Ekonomi

Karşılıklar politikası ve rezerv opsiyon katsayısı ne anlama geliyor?

Merkez bankasının, karşılık oranını artırıp azaltarak bankaların açabileceği kredi miktarını ve maliyetini etkilemesi eylemine de karşılıklar politikası adı veriliyor

23 Kasım 2012 16:51

 

Mahfi Eğilmez

 

Bankalar topladıkları mevduatın ve diğer kaynaklarının merkez bankası tarafından belirlenen oranda belirli bir miktarını, ileride karşılaşabilecekleri zorluklarda talep edip kullanabilmek için merkez bankasına yatırmak zorundadırlar. Buna zorunlu karşılıklar, bunun miktarını belirlemeye yarayan orana da karşılık oranı adı veriliyor. Merkez bankasının, karşılık oranını artırıp azaltarak bankaların açabileceği kredi miktarını ve maliyetini etkilemesi eylemine de karşılıklar politikası adı veriliyor. Merkez bankaları, bankalardan aldıkları bu karşılıklar için belirli bir faiz ödeyebilecekleri gibi herhangi bir ödeme yapmayabiliyorlar.

Eğer bir ülkede para ikamesi (yani yabancı paraların da yerli para ile birlikte kullanımı ya da banka hesaplarında bulunması) yaygınsa merkez bankaları bu mevduatın karşılığını yerli para ile isteyebileceği gibi yabancı para cinsinden de isteyebilir. Hatta yerli para cinsinden karşılıkların bir bölümü ya da tamamı için karşılıkları yabancı para cinsinden ödeme opsiyonu tanıyabilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı zorunlu karşılık oranları vadeye ve mevduat cinsine göre değişiklik göstermekle birlikte vadesiz mevduat ve 6 aya kadar vadeli mevduat için uygulanan oran hem TL hem de yabancı para için yüzde 11 olarak belirlenmiş bulunuyor. Demek ki bir banka örneğin bir ay vadeli 100 TL için 11 TL, 100 USD için 11 USD ve 100 Euro için 11 Euro zorunlu karşılık ayırıp bunu TCMB’ye yatırmak zorundadır.

 

Rezerv opsiyon mekanizması ve rezerv opsiyon katsayısı (ROK)

 

TCMB, bankaların TL olarak yatırmak zorunda oldukları zorunlu karşılıkların bir bölümünü (bugün itibariyle % 60’ına kadarki bölümünü) döviz ya da altın cinsinden yatırmalarına izin veriyor. Bu, bankalar için bir zorunluluk değil bir opsiyon yani bir alternatif. Bu uygulamaya rezerv opsiyon mekanizması deniyor. Örneğin bir ay vadeli 91 TL mevduat alan bir banka bu paranın karşılığında TCMB’ye isterse (91 x 0,11 =) 10 TL ya da isterse bunun 4 TL’lik bölümünü TL ve kalan 6 TL’lik bölümünü USD veya Euro olarak yatırabiliyor. Bu kalan 6 TL’lik (ya da yüzde 60’lık) bölüm için TCMB, bankalara yukarıda değindiğimiz alternatifi kullanma hakkını veriyor. Bu uygulamayı seçen bankalar yatıracakları döviz tutarını hesaplarken Rezerv Opsiyon Katsayısını (ROK) uyguluyorlar.

Diyelim ki 91 TL mevduat alan ve TCMB’ye (91 x 0,11 =) 10 TL zorunlu karşılık yatırmak zorunda olan bir banka bunun yüzde 40’ı olan 4 TL’yi TL olarak ve kalan 6 TL’yi de Dolar olarak yatırmaya karar vermiş olsun. Bu durumda dolar için şöyle bir tablo yapabiliriz:

 

 

