlığı veren sana yarın nasıl bir görev verecek diye? Tarih bilgisinden yoksun olanlar buna balıklama atladılar. Yine biz söyledik; ÖSO ile senin ne işin var? Suriye'yi bölme konusunda neden bu işe soyunuyorsun? ÖSO’yu biz Amerika ile beraber kurduk diyor. Sana maşa görevi verdiler farkında bile olmadın. Biz ÖSO’nun hamiliğine soyunduk aynı zamanda. Para, silah verdik, eğittik aynı zamanda. Biz yıllar yılı yanlış yapıyorsunuz, Türkiye'nin başını belaya sokmayın dedik."

"Biz, Orta Doğu’da barış istiyorduk. Komşumuzda yangın istemiyorduk. Biz hiçbir Mehmetçiğimizin burnu kanamasın istiyorduk, biz bütün Suriye’nin Mehmetçiğimizin tırnağına dahi değmeyeceğini söylüyorduk ama saray iktidarı buna önem vermedi. 4 Şubat 2020’de 5 öneride bulundum. Çözmek konusunda öneri getirdik size ama arkadaşlar bunu da dinlemediler. Ama büyük laf etmeye devam ettiler. 12 Şubat’ta. ‘Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmelerin tamamlanmasını umuyoruz. Rejim bu sürede geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak mecburiyetinde kalacaktır.’ 34 askerimiz şehit oldu. Sanki bir ölü toprağı serpilmiş gibi bütün Türkiye derin bir sessizliğe gömüldü. 36 saat televizyonların önüne çıkmadılar.  Büyük lokma ye büyük laf etme diyoruz, altında kaldılar. Üç gün sonra çıktı televizyonlara, fıkralar anlatı. Sanki bu ülkede 34 şehidimiz yokmuş gibi. Eleştirdim, hakkım vardı. O şehitlerin ve onların ailelerinin bizde hakkı vardı. Daha toprağa vermeden bu kahkaha nedir? Dedim. En azından gülümseme kardeşim. En azından şehide, o şehidin annesine saygı duy kardeşim! 'Omuzlarının üzerinde o başları kalmayacak' diyor. Bir taraftan da acaba biz nasıl toplanırız çözebiliriz diye. O doğru, toplansınlar. Ama bu lafı ediyorsan senin toplanma gereğin yok. Arkasından dörtlü toplantı olacaktı bu gerçekleşmedi. Putin ben gelmeyeceğim dedi, bu gitti. Giderken de Bay Kemal’in 4 sorusu var demiştim. O sormazsa uçakta gazeteciler sorsunlar niçin Bay Kemal’in sorularını sormadın diye.

-Birliklerimizin yerini bildirmemize rağmen neden askerlerimizi şehit ettiniz?

-İlk saldırının ardından uyarı yapmamıza rağmen ikinci saldırıyı neden gerçekleştirdiniz?

-Yaralı ve şehitlerin Türkiye’ye getirilmesi için helikopterlere neden izin vermediniz?

-Savaş hukukunda yaralıları taşıyan ambulanslar vurulmaz. Siz bu yaralı askerlerimizi almayan gelen askerlerimizin ambulanslarımızı neden vurdunuz?"

"Hiç ses yok"

"Gitti oraya Sayın Erdoğan, sonra Putin ile Erdoğan televizyonların önüne çıktılar. İlk konuşmayı Sayın Putin yaptı; görüşmemize başlarken Suriye’de hayatını yitiren askerler için taziyelerimi iletmek istiyorum. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi hiç kimse Suriye askeri de dahil olmak üzere orada Türk askerlerinin olduğunu bilmiyordu. Dakika bir gol bir. 'Bir dakika demeliydi, biz size koordinatları bildirdik, siz vurdunuz sizden gereğini yapmanızı istiyoruz’ demeliydi. Hiç ses yok. Telefon görüşmemizde ifade ettiğim gibi diyor. Ben sana dedim ki, ‘O alanda askerlerin vurulduğu yerde biz sizin askerlerinizin olduğunu bilmiyorduk’ diyor. Erdoğan bu telefon görüşülmesinde Putin’e ne söyledi, ben merak ediyorum. 'Kabulünüz nedeniyle teşekkür ederim diye' başlıyor. Yöneticiye bakın Allah aşkına ya, nasıl üzülmezsiniz. Sonunda bir anlaşmayı imzaladılar. Sonuçları ne? Birinci sonucu şu; ortada bir ateşkes yok arkadaşlar.

