Gündem

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye: Saray'a soru soruyorum bekçi cevap veriyor, sen değil patronun cevaplasın

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ve AKP'den istifa eden Cuma Uçar CHP'ye katıldı

05 Şubat 2019 13:46

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tank-palet fabrikasının özelleştirilmesine ilişkin sorduğu 9 soruya halen yanıt alamadığını söyledi. MHP lideri Devlet Bahçeli için 'bekçi' ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Saray'a soru sordum bekçiden cevap geliyor. Tamam bekçilik yapıyorsun, sana yakışıyor, eyvallah ama ülkücülere yakışmıyor. Onların tamamı vatanseverdir. Sevgili bekçi arkadaşım ben sana değil, senin patronuna soru soruyorum" diye konuştu.

Bahçeli, tank-palet Fabrikası’nın özelleştirilmesi ile ilgili oalrak, “Ortada satış yok iken var demek yalandır. İşletme hakkının devir işlemleri sürerken her şey bitti ve Katar ordusu aldı demek sahtekârlıktır. Sayın Kılıçdaroğlu farkındaysan yine çaktın, yine sınıfta kaldın” demişti.

Parti toplantısı öncesinde AKP'den istifa eden Batman Sason Belediye Başkanı Cuma Uçar ve eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan CHP'ye katıldı. Kürsüye davet edilen Uçar ve Okuyan'a Kılıçdaroğlu tarafından rozet takıldı Okuyan, "Bu zor döneminde içten ve dıştan yönelmiş ihanetlerin karşısında bir araya gelmek zorunluluğu açıkken başka kulvarlarda Türkiye'yi daha fazla belalara sokulma çabası karşısında bugün CHP'ye kaydımızı yaptırmış bulunuyorum" sözlerini sarf etti.

TIKLAYIN - Yaşar Okuyan kimdir?

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

"Adaletsiz vergi enflasyon vergisidir. 

"AKP’li kardeşlerime sesleniyorum. Her yetkiyi verdiniz yetmedi. Bana yetki verin tek adam olayım her şey düşecek dedi; verdiniz yine yetmedi. Kalkmış şimdi esnafı, çiftçiyi suçluyor. Sanki bunlar uyuşturucu satıyormuş gibi baskın yapıyorlar. Değerli arkadaşlarım ne oldu da bu zamlar geldi? Bakın bir yıllık değişimi veriyorum size. Bir yılda ne oldu? Kuru soğanda artış yüzde 231. Biberde artış yüzde 155, pırasada yüzde 116, patateste yüzde 111. Böyle gidiyor liste. Mutfakta yangın var dediğimizde neyi kastediyoruz?

"Asgari ücret yüzde 26 artıyor mutfaktaki enflasyon yüzde 100’ün üstünde. Oy vermek için sandığa giden her vatandaş düşünecek. Herkesin sorumluluğu var. 17 yıldır tek başına Türkiye’yi yöneten siyasi iktidarı hep beraber sorgulamamız gerekiyor. Sarayda oturup şikayet etmek ne zamandan beri gelenek haline geldi? Sen memleketin sorunlarını çözeceğim diyordun. Şikâyet edeceksen aşağı inecek, iktidardan vazgeçeceksin. Şikâyet etmek vatandaşın görevidir. Sen şikâyet etmeye başladıysan artık ülkeyi yönetemiyorsun demektir. Kimi kime şikâyet ediyorsun? Sanki ülkeyi Japonlar yönetiyor da sen şikâyet ediyorsun.

"Buradan Zatung yöneticilerinden bir İstirhamım var bu tarım ve orman bakanlığı yöneticilerini Zaytung'a alırsanız çok memnun olurum. Hangi halde Türkiye yönetiliyor? Bir gelecek ufku olmayan bir grup, bakanı, Türkiye'yi yönetiyor. Yönetilmiyor ama savruluyor Türkiye. Türkiye'yi bir grup tefeci yönetiyor.

"En büyük rantı sağlayan inşaat sektörüydü. İstanbul'a 76 gökdelen diktiler. 76 gökdelenin bir avuç insana sağladığı rant, 240 milyar lira. 

