Cumhuriyet gazetesi, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un hayatını kaybettiği suikasta ilişkin "karanlıkta kaldığını" söylediği bazı sorular yöneltti.
Cumhuriyet'te yer alan sorular şöyle:
1) Olaydan hemen sonra başta havuz medyası ve aktroller suikastçının FETÖ'cü olduğunu hatta KPSS sınavında soruları çalmaktan şüpheli olduğunu yazdı. Bu kadar hızlı dolaşıma sokulan bu bilgi doğruysa binlerce polis görevden uzaklaştırılırken Mevlüt Mert Altıntaş niye hala görevdeydi?
2) Altıntaş'ın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında da iki günlük izin aldığı bilgisi doğru mu? Darbe girişiminin ardından o gün izinli olan tüm polisler hakkında inceleme yapıldıysa Altıntaş hakkındaki incelemenin sonucu nedir?
3) 2014 sonrası FETÖ'cü polislerin yerine AKP kadrolarını doldurma çabası sırasında polis teşkilatına alınan Mert Altıntaş, polisin içinde örgütlenmiş olan Nusracıların tetikçiliğini yapmış olabilir mi?
4) Suikastçi neden öldürüldü? Tek başına olduğu bilinen Mevlüt Mert Altıntaş, büyükelçiye 11 kurşun sıkmış. Kısıtlı mermisi kalmış. Buna rağmen onlarca polisin katıldığı bir operasyonda neden sağ yakalanmadı? Polis, bu tür operasyonlara yönelik eğitim almıyor mu?
5) Amerikan ve İsrail büyükelçileri dışında tüm büyükelçilerin korumasız gezdiği söyleniyor. Halep'in düşmesinin ardından Rus büyükelçilikleri önünde büyük gösteriler olmuştu. Rus yetkililerin hedef olabileceğini herkes biliyordu. Halka açık bir sergide büyükelçinin can güvenliğini korumakla mükellef olan Türkiye neden uzaktan da olsa güvenlik önlemi almadı?
6) Rusya bile Karlov'un öldüğünü olaydan yarım saat sonra açıkladı. Büyükelçinin öldüğünü açıklamak için hükümet neden üç saat bekledi?
7) Olayın ardından büyükelçinin öldürüldüğü sergi salonunun da bulunduğu bölgede geniş güvenlik önlemleri alınmasına rağmen sabaha karşı 04.00 sıralarında nasıl oluyor da elinde pompalı tüfekle bir kişi ABD büyükelçiliğinin önünde ateş açabiliyor?