34 askerimizin şehit edildiği saldırıdan sonra Erdoğan Putin'le telefonda ne konuştu?

Kılıçdaroğlu, Erdoğan ve Putin'in imzaladığı mutabakatın sonucunu 11 maddede açıkladı

Erdoğan'a ÖSO sorusu

Askeri faaliyetler durdurulacak. Böylece sorun bir anlamda biraz daha ileriye atılmış oluyor. İkinci konu Türkiye bu anlaşma ile Suriye rejimini resmen tanıyor. Suriye Arap Cumhuriyeti diye geçiyor sözleşmede. Bizzat Dışişleri Bakanı Suriye Arap Cumhuriyeti diye ifade ediyor. Üçüncü sonuç Türkiye, Suriye toprak bütünlüğünü kabul ediyor. Dördüncü sonuç; terörle mücadeleyi Türkiye de kabul ediyor ama terörizmin tüm tezahürleriyle ifadesi önemli. Buradaki soru şu; ÖSO ne olacak? Çünkü Suriye rejimi ÖSO’yu terör örgütü olarak görüyor, Türkiye ve Rusya terör örgütü olarak görmüyor. BM tamam ama tüm tezahürlere ÖSO giriyor mu girmiyor mu? Önümüzdeki günlerde göreceğiz. Altıncı sonuç; karayolları. M4 6 km kuzey güney ekseninde bir güvenli alan sağlanacak ve Suriye rejimi burayı kullanacak. M4’ün altında kalan terör örgütleri ne olacak? Yedi; Suriye hava sahasının açılmasını ancak Suriye kabul ederse mümkün olacak. Bizim için herhangi bir taahhüt yok."

"Erdoğan dönüp, 'Esad ile konuşuldu mu?' diye sordu"

"Sormak lazım sen neden oradaki terör örgütlerine destek verdin, neden onların hamiliğine soyundun. Onlar yarın Türkiye’ye gelirse bizim başımıza bela olmayacak mı? Dokuzuncu sonuç, Suriye gözlem noktalarının gerisine çekilmeyecek. Anlaşmada Esad’ın da görüşü alındı. Erdoğan dönüp Çavuşoğlu’na, Esad ile konuşuldu mu diye sordu. Onuncu sonuç, özlem noktalarındaki kuşatma kalkmıyor. On birinci sonuç, Suriye’den geçen halk için bir tampon bölge oluşturulması da söz konusu değil. Bakanlar orada ama iki kişi daha var orada. AK Parti Genel Sözcüsü ile Mahir Ünal. İşte parti devleti dediğimiz odur. Ne işleri var onların orada? Ağırıma giden Putin’in el işareti ile bizimkileri çağırması. Her biriyle tek tek tokalaşması. Ağırıma gidiyor. Dışişleri Bakanı’nı görüyorsunuz, ter basmış elindeki dosyayı yelpaze gibi kullanıyor. Ve bir görüntü var içimi acıtıyor. Kapıda beklerken. Hepsi sıkkın yapılan muameleyi görüyorlar zaten. Haksızlık var, yanlış evet. İnsanlar aşağılanıyor. Hal ediyorlar mı? Hayır. Bunu asla kabul etmiyoruz."

"Bu sözleşme az önce size söylediğim 5 önerinin 4’ünün yerine gelmesini sağladı. Biz söyledik yapmadılar Putin önlerine koydu öyle yaptılar."