"Biz üreten Türkiye'den söz ettik, adaletli hakça gelir dağılımından söz ettik ancak Türkiye'yi tüketen bir hale getirdiler. 14 milyar lira tarıma destek verdiler. Ama 5 ürüne 29 milyar lira ödediler ithalatına. Bunlar hangi ülkenin tarımını destekliyorlar? 

Kılıçdaroğlu Karadenizlilere seslendi: Artık oyunuzun rengini değiştirin

"Fırıncıların sorunları, ekmek. İster fakir olalım ister zengin, temel tüketim ürünü. geçen bana geldiler lütfen bizim derdimizi anlatın ama ismimizi vermeyin bizi mahvederler dediler. 39-40 aydır zam yoktur diyorlar. Ama un fiyatları 50 lirayken 100 lira oldu. Mayanın fiyatı arttı. Biz geçinemiyoruz diyorlar. Bizler evimizde uyurken sizlerin ekmek ürettiğini hepimiz biliyoruz. Siz ailemizin bir parçasısınız. Bunlar sizi düşman ilan ettiler ama biz CHP olarak sizi dost ilan edeceğiz. Yönetmelik değişikliği yaptılar. İş yer açma ve çalıştırma ruhsatı bulunan ve müstakil bir yapıda değilse, bitişik düzendeyse devredemezsiniz diyorlar. Fırıncıların sorunlarını biz çözeceğiz. Karadenizliler yiğit insanlardır. Karadenizliler, artık oyunuzun rengini değiştirin. Artık Türkiye'den çocuklarınızdan, halktan, vatandan yana oyunuzu kullanın. Bunu istiyorum sizden.

İşsizlik

"Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, gülerek eğlenerek oyun oynadığı bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Biz saraylarda değil vatandaşın gönlünde taht kurmak istiyoruz. Biz gecekonduları, oralarda yaşayan insanları kazanmak istiyoruz. Ekonomi böyle giderken bir başka sorun da işsizliktir. Eğer bir ülkede milyonlarca insan işsizse orada mutluluk olmaz. Anne baba çalışmıyorsa nasıl geçinecekler. Hadi komşular bir gün, bir hafta, bir yıl yardım etti. Sonra ne olacak? Milyonlarca üniversite mezunu gençlerimiz var. Bu yılın ocak ayından örnek vereceğim, Saraydakinin utanmasını bekleyeceğim. Afyonkarahisar'da 38 kişi alınacak işe bin 200 kişi başvurmuş. 2 ocak'ta Urfa Siverek'te 120 kişinin alınacağı i geçici iş için 5 bin kişi başvuruyor. Zaten Siverek'in nüfusu kaç ki, hepsi işsiz...

"Tüm fabrikaları sattılar. Önce borçlandırdılar para verdiler, fabrikaları kapatın dediler, çiftçi üretmesinler, biz size daha ucuza vereceğiz dediler. Üretmedik ve Türkiye bu duruma geldi. Sonra ne oluyor, şamar gibi Tweet atıyorlar, ekonomiyle tehdit ediyorlar. "Ey Trump" diyordu şimdi boyun eğiyor. Trump konuşur bunlar "Emredersin," der. Bizim vatandaş konuşur, kulaklarını kapatıyorlar. Neden biliyor musunuz? Ben vatandaşın sırtına binsem sopayla vursam da bana oy verecekler diyor. Sandıkta hesap sorun. 

İhlaszedeler

"17 yıldır uygulanıyor. İhlaszedelerden söz edeceğim. 70 bin kişi. 70 bin kişinin hortumlandığı Türkiye'den söz edeceğim. Kim izin verdi dönemin hükümetleri izin verdi. 1995 tarihinde faaliyete başladılar 5 yıl sonra 1 milyar 171 milyon dolar para vardı milletten topladıkları. İhlaszedeler 18 yıldır uğraşıyorlar. 2001 yılında BDK dedi ki İhlas Bank'ı kapatıyorum. Vatandaşlardan topladıkları paranın yandaşlara aktarıldığını söylüyor BDK. İhlas Fİnans tasfiye edecek. Ören ailesine diyorlar ki sen tasfiye edeceksin. Açıklama yaptılar tasfiye edeceğiz diyor. 17 yıl geçti. Dönemde oy verdin iktidar yaptın. Sana söz verdiler, sana verdikleri sözlerin hiçbirini tutmadılar. Ören'i desteklediler. Aynı zamanda Amerikan vatandaşı, kaçtı gitti Amerika'ya şimdi geldi. Onun her şeyi var senin hiçbir şeyin yok. Sen de sandıkta ders vereceksin. Yerel seçimlerde gidecek bir ders vereceksin.

