Kayseri Müftüsü Şahin Güven, Ramazan ayının yaklaşması nedeniyle yaptığı açıklamada “Kayserili esnafımızdan özellikle lokanta ve ayaküstü yiyecek ikram eden fast food tipi yerlerde öncelikle Ramazan ayını onların da idrak ederek, mümkün olduğu ölçüde işyerlerinde yemek ikramında bulunmamalarını, yani o dönemi izinli geçirmelerini ve personelini de tatile göndermelerini tavsiye ediyorum” dedi.
CNN Türk’ün haberine göre, İl Müftüsü Şahin Güven makamında yaptığı basın açıklamasında, Ramazan ayına sayılı günler kaldığını belirterek, "Ramazan ayı 11 ayın sultanı mübarek bir gündür. İnşallah bu yıl 6 Haziran Pazartesi günü ilk oruçlarımızı tutmaya başlayacağız. Dolayısıyla 5 Haziran Pazar günü ilk teravi namazını bütün camilerimizde kılacağız. Ramazan ayının bütün halkımıza hayırlar ve bereketler getirmesini yüce mevlamdan niyaz ediyorum" diye konuştu.
Mütevazı iftar sofrası
İftar sofralarına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Güven, "Ramazan’da iftar sofralarımız var. Elhamdülillah iftar vermek çok güzel bir durum ancak iftar sofralarının israf sofralarına dönüşmemesi gerekiyor. Bu sebeple iftar sofralarımızın daha mütevazı ve herkesi kuşatıcı bir nitelik kazanması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Ramazan ayında lokanta işleten esnafa tavsiyede bulunan Güven, şunları söyledi:
"Oruç tutan kardeşlerimizin her birisinin toplumda orucunun aynı zamanda sadece yeme içmeden kesilme olmadığını, ahlaken de bir yükselme ve yücelme olduğunu bilmeleri gerekiyor. Bu bağlamda bir hususu sizlere hatırlatmak isterim. Eski Ramazanlarımızda şöyle bir durum vardı; genelde ya bir mazereti sebebiyle oruç tutmayan yani yemek yeme zorunda kalan ya da herhangi bir sebeple Ramazanda oruç tutmayan insanlar lokantalarda yemek yiyeceklerse bile o lokantalar önüne perde koyarlar ve oradan geçen oruçlu insanı rahatsız etmezlerdi.
"Bu yüzden ben bu yıl da Kayserili esnafımızdan özellikle lokanta ve ayaküstü yiyecek ikram eden fast food tipi yerlerde öncelikle Ramazan ayını onların da idrak ederek, mümkün olduğu ölçüde işyerlerinde yemek ikramında bulunmamalarını, yani o dönemi izinli geçirmelerini ve personelini de tatile göndermelerini tavsiye ediyorum. Bunun yanında eğer çalıştırma ihtiyacı hisseden ya da bir kısım gerçekten mazerete sahibi olanlarına 'ben hizmet etmek istiyorum' diyenler de bunu en azından oruç tutan kimselere saygı bağlamında kapalı ortamlarda yapmak durumundalar. Biz ecdadımızdan böyle öğrendik. Osmanlı toplumu gayrimüslimlerin de yaşamış olduğu bir toplumdu. Gayrimüslimler özellikle Müslüman mahallelerinde Müslümanlar Ramazan ayında rahatsız olmasınlar diye ne kendileri açıktan yemek yerdi, ne de çocuklarına böyle bir şey yaptırırlardı. Böylece Müslümanların orucuna saygı duyarlardı. Bizde bu saygıyı esnafımızın göstereceğine fazlasıyla inanıyoruz."