Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Aslında çok da derin analizler yapmaya gerek yok… Eğer fotoğraf karelerini peş peşe koyarsanız, Türkiye’nin dış politikada ne kadar yalnız ve çaresiz durumda olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Eminim bu ülkede yaşayan hiçbir birey bu fotoğraftan mutlu olmayacaktır." görüşünü savundu.
Ocaktan yazısında, "Gerek dış politika, gerekse bir ‘hukuk devleti’ bağlamında artık kimse bizi ciddiye almıyor. Ayrıca bizim de zaten böyle bir niyetimiz yok. Oysa rasyonel akılla hareket eden ülkeler, dünyanın her ülkesiyle ortak çıkarlar temelinde siyasal ve ekonomik ilişkilerini sürdürmeyi hedeflerler. Kabul etmek gerekiyor ki Türkiye son yıllarda özellikle dış politikada çok talihsiz bir dönemi yaşıyor. Çünkü hiçbir diplomasi kuralına itibar etmiyoruz, Rusya ve Çin hariç bütün ülkelere meydan okuyoruz. Dramatik olan şu ki; bütün bu meydan okumaların sonunda aynı ülkelerle ilişki kurabilmek için yelkenleri indirip ‘aracılarla’ rica-minnet gönül almaya çalışıyoruz." düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan şu ifadeleri kullandı:
"Düşünün ki Trump’la kurduğumuz ‘ahbap-çavuş’ ilişkilerine öylesine itibar eder hale gelmiştik ki, Biden’in başkan seçilmesini bile neredeyse görmezden geldik. Bu yüzden de Biden’la ilişkiler doğal olarak pek sıcak başlamadı.
Son BM zirvesinde cumhurbaşkanıyla görüşmemesi sanki aynı fotoğrafın devamı gibiydi. Nitekim Erdoğan’ın Amerika dönüşü: “Biden ile gidişat pek hayra alamet değil” ifadeleri bu durumu özetler nitelikteydi. Ama Rusya dönüşü hava bir anda değişti, çünkü Ekim sonunda Roma’da yapılacak G-20 zirvesinde Biden’la görüşme haberi gelmişti. Erdoğan: “Cevap geldi zaten. Nasip olursa Roma’da görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor.”