T24 - Daha önce İran tarafından yakalandığı iddia edilen PKK'nın iki numaralı ismi Murat Karayılan, Almanya'nın Köln kentinde yapılan 19. Kürt Kültür Festivali'ne gönderdiği görüntülü mesajda, "Benim için yakalandı deniliyor ama işte ben buradayım. İşgalciler devrimcileri teslim alamazlar. Bunu iyi bilin" dedi. ROJ TV'de yayınlanan konuşmasını Kürtçe yapan Karayılan, "Tayyip Erdoğan kendisini çok büyük görüyor, kral sanıyor, Osmanlı’yı hayata geçirmek ve herkesin de önünde eğilmesini istiyor" dedi.
İşte Karayılan'ın 21 gün sonra ortaya çıktığı VİDEO
Kandil'de bir dağ yamacında çekildiği iddia edilen görüntülerde Karayılan, Kürt sorununun çözümü için tek çözümün Başbakan Erdoğan'ın İmralı'da tutuklu bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'a çağrı yapması olduğunu söyledi.
Karayılan'ın PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'nda yayımlanan açıklaması özetle şöyle:
'AKP resmen savaş ilan etti'Öcalan, demokratik bir çözüm ve barış için protokoller sundu. Ayrıca 12 Haziran seçimlerinde halkımız çözüm iradesini ortaya koydu. Bu seçimlerde Kürt halkı demokratik özerklik çözüm projesine evet dedi. Ancak AKP devleti dilini sertleştirdi. Bunu durumu dikkate almayarak protokolleri yanıtsız bıraktı ve buna karşı Kürt siyaseti de, siyasal bir hamle yaptı. 14 Temmuz’da Demokratik Özerklik ilan etti. Biz önderlik, hareket ve halk olarak, çözüm projemizi netleştirdik. Bizim projemiz Demokratik Özerklik’tir. AKP devleti bunu olumlu karşılamak ve Kürt sorununu barışçıl yol ve yöntemlerle çözmek yerine, Başbakan Tayyip Erdoğan yeni stratejilerle üzerimize geleceğini söyledi. Halkımıza ve mücadelemize karşı resmen savaş ilan etti. Operasyonları kendisi başlattı. Bu operasyonlarda bazı olaylar yaşandı ve bunu da gerekçe yaptı. Ama bu doğru değil, zaten savaş kararını almıştı.
Şimdi de bazıları PKK’nin savaş ilan ettiğini söylüyor, bu doğru değil. Savaşı başlatan AKP devletidir. AKP’nin uygulamaları karşısında Öcalan aradan çekildiğini söyledi. Neden? Çünkü savaş kararı aldılar, barışın koşullarını ortadan kaldırdılar. Kandil’de de İran devletini öne sürdüler ve Kandil’e saldırılar başladı. Ardından Türkiye, ABD’nin yardımıyla Medya Savunma Alanları’na yönelik hava saldırıları başlattı. Bu saldırılar sürüyor. Şu ana kadar da başarı elde edemediler.
Öyle görülüyor ki Kürt halkına karşı yeni bir işgal konsepti var. Türk devleti kışın uluslar arası güçlerin yardımı ile bir konsept oluşturmuş. Neden bu konsept? Kürt halkının irade olmasını istemiyorlar. Kürt sorununu çözmek değil, tasfiye etmek istiyorlar. Diğer bir nedeni de, Ortadoğu’da yeniden dizayn projesi yürütülüyor. Kürt halkının bu dizaynda yer almasını ve statü sahibi olmasını istemiyorlar. Kürt halkının köle olarak kalmasını istiyorlar. Bu nedenle, saldırılar PKK ve PJAK’a karşı değil, Kürtler ve Kürdistan’ın kazanımlarına karşıdır. Tüm Kürt siyasetinin bu işgal saldırılarına karşı birleşmesi gerekiyor. Her zamankinden daha fazla ulusal birliğe ihtiyaç var. Bu nedenle tüm Kürt siyasi güçlerine, yurtseverler ve Kürdistani örgütlere, işgalci güçler karşısında birlik olmaları çağrısında bulunuyorum. Artık Kürt halkının bir strateji sahibi olması gerekiyor.
'İran saldırıları durdurmalı'Şimdi ilkin İran’ı öne sürdüler. Aslında Kürt sorununu İran’ın üzerine yıktılar. Bu bir tuzaktı. Eğer İran bu konseptte yer almadığını söylüyorsa, saldırılarını durdurması gerekiyor.
'Geri adım atmayacağız'Türk devleti kapitalist modernite güçlerinin desteğinde, AKP ile birlikte savaş hükümetine dönüştü. Tayyip Erdoğan kendisini çok büyük görüyor, kral sanıyor, Osmanlı’yı hayata geçirmek ve herkesin de önünde eğilmesini istiyor. Ama savaşın da bir kuralı vardı. Bir savaş hükümeti olarak kuralsız ve ahlaksız hareket ediyor. Bunların savaş kanunu ve ahlakı yok. Daha bir ay öncesine kadar Öcalan'la görüşüyorlardı, ardından Öcalan tavır aldı, şimdi de üzerinde baskı uyguluyorlar. İmralı işkence sistemini devreye koydular, tecrit uyguluyorlar. Tayyip Erdoğan tehdit ve şantajla, hilelerle sonuç almayı umuyor. Hukuksuz ve ahlaksız bir şekilde öbaskı uyguluyor ve tehdit ediyor. İmralı’da işkence yapıyor, bizim üzerimize de savaş uçakları gönderiyor. Herkes şunu bilsin; hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. Biz PKK olarak, Kürt halkının iradesi olarak hiçbir zaman ve hiçbir şekilde işgalciler karşısında geri adım atmayacağız. Halkımız ve tüm yurtseverlerin içi bu konuda içi rahat olsun.
