T24 - Mardin'de devam eden KCK davasındaki bazı sanıklar, polise yönelik suçlamalarda bulundu. 3 sanığın ifadelerinde, polisin bazı kişilerin vurulmasını istediği, polis zoruyla emniyet binasına ateş edildiği, polis tararfından kendilerine silahlı eğitim verildiği ve bir okula havai fişek gömüldüğü iddiaları yer aldı.
Mardin'in Nusaybin İlçesinde geçen yıl düzenlenen KCK operasyonu kapsamında yakalanan 23'ü tutuklu 26 sanığın yargılandığı davada, polise yönelik suçlayıcı iddialar ortaya atıldı.
3 sanığın ifadelerinde, polisin bazı kişilerin vurulmasını istediği, polis zoruyla emniyet binasına ateş edildiği, polis tararfından kendilerine silahlı eğitim verildiği ve bir okula havai fişek gömüldüğü iddiaları yer aldı.
İfadelerde adı geçen polis 'Rızgar' kod adlı Servet olurken, sanık avukatları iddialarla ilgili soruşturma açılması talebinde bulundu.
19 yaşındaki sanık Serhat Kartal'ın yazılı ifadesinden:
"Daha önce hırsızlık ve uyuşturucudan sabıkalarım var. BDP’nin çalışmalarına katılmaya başladım. Bir süre sonra bu işlerden koptum. Siyasete atıldım. Bu nedenle polislerden çok baskı gördüm.
Bana sürekli ’Gel yine hırsızlık yap" dediler. Bir gün evimizi basarak beni aldılar. Nusaybin Otogarı arkasında boş bir araziye götürüp kafama silah dayadılar. Bana ajanlık teklif ettiler. İstediklerini yapmadığım için burada yargılanıyorum. Polisin bana ajanlık teklifini İHD’ye aileme ve partiden bazı arkadaşlara anlatmıştım. Polis benden Cevat Altunkaya, Musa Aslan ve Burhan isimli kişileri vurmamı istedi. Bunları bana söyleyen Nusaybin’den Servet isimli polistir. Ben bu 3 kişiyi öldürseydim beni burada yargılayamazdınız."
"Emniyet binasına ateş ettik"
19 yaşındaki Botan Cankurt'un yazılı dilekçesinden:
BDP’ye gittiğim için polis baskı yaptı. Servet adlı polis bana ajanlık teklif etti. BDP’den bilgi getirmemi istiyordu. İstediğim kadar para teklif etti. Baskılara dayanamayıp kabul ettim. Gençleri toplayıp eylem yaptırmak istiyordu. Beni ismini bilmediğim bir kişi ile tanıştırdı. Bize patlayıcı madde eğitimi veriyorlardı. 30-35 kişilik gruplar halinde eğitimlere tabi tutulduk. Bazı evlerde Perşembe akşamları toplanıp Fethullah Gülen’in kitaplarını okutuyorlardı.
Polis Servet bana 7.65’lik silah vererek akrep polis aracına ateş etmemi istedi. Eylemi yapıp silahı istediği yere bıraktım. Daha sonra başka bir eylemde emniyet binasına ateş ettik. Bu olaydan sonra baskınlar başladı. Banka şubelerine saldırı yapıyorduk.
Eylemleri haftasonu yapmamızı istiyordu. Servet’in talimatı ile birçok eylem yaptık. Şu anda gizli tanık olup olmadığımı bilmiyorum. 33 ATM 34 plakalı arabayla beni alıyorlardı. Silahlı eğitimi Servet’in polis lojmanlarındeki 3’üncü kattaki evinde aldık. Ancak ateş etmemiz yasaktı. Siyasi eğitimleri değişik evlerde alıyorduk. Polis Servet’in kod adı Rızgar’dır. Bahsettiğim örgüt buraya gelmeden nerede toplantılar yaptığımızı söylemeyeceğim. Eğitim aldığımız yerlerden biri Peker marketin altıdır ve girişi arka taraftadır. Diğer yer demiryolu arkasındaki Caminin arkasında bodrum kattı.
Polis sizin polisinizdir. Siz de bu oyunları biliyorsunuz. Dosyadaki tüm gizli tanıkları tanıyorum. Gizli tanıklar Kızılay ve Tango’yu tanıyorum. Bunlar benimle çalıştıkları için biliyorum. Gizli tanık Kuşçu’yu tanımıyorum. Artık polislerin kirli oyunlarına gelmeyeceğiz. Gençleri nasıl düşürdüklerini gördük."
"Havai fişekleri gömmemi istedi"
Sanıklardan Peşger İlhan:
"Nusaybin’de istihbarattan Ali adlı bir polis kendileriyle çalışmamı teklif etti. Bana BDP’ye gelenleri bildireceksin diye tehdit etti. Ben de korktuğum için dediklerini yaptım. Ali isimli polis bana 8 tane havai fişek vererek Atatürk Lisesi arkasındaki çukura gömmemi ve sonra ihbar etmemi istediler. Ben havai fişekleri gömerek polis Ali’yi arayıp ihbar ettim. İstihbaratçı ve polislerin dini imanı paradır. Bunları para için yaptılar. Bana, ’Sen malzeme koy yakalat, sen kazan biz de kazanalım’ diyordu."
"'Rızgar' araştırılsın"
Daha sonra söz alan Botan Cankurt’un avukatı Abdullah Düzgün, "Müvekkilim 2 polisten ve 33 ATM 34 plakalı araçtan söz ediyor. Bu hususların araştırılmasını istiyoruz. Adreslerini verdiği eğitim yerlerinin tespit edilmesi gerekir. Ayrıca tapelerden Rızgar kod adlı polisin araştırılmasını talep ediyoruz" dedi.
Diğer sanık avukatları da, polislerin yargılanan gençleri kullandığını vurgulayarak soruşturma açılmasını istediler.