"O dönem bize destek veren milletvekillerinin hiçbiri şimdi AKP içinde dğeil. 70 bin mağdura sesleniyorum, senin paranı hortumladılar. Alın terini yedi bunlar. Ama ben senin hakkını savunmaya devam ediyorum.

İhlaszedeler için CHP'den kanun teklifi

"Sözcü gazetesi güzle bir gazetecilik yapıyor, seslerini duyuruyor. 9 ay sonra zaman aşımına uğrayacak. Alınamazsa bu para artık 9 ay sonra Ören ailesinin keyfine diyecek yok. Bugün konuyla ilgili kanun teklifimiz geliyor. Vicdan sahibi AKP, MHP, HDP, İyi Parti milletvekillerine sesleniyorum; kul hakkını, alın terini savunuyorsanız, Allah'a inanıyorsanız bu kanuna evet diyeceksiniz. Ayrımcılık bizim kitabımızda yoktur. Yeter ki bu ülkenin vatandaşları için taş taş üstüne koyan bir irade sergilesin. 

Kılıçdaroğlu Milli İstihbarat Teşkilatı'na sordu: AKP'nin yan kuruluşu olarak çalışma yapıyor musunuz? 

"Bugün geldiğimiz noktada bir parti devletiyle karşı karşıyayız. Bundan 2017 yılında, 2 yıl önce Sabah gazetesinde Dilek Güngör bir yazı yazmıştı. Yazıda şöyle diyordu: "AKP'nin il ilçe teşkilatlarıyla A'dan Z'ye değerlendirilmesi için Milli İstihbarat Teşkilatı'nın MASAK ile birlikte çalışma yaptığını duydum." Ben bunu eleştirmiş ve cevap beklemiştim. Tık yok. Ama Erdoğan geçen gitti Ordu'da konuştu. Önümüze konan adayları tepeden tırnağa gerek Milli İstihbaratla inceledik. O kurumun temel amacı Türkiye'nin çıkarlarını savunmaktır. Ne demek! Bekledim ki MİT açıklama yapsın, böyle bir şey yoktur diye. Yapmadılar. MİT, bizim göz bebeğimizdir, Türkiye'nin güvencesidir, sıradan bir devlet kurumu değildir. MİT yetkililerinden de açık bilgi istiyorum. 81 milyonun önünde bilgi istiyorum. Sizler ya da sizlerden bir grubu AKP'nin yan kuruluşu olarak çalışma yapıyor musunuz, dosya hazırlıyor musunuz? Hangi çağda yaşıyoruz?

"Milli İstihbarat Teşkilatı, kozmik odayı açanlara nasıl güveniyorsun?"

"Kozmik odayı yabancılara bunlar açmadı mı? MİT'e sesleniyorum, siz bunlara nasıl güveniyorsunuz? Kozmik odayı kimler açtı?

Eren Erdem'e çağrı: Açlık grevini bırak, sana ihtiyacımız var

"Eren Erdem 202 gündür tek kişilik hücrede kalıyor. Adalet orucunu bırak çünkü Türkiye'nin sana ihtiyacı var dedik. Bedenini korumak zorundasın diye. Osman Kavala 15 aydır, yani 462 gündür iddianamesiz tek kişilik hücrede kalıyor. Gazeteciler, yazarlar, avukatlar, askeri öğrenciler var içeride. Pek çok masum içeride. Parası olan, arkası olan, dayısı olan dışarı çıkıyor. Gariban içeride.

"Fettah Tamince el üstüne tutuluyor, neden?"

