T24- İstanbul Kültür Üniversitesi AR-GE Merkezi Yöneticisi ve www.doğrutercih.com Koordinatörü Burak Kılanç, YGS'de ortaya çıkan şifreli soru kitapçıkları hakkında ÖSYM'nin "zanlı" olduğunu söyledi. Kılanç'a göre, ÖSYM'nin yetersizliği çözülmesi zor bir şifre yerine kolay bir şifre seçmesinden kaynaklanıyor. Cevaplarda algoritma kullanıldığını öngörenler için şifrenin fark edileceğini söyleyen Kılanç, "fikri hazırlık söz konusu ise YGS’nin iptali doğrusu olacaktır" dedi.
Kılanç, YGS'deki soru kitapçıklarında çıkan şifre hakkında her adaya ayrı soru kitapçığı hazırlanması durumunda soru ve cevap dizininde algoritma kullanıldığını ve buna şifre ismini verenin medya olduğunu söyledi. Cevaplarda algoritma olabileceğini öngörenler için şifreyi fark etmenin zor olmadığını açıklayan Kıvanç, ÖSYM'nin bu ihtimale karşı şifreyi zorlaştırarak önlem almış olması gerektiğini ancak, şifreyi çok kolay seçtiğini belirtti.
İstanbul Kültür Üniversitesi AR-GE Merkezi Yöneticisi ve www.doğrutercih.com Koordinatörü Burak Kılanç’ın YGS şifreleri konusundaki saptama ve görüşleri şöyle:
1. ÖSYM'nin elinde istediği kişiye istediği iltiması yapma gücü vardır. Bilişim teknolojisi anlamında bu mümkündür.
2. Her adaya ayrı soru kitapçığı hazırlanması durumunda, soru ve cevap şıklarının bir algoritma ile sıralanması doğal bir programlama çözümüdür. Bu algoritmaya medya kuruluşları, kendilerince “şifre” ismini yakıştırmışlardır.
3. ÖSYM’nin benimsediği algoritmanın ne olduğunun sınav öncesinde ÖSYM dışına sızıp sızmadığı soruşturulmalıdır. Bu adli bir süreçtir.
4. Algoritma, sınav öncesinden ÖSYM dışına sızmamış olsa bile, her kişiye özel soru kitapçığının hazırlanacağı ÖSYM tarafından kamuoyu ile paylaşılınca, bu konuya kafa yoran bazı dershane öğretmenleri, cevapların bir algoritma ile sıralanacağını önceden düşünmüş ve sınav öncesinde kendilerince bazı şifre çözümleri üretmiş olabilirler. Bunu öğrencileri ile paylaşmış olabilirler. Bazı haber kaynaklarında YGS öncesinde Google’da mod-medyan konusunda yapılan aramaların yoğunlaşması bu şekilde açıklanabilir.
5. YGS öncesinde cevaplarda bir algoritma olabileceğinden hiç haberi olmayan sıradan bir öğrencinin sınav sırasında bu algoritmayı farketmesi ve çözmesi çok düşük bir ihtimaldir.
6. Ancak, cevaplarda bir algoritma olabileceğini öngören ve bunun sınav öncesinde fikir jimnastiğini yapmış olanlar için bu şifreyi farketmek zor değildir. Bu durumda, bu kişilerin diğer adaylara kıyasla çok büyük avantaj sağlayacağı açıktır.
7. Eğer ÖSYM tarafından bir algoritma uygulandı ise (ki ÖSYM Başkanı bunu basın toplantısında teyit etti), bu algoritmanın hiç kimse tarafından kolayca algılanamayan karmaşık bir algoritma olması beklenir, ancak basına dağıtılan soru kitapçığının Artvin’de bir öğretmen tarafından çözülebilmiş olması, ÖSYM’nin bu konudaki algoritma seçiminin çok zayıf olduğunu göstermektedir. Bir diğer deyişle ÖSYM bu konuda yetersiz bir beceri göstermiş olabilir.
8. Hukuk devletinde, hiç kimse suçu ispat edilmeden suçlu ilan edilemez. Şu anda ÖSYM suçlu değildir. Ancak kamuoyu gözünde zanlıdır.
9. Ben devlet kurumlarına güvenmeyi ilke edinen bir akademisyen olarak ÖSYM’nin bu konuda kişi ve zümreleri kayıran bir suç işlediğine inanmıyorum. Ancak bilgisayar programcısı ve bilgi-veri güvenliği denetçisi kimliğim ile ÖSYM’nin uygulamasının yetersiz olduğunu düşünüyorum.
10. Adli makamların yapacağı soruşturmanın yukarıdaki 4. ve. 6. maddeler üzerine yoğunlaşması gerektiğine inanıyorum. Bu soruşturma sonucunda bazı kişilerin YGS öncesinde algoritma ile ilgili öngörüsü ve fikri hazırlığı söz konusu ise YGS’nin iptali doğrusu olacaktır. Bunun ardından ÖSYM’nin bu konudaki yetersizliği idari ve adli olarak masaya yatırılımalıdır.
Düşüncelerimi şu benzetme ile bitirmek istiyorum. Banka şifrenizi çok kolay ve tahmin edilebilir belirlerseniz, bunu öngören birisi şifrenizle paranızı çeker, olan da size olur. Anlaşılan ÖSYM, YGS için “şifresini” çok kolay seçmiş...