Gündem

Kaynak: Yargılama aşamasında en ağır karar tutuklamadır

Yeni adli yıl açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Kaynak, 'Adli yargılanma hakkının ihlalinden dolayı 25 milyon euro ödemek zorunda kaldık' dedi.

06 Eylül 2011 03:00

T24 - Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak, Adli Yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada makul sürede yargılanma hakkının adil yargılamanın en önemli unsuru olduğunu belirterek, ''Yargılama aşamasında en ağır karar ise tutuklamadır. Tutuklama için kişinin suçu işlediğine dair çok kuvvetli bir kanaat olması gerekir'' dedi.



Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak Adli Yıl açılış töreninde yaptığı konuşmada makul sürede yargılanma hakkının adil yargılamanın en önemli unsuru olduğunu belirterek, ''En ağır karar ise tutuklamadır. Tutuklama için kişinin suçu işlediğine dair çok kuvvetli bir kanaat olması gerekir'' dedi.


Kaynak’ın konuşması özetle şöyle:"Yargı haksızlığa uğramış insanların en önemli sığınağıdır. Hukuk ve adalete herkesin ihtiyacı vardır.


Gerek ülkemizde gerek dünyada süren terör yaşam hakkı için tehdit oluşturmaktadır. Terör bir insanlık suçudur. Teröre karşı bütün devletlere görev düşmektedir. Yaşama hakkı vazgeçilmez bir inan hakkıdır. Kişilerin yaşam hakkına doğrudan tehdit oluşturan teröre karşı devlet vatandaşlarını korumalıdır. Türkiye’de teröre karşı mücadelesini sürdürmektedir ve sürdürecektir. Silahlı kuvvetlerimiz ve emniyet mensuplarımıza karşı düzenlenen saldırılar yüreğimizi yakmaktadır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Anne babalarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum.



En ağır karar tutuklama


Adil yargılanma hakkını düzenleyen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi davaların makul sürede hakkaniyete uygun olarak yapılmasını ön görür. 2010 yılında bu ilkenin ihlalinden dolayı ülkemiz 25 milyon euro tazminat ödemek zorunda kaldı. Makul sürede yargılanma hakkı, adil yargılanmanın en önemli unsurudur. Özel hayatın gizliliği hukukumuzda en güçlü şekilde koruma altına alınmıştır. İletişimin denetlenmesi ancak suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphenin bulunduğu durumlarda en son başvurulacak çare olmalıdır.


En ağır karar ise tutuklamadır. Tutuklama için kişinin suçu işlediğine dair çok kuvvetli bir kanaat olması gerekir.



Mahkemelerin iş yoğunluğu


Koruma tedbirlerine başvurmanın gerekli olup olmadığına dair takdir yetkisi yetkili makamlara aittir. Gereksiz yere bu tedbirleri uygulamak ne kadar yanlışsa gerektiği takdirde bu tedbirleri uygulamamak da soruşturma ve kovuşturmanın selameti açısından sakıncalı olabilir.
Ülkemizde tutuklu sayısının hükümlü sayısından fazla olması mahkemelerin iş yoğunluğunu nedeniyle davaların yeterli sürede bitirilememesidir. Adaletten uzaklaşan zorba yönetimlerin ömrü fazla uzun olmamıştır. Teminatı olmayan bir hakimin bağımsız olması mümkün değildir.



Hakimlere tavsiye


Hakimler de bir insandır. Ancak hakimler siyasal düşüncelerinin etkisinde karar veremezler. Adalet dağıtmak çok zor ve fikir çilesi barındıran bir iştir. Hakimler sürekli kendilerini yenilemelidir. Hakimler yargılayan ancak yargılarken yargılanan kişilerdir. Hakimlerin dürüst ve namuslu omları övünç nedeni değildir. Asıldır. Hakimin dürüst olması önemli değildir. Hakim aynı zamanda dürüst görüntü vermek zorundadır. Dürüst görüntü vermek dürüstlüğün ve tarafsızlığın gerektiği yönde görüntü vermektir.



Güçler ayrılığı


Devlet meşruiyetini halktan almaktadır. Gücün tek elde toplanması yerine birlikte çalışılması ve birbirinin denetlenmesi kuvvetler ayrılığını oluşturur. Esas olan erklerin uyumlu çalışmasıdır.



Yeni anayasa


Anayasalar toplumsal uzlaşma metinleridir. Yeni anayasa toplumun bütün kesimlerince uzlaşarak hazırlanmalı, evrensel hukuk ve demokrasi ilkeleri de göz ardı edilmemelidir."