Diyarbakır'daki KCK ana davasında sanık avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, yapılan yargılamayı "düşman ceza hukuku" olarak niteledi ve "Yalnızca sanıklar değil avukatlar, seyirciler, tüm ülkeyi tahliye edin ve yargılamanın kalitesini yükseltin" dedi. Mahkeme sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, mazeret bildiren 16 tutuklu sanık katılmazken 83'ü tutuklu 87 sanık hazır bulundu. Duruşmada, tutuklu sanıklardan Alaattin Aktaş ile ilgili ev ve iş yerlerinde arama, delil toplanmasına yönelik hazırlanan tutanaklar ve mahkeme kararları okundu.
Sanık avukatlarından Eren Keskin, müvekkilinin 12 Eylül mağduru olduğunu ve 20 yıl ceza evinde kaldığını ifade ederek, "Müvekkilim için sivil siyasete girmesi için talepler olmasına rağmen siyasete girmemiştir" dedi.
Sanık avukatlarından Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, telefon dinlemesi yapılırken, olayla alakası olmayan kişilerin de telefon kayıtlarının iddianameye bilinmeyen kişi olarak koyulmasının özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı olduğunu savundu.
Sanık avukatlarından Meral Danış Beştaş ise iddianamede, telefon kayıtlarının sadece Türkçe çevirisinin olduğunu, çevirinin sağlıklı yapılabilmesi için Kürtçe yapılan telefon kayıtlarının kendilerine de verilmesini istedi.
Duruşmaya verilen aranın ardından savcı Levent Kaya, suçun vasıf ve mahiyeti, toplanan deliller ile tutukluluk sürelerinin göz önünde bulundurularak, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
'Mahkeme Kürtçe devam ediyor' iddiası
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, mahkemenin artık Kürtçe devam ettiğini savunarak, "Çünkü Kürtçe bilen polis, Kürtçe bilen avukat, Kürtçe bilen bilirkişi bize bu yargılamada yardımcı oluyor" dedi.
Almanya'da tartışılan "Düşman Ceza Hukuku" konusunda bilgi verdikten sonra Türkiye'de de yavaş yavaş buna doğru gidildiğini ileri süren Kozağaçlı, şunları söyledi:
"Burada dava hakimi Avrupa'da da görülen ve yapılan bir şeyi 'proaktif tutuklama'yı uyguluyor. Bunu hakimler, sanıklar aynı suçu tekrar etmesin diye uygular, ama yıllar sürmez. Bizi tahliye edin, yalnızca sanıklar değil avukatlar, seyirciler, tüm ülkeyi tahliye edin ve yargılamanın kalitesini yükseltin."
Mahkeme heyeti, duruşmaya verdiği kısa bir aradan sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 11 Nisan 2012'ye erteledi.
İstenen cezalar
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, bağımsız milletvekili seçilen Selma Irmak ve Kemal Aktaş ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma", "Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma" ve "Terör örgütüne yardım ve yataklık etme" suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.
