Türkiye ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi (KBY) arasında imzalanan petrol boru hattı anlaşmasına ilişkin olarak, KBY'nin egemen bir devlet olmadığını ve böyle bir anlaşma imzalama yetkisi ile ilgili şüphelerin arttığı belirtildi. "Türkiye'nin ekonomik olanakları ve diplomatik nüfuzu da dahil birçok şey, Ankara ve Erbil'in kendi planlarına Bağdat'ı razı edip edememesine bağlı" olduğu iddia edildi.
BBC Türkçe'nin Financial Times'da yer alan makaleye dayandırdığı haberde, Ankara ve Erbil'in gizli bir petrol anlaşması yaptığı ve bunun Orta Doğu'nun haritasını değiştireceği yönündeki heyecanlı konuşmaların yıl boyunca devam ettiği, ancak şimdi anlaşmanın açıktan ilanını takiben ne zaman ve nasıl uygulanacağına dair kuşkuların arttığı belirtildi.
Financial Times'ın Türkiye muhabiri Daniel Dombey'nin makalesi şöyle:
"Yetkililerin, ilkeler üzerinde Nisan'da görüş birliğine varıldığını söylediği anlaşma, enerji bakımından yoksul Türkiye'ye petrol ve daha sonra doğalgaz getirecek, Ankara'yı Kürt petrol yataklarında pay sahibi yapacak ve Kuzey Irak KBY'yi Bağdat'taki merkezi hükümetten ekonomik bağımsızlığa doğru yaklaştıracak.
"GlobalSource danışmanlık şirketinden Atilla Yeşilada'ya göre Türkiye açısından da bu anlaşma, ucuz gaz ve nakil ücreti sayesinde 2016-17'de ülkenin ticaret aşığını 3-5 milyar dolar azaltabilir."
Dombey'e göre bu durumu karmaşıklaştıran şey, kendi bayrağı, ordusu ve hükümeti olmasına rağmen KBY'nin egemen bir devlet olmaması.
Makalede, Türkiye'nin geldiği aşamada anlaşmanın geleceğinin Bağdat ve Erbil'e bağlı olduğunu söylediği belirtiliyor ve Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın geçen hafta sarfettiği "Top şimdi Kuzey Irak ve Irak merkezi hükümetinde" sözü aktarıldı.
Dombey, petrol gelirlerinin önemli bir bölümünün merkezi hükümete aktarılması nedeniyle Türkiye'nin, anlaşma yürürlüğe girdiğinde Bağdat'ın fikrini değiştireceğini düşündüğünü, ancak anlaşmanın detaylarının açığa kavuşmasından sonra Bağdat'ın bunu kabul etmediğini belirtti.
"Taner Yıldız'a anlaşmada nihai sözün Bağdat'ta olup olmadığını sorduğumuzda ne onayladı ne de reddetti. Bu arada geçen hafta Viyana'daki OPEC toplantısında Irak Enerji Bakanı, Irak'In kaygılarının giderilmesi halinde anlaşmanın mümkün olabileceğini, fakat ihracat ödemelerinin merkezi hükümetin belirlediği hesap üzerinden yapılması gerektiğini vurguladı.
"Bazı uzmanlar anlaşmaya pek ihtimal vermiyor... Teneo danışmanlık şirketinden Crispin Hawes 'Kürtlerin gürlemesine ve iyimserliğine rağmen kartlar esas olarak Irak hükümetinde' diyor. KBY'nin Bağdat'tan gelecek gelirlere bağlı olduğu, Irak'ın ise kuzeyden gelecek ekstra gelire ihtiyaç duymadığı ... belirtildi.
"Fakat Irak Parlamentosu danışmanlarından Luay el-Katip, Bağdat ile Ankara arasında devletlerarası bir şekilde yeniden belirlenmesi halinde anlaşmanın mümkün olduğunu söyledi.
"Özel sohbetlerde Türk yetkililer ise Irak'ın itirazları devam ederse anlaşmayı hayata geçirme kararının Başbakan Erdoğan'da biteceğini ifade etti.
"Altyapısı tamamlanmış bu anlaşmadan faydalanmak Erdoğan'ın elinde. Fakat Başbakan aynı zamanda Irak ile yaraları sarmaya çalışıyor ve Maliki'nin rızasını almadan KBY ile anlaşmayı hayata geçirirse bu çaba boşa gidecek.
"Erdoğan böyle bir tercihte bulunmak istemeyecektir. Türkiye'nin ekonomik olanakları ve diplomatik nüfuzu da dahil birçok şey, Ankara ve Erbil'in kendi planlarına Bağdat'ı razı edip edememesine bağlı."