Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim 2018'de öldürüldüğü cinayetin yıldönümü öncesi açıklamalarda bulunan oğlu Salah Kaşıkçı, Suudi Arabistan'daki yargı sistemine "güveninin tam olduğunu" söyledi.
"Suudi yargı sisteminin, bu cinayetin arkasındakilerin adalete teslim edilmesi konusundaki kudretine de güvencinin tam olduğunu" belirten Kaşıkçı, bu davayı kendi çıkarı için kullanmaya çalışanlar olduğunu ifade etti.
TIKLAYIN - Cemal Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz: ‘Batı’nın iddia ettiği yüzünü görmek istiyoruz
Suudi Arabistan'da yaşayan Salah Kaşıkçı, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Sevgili babamın vefatının üzerinden bir yıl geçti. Bu süre zarfında hem Doğu'daki hem de Batı'daki muhalifler ve düşmanlar, ülkemi ve liderlerini zayıflatmak için bu davayı istismar etmeye çalıştı" dedi. Kaşıkçı, "Babamın hatırasından ve davasından bu amaçla faydalanılmasını kabul etmeyeceğim" diye ekledi.
ABD'de yaşayan ve Washington Post gazetesi için de yazılar kaleme alan gazeteci Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüştü. Kaşıkçı cinayeti sonrası Suudi Arabistan'da kamuoyundan gizli şekilde görülen dava kapsamında, isimleri açıklanmayan 11 kişi yargılanıyor. Şüphelilerden beşi hakkında idam cezası talep edildiği duyurulmuştu. Ancak Kaşıkçı cinayetini soruşturan Birleşmiş Milletler özel raportörü Agnes Callamard, Suudi Arabistan'daki yargı sürecinin şeffaf işlememesini ve sanıklar arasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman dâhil üst düzey Suudi yetkililerin bulunmamasını eleştirmişti.
Washington Post 1 Nisan'da yayımladığı haberinde, Suudi makamlarının, Kaşıkçı'nın Salah dâhil tüm çocuklarına "kan parası" kapsamında milyonlarca dolarlık evler verdiğini ve her ay binlerce dolar ödeme yaptığını öne sürmüştü. Salah Kaşıkçı daha önce bu haber üzerine yaptığı açıklamada, Suudi yetkililerle herhangi bir anlaşma yapmadıklarını söylemişti.
Cemal Kaşıkçı'nın (solda) öldürülmesinin ardından Suudi gazetecinin kıyafetlerini giydiği iddia edilen bir kişi (sağda) başkonsolosluk binasından çıkarken görüntülenmişti.
"Kurbanlık hayvan"
Kaşıkçı cinayetinin yıldönümü öncesi, Suudi gazetecinin öldürüldüğü ana ilişkin yeni detaylar da ortaya çıktı. Hem BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Callamard hem de Fransız akamisyenin soruşturma ekibinde yer alan İskoç avukat Helena Kennedy, BBC'de yayınlanan belgesel programı Panorama'ya açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin BM'ye verdiği ses kayıtlarını dinleyen isimlerden Kennedy, Kaşıkçı'yı başkonsoloslukta öldüren ekibin, Suudi gazeteci için "kurbanlık hayvan" ifadesini kullandığını söyledi.
"Aralarında 'Bu şekilde çantaya sığacak mı?' diye tartışıyorlardı" diyen Kennedy, bir adli tıp uzmanın ise "Hayatımda ilk kez yerde parçalara ayırmak zorunda kaldım. Kasap bile olsan, keserken hayvanı asarsın" dediğini aktardı. Kenendy, söz konusu doktorun ayrıca "Kadavraları keserken genellikle müzik dinlerim. Bazen de elimde bir kahve ve sigara olur" ifadesini kullandığını söyledi.
İnfaz ekibindekilerin Kaşıkçı'yı beklerken birbirlerine "Kurbanlık koyun geldi mi?" diye sorduklarını aktaran Kennedy, "Güldüklerini duyabiliyorsunuz. Kan donduran bir iş" diye ekledi.
"Bana iğne mi yapacaksınız?"
Ses kayıtlarını dinleyen Callamard ise Kaşıkçı'nın "Bana iğne mi yapacaksınız?" diye sorduğunu ve "Evet" yanıtını aldığını söyledi. BM raportörü, "O andan sonra duyulan sesler boğulduğuna işaret ediyor. Muhtemelen de kafasına geçirilen bir plastik poşetle" dedi.
Kennedy, daha sonra gelişen diyaloglardan ise Kaşıkçı'nın kafasının kesildiği sonucuna vardıklarını belirtti.