'Yakalanmadım, işte buradayım' Bir yandan önderliğimiz üzerinde kirli girişimlerde bulunurlarken, diğer yandan Kürt siyasetçileri tehdit ediliyor. O tehdit ediyor, polisleri de öldürüyor. Canlı kalkanlara da ateş açtılar. Van Meclis üyesi değerli Kürt siyasetçisi Yıldırım Ayhan’ı şehit ettiler. O bizim halkımız tarafından seçildi, halen ona ilişkin (yetkililer tarafından) bir açıklama yapılmadı. Basın organlarında bile bahsetmediler. Bu ayrımcılıktır!
Şimdi benim yakalandığımı söylüyorlar. Tüm yalancı basına söylüyorum, işte buradayım. İşgalciler devrimcileri teslim alamazlar. Bunu iyi bilin!
Bülent Arınç da iyi bilsin ki, biz buradayız ve tutuklayamazsınız. Biz Kürt halkının fedaileriyiz, yalan söylemeyin. Artık bu kadar yalan yeter! Hiçbir zaman yalanlarla, psikolojik ve özel savaşla bir yere varamazsınız. Türk devletinin Kürt siyasetinde her şeyden önce yalanları terk etmesi gerekiyor. Türkiye işgalciliği yalanlar üzerine kurulmuş, hiçbir doğruları yok. Kandil’e gelip 7 sivil insanımızı şehit ettiler ve böyle bir şey olmadığını söylüyorlar. Evet yalancılar! Kalleşler, vicdansızlar! Geldiniz, çocuklarımızı şehit ettiniz, bir özür bile yok. Kürdistan’da her zaman böyle katliamlar yapıp inkar ettiler. Bu Türkiye gerçeğidir.
'Savaşacağız...'
Herkes bilsin ki, devlet terörüne karşı savaşacağız. Savunma savaşı yürüteceğiz. Kendini savunma en kutsal haktır. Türkiye işgalciliği bizi şiddetle bitirmek, dilimizi yok etmek istiyor. Halkımız kendisini savunmasında ne yapsın? Kamuoyuna sesleniyorum, siz bu duruma ne diyorsunuz? Ey Avrupa devletleri! Biraz vicdanlı olun. Halkımız üzerinde zulüm var, vahşet var. Çocuklarımıza karşı işkence ve terör uygulanıyor.
'Arkamızda halkımız, dağlarımız var'
Üzerimizde bir konsept temelinde işgalci bir saldırı yürütülüyor. Kendi gücümüzle direneceğiz. Kazanacağız. Arkamızda hiç kimse yok, sadece dağlarımız ve halkımız var. Halkımız bizimle olduğu sürece başarılı olacağız. Kürt halkı PKK şahsında her zaman bir güçtür. Hiç kimse bu gücü geriletemez, düşüremez. Herkes bilsin. Biz bugün Kürdistan dağlarında hareket edebiliyor ve direnişimizi yürütebiliyoruz.
'Sorunun barışçıl yollarla çözülmesini istiyoruz'
18 yıla yakındır Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesini istiyoruz. Şimdi de çözüme hazırız. Başbakan Tayyip Erdoğan Öcalan'a yanıt versin. Öcalan, teminat verilirse sorunu bir haftada çözeceğini söylemişti. Çözümün perspektifi budur. Eğer gerçekten barışçıl yollarla çözmek istiyorlarsa, cevap versinler. Biz çok net konuşuyoruz. Savaş isteyenler, kan dökmek isteyenler onlardır.
ROJ TV
ROJ TV'ye dava açmışlar, kapatmak istiyorlar. Hem de en demokratik ülkelerden biri olan İskandinavya ülkesi Danimarka’da halkların sesini yasaklamak istiyorlar. Neden? Çünkü katliam yapmak istiyorlar. Eğer Roj TV olmasaydı, Kandil’deki katliamı kim ortaya çıkaracaktı, kim Kürdistan’daki katliamlardan bahsedecekti? Türk devleti Kürtleri ezmek istiyor. Karanlık yüzlerini ortaya çıkaranları kapatmak istiyorlar. Tüm siyasi ve diplomatik güçlerini kullanarak bu davayı açtılar. Hiçbir hukuksal temeli yok. Bu kirli siyasetleri ile Kürtlerin sesini kısmayı amaçlıyorlar. Biliyoruz üzerinizde (Avrupa’daki Kürtler) baskılar var. Avrupa’da da baskı var.
'Kürtler özgürlük ve statü istiyor'
Artık zaman çözüm zamanıdır. Kürt sorunu gündeme girdi. Çözülmesi gerekiyor. Zaman Öcalan'a özgürlük zamanıdır, özerk Kürdistan zamanıdır. Final ve zafer zamanıdır. Hiçbir güç bizi bundan döndüremez. Bundan şüphe duyulmasın. Başarılarımızdan dolayı saldırıyorlar. Halk artık özgürlük ve statü istiyor.”
Arınç: Karayılan nerede?
13 Ağustos'ta Anadolu Ajansı ve TRT, İran'ın Murat Karayılan'ı yakaladığı hebelerini geçmiş ancak daha sonra buna İran'dan düzeltme gelmişti. Yapılan haberler ve Murat Karayılan'ın durumuyla ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, haberlerde bir yanlışlık olmadığını söylerek şöyle konuşmuştu: "O günden beri Murat Karayılan görüntüsü göremedik, nerede?"