Gündem

KCK'dan 1915 mesajı: Türkiye katliamlarla yüzleşerek özür dilemeli

KCK: Geçmişle yüzleşmek, bu sürecin başarıya ulaşmasında ve tarihte yaşanan haksızlıkların bir daha tekrarlanmamasında en temel dönüm noktalarından birisidir

24 Nisan 2014 17:05

KCK İnanç ve Azınlıklar Komitesi, Ermeni katliamının 99. yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başta Ermeni katliamı olmak üzere, Alevi, Kürt ve Ezdi katliamlarıyla yüzleşmeli ve bu halklardan özür dilemelidir" dedi.

Özgür Gündem’de yer alan habere göre, yazılı bir açıklama yapan KCK İnanç ve Azınlıklar Komitesi, Ermeni katliamı ile aynı zamanda barış, kardeşlik ve hoşgörünün de katledildiğini belirtti. Açıklamada Kürt Özgürlük Hareketinin son kırk yılda yükselttiği mücadelenin sadece Kürtlerin değil; Ermenilerin, Alevilerin, Asuri, Süryani, Keldani, Ezdi, Arap, Türk ve Laz, bu topraklarda yaşayan her halk ve inanç topluluğunun ortak mücadelesi olduğu ifade edildi.

KCK komitesinin açıklaması şöyle: "1915 yılında Ermeni halkına uygulanan tehcir, tarihin tanıklık ettiği en trajik olaylardan biridir. Bu tehcirle, Osmanlı İmparatorluğu, milyonlarca Ermeni’yi, binlerce yıllık yurtlarından zorla ve şiddetle göçertmiş ve yüz binlercesini katletmiştir. Ermeni halkının, bu tehcir süresince ve sonrasında çektiği acı ve ıstıraplarsa, rakamlara vurulamayacak kadar büyük olmuştur. 98. yıldönümünde, Ermeni halkına yapılan bu katliamı şiddetle kınıyoruz. Katliamda yaşamlarını yitirenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyor ve Ermeni halkının acı ve yaslarını paylaşıyoruz.

 

‘Ermeni katliamı ile kardeşlik ve hoşgörü de katledildi’

 

Bu coğrafyanın en kadim halklarından biri olan Ermeni halkının, Anadolu, Mezopotamya ve Kafkasya’nın taşının toprağının şekillenmesinde emekleri büyüktür. En büyük ve dayanıklı su kanallarını onlar inşa etmiş, en düzgün ve sağlam duvarları dikerek, Anadolu ve Mezopotamya kültürlerine en büyük eserleri onlar kazandırmıştır. Sarp arazilerin toprağını onlar tarıma kazandırmış, farklı kültürlerin ürettiği malları, onlar bu coğrafyanın en ücra köşelerine kadar taşıyarak hepimize mal etmişlerdir. Ermeni halkı, sadece malları bir uçtan öbürüne taşımakla kalmamış, aynı zamanda, kültürü, bilgiyi, barışı ve kardeşliği de beraberlerinde taşımışlardır. Bu nedenlerle 1915’te katledilenler sadece Ermeni halkı olmamıştır; barış, kardeşlik ve hoşgörü de katledilmiştir. Bu katliamla, kanallar kurutulmuş, topraklar çoraklaştırılmış ve yollar ıssız bırakılmıştır.

 

‘PKK'nin mücadelesi sadece kürtlerin değil’

 

1915’te Ermenileri katleden zihniyet, daha sonra, Kürtleri, Alevileri, Asuri, Süryani, Keldani ve Ezdiler’i de, katliam, inkar ve imha politikalarıyla bastırarak, Anadolu ve Mezopotamya’yı adeta çölleştirmiştir. Kürt Özgürlük Hareketi, bu coğrafyalara reva görülen çölleştirmeye karşı bir isyan hareketi olarak ortaya çıkmış ve çıkış amacına uygun olarak, Anadolu ve Mezopotamya’nın tüm zenginliklerini, kendi bünyesinde bir araya getirmiştir. Aram Tigran, bu zenginlikte, Ermeni toplumunu temsil eden sembol isim olmuştur. Kürt Özgürlük Hareketinin son kırk yılda yükselttiği mücadele, sadece Kürtlerin değil; Ermenilerin, Alevilerin, Asuri, Süryani, Keldani, Ezdi, Arap, Türk ve Laz, Bu topraklarda yaşayan her halk ve inanç topluluğunun ortak mücadelesidir. Zira bu halk ve inanç topluluklarının tümünün, maddi ve manevi olarak bu mücadeleye katkıları büyüktür. Dolayısıyla Anadolu ve Mezopotamya’nın tüm halkları bu mücadelenin sahipleridirler.

 

Devlet katliamla yüzleşmeli ve halklardan özür dilemeli

 

Son dönemlerde Türkiye’de başlayan, demokratik kurtuluş süreci de, tüm Anadolu ve Mezopotamya halkları ve inanç gruplarıyla birlikte, içine girdiğimiz ve karşıladığımız bir süreçtir. Bu nedenle bu süreçte, tüm toplumsal kesimler en yüksek sesle demokratik taleplerini ortaya koymalı ve ortak hareket zeminleri oluşturmalıdırlar. Birlikte ve örgütlü mücadeleyle devleti her taraftan kuşatmalı ve taleplerimizi karşılamaya mecbur bırakmalıdırlar.

Geçmişle yüzleşmek, bu sürecin başarıya ulaşmasında ve tarihte yaşanan haksızlıkların bir daha tekrarlanmamasında en temel dönüm noktalarından birisidir. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başta Ermeni katliamı olmak üzere, Alevi, Kürt ve Ezdi katliamlarıyla yüzleşmeli ve bu halklardan özür dilemelidir. Tüm devlet mağdurları da, bu sürecin yarattığı pozitif ortamı iyi değerlendirerek devleti kanlı ve karanlık geçmişiyle yüzleşmeye zorlamalıdır. Biz, Ermeni katliamının 98. Yıl dönümü vesilesiyle, bir daha, tüm halkları ve inanç topluluklarını, devlete karşı ortak mücadele zeminlerinde buluşmaya çağırıyor, yaşamlarını yitirenleri saygıyla ve minnetle anıyoruz."

 

İlgili Haberler