- Murat Sabuncu
193 sanıklı KCK davası. Silivri Ceza ve Tutukevi yerleşkesine giden yollar dolu. Araçlar, otobüsler. Sanıkların yakınları, BDP”liler..
Mahkemenin yapılacağı salonun önüne kadar gelmiş partililer. Hatta içeri girişte bile düzeni BDP”li görevliler sağlıyor. Bir de üzerinde hoparlör olan bir parti aracı var. Türkçe Kürtçe anonslar yapıyor partililere. Salonun önünde serbestçe konuşulan Kürtçe salona girildiğinde bir anda yasak-bilinmeyen dil oluyor.
Savunmaları Kürtçe yapmak isteyen sanıklara red cevabı veriliyor.
Tutuklu sanıklardan BDP Parti Meclisi Üyesi Hasan Özgüneş mahkeme heyetinden söz alarak şunları söylüyor: Bugün duruşmaya siyah kıyafetlerle çıkıyoruz, çünkü Sivas Katliamı’nın 19. yılında bu katliamı bir kez daha protesto ediyoruz ve matemimizi böyle dile getiriyoruz. Niye Kürtçe savunma yapmak istiyoruz, çünkü bizler Kürdüz. Kuşların bile bir dili vardır. Siz kuşa dala konunca başka konuş, toprağa konunca başka konuş diyemezsiniz. Bilinmeyen dil uygulaması, inkâr politikalarının devamıdır”
Sanık Avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar alıyor daha sonra sözü:
Sayın Başkan, siz bu ülkede Kürt olmanın ne kadar zor olduğunu bilemezsiniz. Kürt olunca herkes için özgürlük istersiniz, baskılara karşı mücadele etmek zorunda kalırsınız…
Özel Yetkili Mahkemeler sözde kaldırıldı ya… Bir süre sonra “Kürt Memed nöbete” gibi sadece Kürtleri yargılayan mahkemelere dönüşebilir.
Bugün yargılanan kişilerin pek çoğu BDP”de siyaset yapan sivil politikacılardır. Evlerinde yapılan aramada tek bir çakı bile bulunmamıştır. İddianamedeki 220 ithamın çoğu basın bildirisi okumak gibi sivil eylemlerdir. Gelin bunun adını koyalım; Bu davanın adı “post modern parti kapatma davası”dır…
Bu davanın BDP”yi kapatmaya yönelik olduğu fikrine BDP”li yöneticiler de katılıyor. Partinin milletvekillerinden Sabahat Tuncel dava öncesi konuşurken “ucunun kapatma davası” olarak BDP”ye dokunacağını düşündüğünü anlatıyor.
Büşra Ersanlı..Dünyanın yakından tanıdığı akademisyen. O da tutuklular arasında. Herkesin birbirine uzaktan el salladığı anlarda görüyorum. BDP siyaset akademisinde ders verme, bilimsel notları ve telefon konuşmalarından başka hiçbir delil yok hakkında. Ama aylardır tutuklu.
Avukatlardan biri “yıllarca Kürtlere meşru zeminde siyaset yapın çağrıları yapıldı. Onu yapmak için yola çıktılar. Tutukluyorsunuz” diye konuştu.
Mahkeme çıkışı yollarda “kuşların bile özgürce konuştuğu” dili, ana dilini mahkemede konuşamayan pek çok insan kendi dilinde konuşuyordu. Yanımızdan geçen bir araçta Şiwan Perver”in “Halepçe ağıtı” çalınıyordu. Türkiye Fenerbahçelilerin tahliyesini konuşuyordu.