Suriye'de ateşkes ve barış sürecinin şekillendirilmesi hedefiyle Türkiye ve Rusya tarafından başlatılan Astana toplantılarına yeni ev sahibi aranıyor. 2017'de Türkiye ve Rusya tarafından başlatılan, ardından İran'ın garantör olarak dahil olduğu Astana toplantıları, son dönemde Suriye hükümetinin de katılımıyla dörtlü format görüşmelerine de ev sahipliği yapıyordu.
Suriye heyetinin de katıldığı dün başlayan 20. Astana görüşmelerinin son gününde bugün sürpriz bir açıklama yapan Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kanat Tumış, Astana formatının hedeflerine ulaştığını belirterek üçlü görüşmelerin sonlandırılması çağrısı yaptı.
Suriye'nin bölgesindeki dışlanmışlığının kademeli olarak sona erdiğine ve Suriye'nin son olarak Arap Birliği zirvesine davet edildiğine işaret eden Tumış, "Bu gelişmeler, Astana sürecinin görevini tamamladığının bir işaretidir. Suriye'nin Arap ailesine geri dönüşünü de göz önünde bulundurarak, 20. toplantının Astana süreci çerçevesinde gerçekleştirilen son toplantı olarak resmen ilan edilmesini öneriyoruz" dedi.
Lavrentyev: Türkiye ve İran ile dönüşümlü ev sahipliği yapılabilir
Tumış'ın açıklaması, Astana sürecinin bir sonraki toplantısını bu yıl içinde yine Astana'da gerçekleştirmeyi planlayan taraf ülkelerde şaşkınlık yarattı. Devlet Başkanı VladimirPutin'in Suriye Özel Temsilcisi olarak toplantılarda Rus heyetine başkanlık eden Aleksandr Lavrentyev, "Astana sürecinin sona erdiğini söyleyemeyiz. Ama Kazak tarafı toplantıların farklı bir yere nakledilmesi gerektiği yönünde bir karar aldıysa bunu istişare eder ve başka bir yer seçeriz" açıklamasını yaptı.
Lavrentyev, Astana sürecinin ana aktörleri Rusya, Türkiye ve İran'ın toplantılara dönüşümlü ev sahipliği yapabileceğini söyledi.
Astana'daki 20. toplantıda, dün Suriye heyeti, Rus ve İranlı heyetlerle bir araya gelmiş, Suriye heyeti Başkanı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayman Susan, ülkelerindeki Türk askeri varlığı son bulmadan Türkiye ile normalleşmenin söz konusu olamayacağı, terörle mücadelenin muğlak bir kavram olarak kullanılamayacağı ve Türkiye'nin geri çekilmesinin somut takvim ve yol haritasına bağlanması gerektiği mesajlarını vermişti.