"Bir kişi var FETÖ'nün mali ayağında Eğitim, medya ve sivil toplum ayağında görevli. Adı ne Fettah Tamince. On binlerce kişi tutuklandı. Bankasya'nın önünden geçenler tutuklandı. Bu beyfendiye hiçbir şey yapılmıyor. Bunların bütün mal varlıklarına el konuldu. FETÖ ile ilgili 16 madde yayınladılar. Onları gözaltına alacağız dediler. Tamince 17-25'ten sonra dönemin Zaman gazetesinin yüzde 10'unu satın alıyor. Ona dokunuluyor mu? Dokunulmuyor. Niye? Arkasında birileri var. FETÖ'nün sendikaları var, bunların toplantılarına katılanlar doğru içeri atılıyor. Tamince, 15 Temmuz'dan sonra Türk Rus Kültür Vakfı'nın üyesi, Tuskon üyesi, ama ona dokunulmuyor. Fettah Tamince el üstüne tutuluyor, neden? MASAK'ın raporuna rağmen yine bir şey yapılmıyor. Bu raporlara göre bu tosunun örgüt elebaşlarına para gönderdiğine dair yazı var. Ama Tamince'ye dokunuluyor mu, hayır. Fettah Tamince KHK ile kapatılan bütün o vakıfların, örgütlerin hem kurucusu, hem konuşmacısı, hem de toplantılarına katılıyordu. Kimse buna dokunamıyor. Ama gariban birisi Bankasya'ya para yatırdı diye hem devlet görevinden atıyorlar hem de tutukluyorlar. Polis tutanaklarına göre 150 milyon lira civarında himmet parası toplamış. 2013, yani 17 -25 Aralık 2013'ten sonra Tamince Pensilvanya'ya gidiyor, Gülen'le görüşüyor. Sorunlar ortaya çıkıyor, ondan sonra gidiyor. Pişman mısın diye soruyorlar, hayır diyor. Arkamda kapı gibi Erdoğan var, neden pişmanlıktan yararlanayım diyor. İstediğimi yaparım diyor. Şimdi ben soruyorum; Fettah Tamince'nin korumalığını kim yapıyor? Fettah Tamince'ye bu dokunulmazlığı kim sağlıyor? Ya Bankasya'ya 5 lira yatırdı diye sürüldü insanlar. Bu insana dokunulmuyor, nedir bu adamın özelliği. Avukatlığını kimler yapmaktadır? Öyle ya birileri bunun avukatlığını yapıyor. Bunu avukatlığını yapanlarla Erdoğan'ın avukatlığını yapanlar aynı kişiler mi? Bu avukatlar güçlerini Erdoğan^dan mı, Pensilvanya'dan mı alıyor? Erdoğan'ın talimatıyla karar veren yargıdaki çeteler mi acaba bu düzeni sağlıyor?

"27 Ocak 2019, Fettah Tamince, Antalya'da Belediye Başkanı adayları tanıtım toplantısında protokol sırasında oturuyor. Erdoğan bunu hangi gerekçelerle protokol sırasında oturtmuştur? Hem de içişleri bakanının tam arkasında. Tüm üniversiteler kapatıldı, onunki kapatılmadı. Etkin pişmanlıktan da yararlanmıyor. Bunun hesabını hapiste yatan on binler için sormak zorundayız.

"15 Temmuz şehitleri için toplanan paraları yediniz mi?"

"15 Temmuz şehitleriyle ilgili toplana paraların ne olduğunu sormuştum. Ne yaptınız bu paraları yediniz mi? Neden cevap vermiyorsunuz?

Tank-palet fabrikası

"Tank palet fabrikasını özelleştirecekler. 9 soru sordum. Saray'a soru sordum bekçiden cevap geliyor. Tamam bekçilik yapıyorsun, sana yakışıyor, eyvallah ama ülkücülere yakışmıyor. Onların tamamı vatanseverdir. Sevgili bekçi arkadaşım ben sana değil, senin patronuna soru soruyorum. Benim milliyetçilik anlayışımda hiçbir silah fabrikası yabancılara peşkeş çekilemez. Vatanım ve bayrağım canımdan çok daha önemlidir.

"Bu fabrika bugün kurulmaya çalışılsa 20 milyar dolara ihtiyaç var. Ben bu soruyu sormazsam görevimi yapmış olur muyum? Ben soruyu Saray'a soruyorum, cevabını bekçiden değil Saray'dan bekliyorum."