Hürriyet.com'da Aysel Alp'in yaptığı haberde, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Gezi Parka olası bir polis müdahalesinde 240 bin üyesiyle iş bırakacağını ve Türkiye genelinde meydanlara yürüyeceğini belirtti. İstanbul'da yaklaşık 40 bin üyesiyle Parka gidecek olan konfederasyon, "Gezi Parkına müdahale tehditlerinin pervasızca dillendirildiği bugünlerde de KESK tepkisini en üst düzeyde gösterecektir. Direnişin başından bu yana halkın yanında ve parçası olan KESK, tarihsel sorumluluğunun gereklerini yerine getirmekte tereddüt etmeyecektir" açıklaması yaptı.
Haberde KESK Başkanı Lami Özgen, hem valinin hem de hükümet yetkililerinin yakın bir zamanda parka müdahale edileceği yönündeki açıklamaları üzerine yürütme kurulunun toplanarak, olası bir polis müdahalesinde yapılacaklar için karar alındığını söyledi. Özgen, yapılan açıklamaların kendilerini kaygılandırdığını belirterek, "Özellikle can güvenliğine yönelik ciddi kaygılarımız var. Umarız yetkililer aklı selim davranırlar. Müdahale olursa vahim sonuçlar ortaya çıkar. Ondan sonrasını düşünmek bile istemiyorum" dedi.
KESK Yürütme Kurulu toplantısının ardından kamuoyuna yapılan açıklamada ise Türkiye’de 17 gündür süren bir direniş yaşandığı, belirtilerek, "Daha fazla rant için gittikçe betonlaştırılan İstanbul’un son yeşil alanlarından birisi olan Taksim Gezi Parkının etrafında oluşturulan sevgi çemberi tüm Türkiye’yi sarmalamış bulunuyor. Evet, her şey ‘3-5 ağaç’ için başladı. Ancak bugün eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye talebi o ağaçların yeşeren dalları gibi tüm ülkeyi sarmış durumda. AKP’nin baskı ve zulmüne karşı birleşen milyonlar her türlü baskıya rağmen kararlılıkla taleplerini savunuyor, teslim olmuyor" denildi.
Muhatap Taksim Dayanışması olmalıdır
Uyguladığı politikalarla bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışan AKP'nin otoriter, dayatmacı ve baskıcı politikalarına karşı halkın ayağa kalktığı ve 'artık yeter' dediği ileri sürülen açıklamada, "Buna rağmen milyonların taleplerini görmemekte ısrar eden AKP; insanların öldüğü, yüzlerce insanın ağır biçimde yaralandığı ve sakat kaldığı bir kin ve vahşetle halka saldırmaya devam etmektedir. AKP iktidarı ve Başbakan, halkın demokratik taleplerine kulak vermek yerine 'ezmeyi ve yok etmeyi' öngören bir dil ve politikada ısrar etmektedir" denildi. Ardından AKP'ye ve Başbakan'a şu çağrı yapıldı:
"Yanlışta ısrar etmeyin. Ortada Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren bir sorun vardır. Halk kararını vermiştir. Bu ülkeyi demokratikleştirmek için her türden bedeli göze almıştır. Sorunun çözüm iradesini temsil eden yapı, en başından beri Gezi Parkı direnişinin içerisinde yer alanların en geniş birlikteliğini sağlayan Taksim Dayanışması’dır. Hükümet hiç vakit kaybetmeksizin Taksim Dayanışması’nın temsilcileriyle görüşmelidir. Milyonları tatmin edecek çözüm ancak Taksim Dayanışmasının taleplerine cevap verilmesiyle mümkündür. Bunun dışındaki tüm çabalar ve oyalama taktikleri beyhudedir."
Özellikle son iki gündür Başbakan ve İstanbul Valisi tarafından parka müdahale edileceği sinyalleri verildiği anımsatılarak bunun ülkenin her yerini Gezi Parka çevirmek anlamına geleceği vurgulandı. "Direnişin başından bu yana halkın yanında ve parçası olan KESK, tarihsel sorumluluğunun gereklerini yerine getirmekte tereddüt etmeyecektir" denilen açıklama şu sözlerle bitirildi:
"Bu kapsamda KESK; tüm kamu emekçilerini başta İstanbul olmak üzere tüm illerde Saat 21.00 itibariyle başlayacak eylemlerde direnişin aktif bir parçası olmaya çağırmaktadır. Yine bu gece Gezi Parkına müdahale edilmesi halinde yarın sabah itibariyle işyerlerine giderek tüm kamu emekçilerini direnişi sahiplenmeye çağıracak ve iş bırakarak şehirlerin merkezi meydanlarına yürüyecektir. Bu kararımız sadece bu gece için değil, Gezi Parkına saldırı yaşandığı an itibariyle de geçerli olacaktır.
KESK olarak; eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye’nin kurulması mücadelesinde kamu emekçilerini, işçileri, gençleri, kadınları ve tüm halkımızı direnişin parçası olmaya ve mücadeleyi büyütmek için bir adım daha öne çıkmaya çağırıyoruz."