Döviz tutma opsiyonu

ROK

TL

USD Kuru

ROK’suz USD

Karşılığı

ROK’lu TL

USD Kuru

ROK’lu USDS

Karşılığı

% 40

1,4

4,00

1,8

2,22

5,60

1,8

3,11

+ % 5

1,8

0,5

1,8

0,28

0,90

1,8

0,50

+ % 5

2,1

0,5

1,8

0,28

1,05

1,8

0,58

+ % 5

2,3

0,5

1,8

0,28

1,15

1,8

0,64

+ % 5

2,4

0,5

1,8

0,28

1,20

1,8

0,67

% 60

 

6,00

 

3,33

9,90

 

5,50

 

Bu banka aldığı 91 TL mevduatın zorunlu karşılık tutarının tamamını TCMB’ye TL olarak yatırsaydı 10 TL yatırması gerekecekti. Bu bankanın Dolar üzerinden ROK uygulamasına girdiğini düşünürsek bu durumda 10 TL karşılık miktarının 4 TL’sini TL olarak kalan 6 TL’sini de dolar olarak yatıracak demektir. Eğer 6 TL karşılığında bire bir dolar yatırması sistemi kabul edilseydi 1,8’lik dolar kuruyla 3,33 dolar yatırması gerekecekti. Oysa ROK uygulamasında yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi 5,50 dolar yatırması gerekmektedir. Bu durumda 10 TL’lik karşılık ((4 TL) + (5,50 Dolar x 1,8)) 13,9 TL’ye gelmektedir.   

 

ROK uygulamasının sonuçları ve yararları

 

Bankaların TL mevduatı için TCMB’ye yatırmak zorunda oldukları zorunlu karşılıkların bir bölümünü yabancı para veya altınla ödemelerine izin verilmesi bankalar açısından TL likiditesini artırmış oluyor. Günlük işlemlerini ağırlıklı olarak TL ile yapan bankalar açısından TL fonlama maliyeti de düşmüş oluyor. Bu uygulamanın bankaların dışarıdan daha ucuza yabancı para borçlanmalarını teşvik etmesi gibi bir etkisi de söz konusu oluyor.

Bu uygulamanın TCMB açısından yararı ise başlıca iki noktada toplanıyor: (1) TCMB bu yolla döviz rezervlerini artırmış oluyor. (2) Bankaların getirdiği dövizlerin TCMB’de toplanması sonucu para ikamesinin etkisi düşürülmüş oluyor.

 

Meraklısı için ayrıntı kutusu:

Bankaların mevduat ve diğer kaynaklarla ilgili olarak tutacağı karşılıklar konusunda 4 kavram söz konusudur:

 

Ankes

Bankaların mevduat çekilişi veya günlük işlemlere ilişkin ödemelerini karşılayabilmeleri amacıyla kasalarında hazır bulundurdukları paraya ankes denir. Bunun miktarı ve şekli bir zorunluluğa değil bankaların kendi karar ve uygulamalarına bağlıdır. Bankalar gün sonunda bu değerleri genellikle TCMB’ye gecelik olarak borç verirler.

 

Disponibilite

Merkez Bankası’nın bankaların kabul ettiği mevduata karşılık kasalarında tutulmasını zorunlu kıldığı parasal karşılıklardır. Ankes zorunlu olmadığı halde disponibilite zorunludur.

 

Munzam Karşılık

Merkez bankasının disponibiliteye ek olarak bankaların kaynaklarından kendisine yatırmalarını zorunlu kıldığı miktardır.

 

Zorunlu Karşılıklar

Merkez bankasının kabul ettikleri mevduat karşılığında bankaların kendisinde tutulmasını zorunlu kıldığı miktarlardır.

 

Türkiye’de Bugün Geçerli Olan Uygulama

Serbest karşılıklar anlamına gelen ankes uygulaması sürmektedir.

Eskiden Türkiye uygulamasında Disponibilite + Munzam Karşılıklar uygulaması söz konusuydu. Günümüzde disponibilite ve munzam karşılıklar kalkmış, yerini bankaların TCMB’ye yatırmak zorunda oldukları zorunlu karşılıklar (ya da kısaca karşılıklar) almıştır.